Bütün canlılar kendi kendilerine yetebilmek kaderi ile donatılmışlardır tabiat ana ya da tanrı baba tarafından.
Balıklardan tutun da kartallara kadar bu böyledir.
Otlar ağaçlar için de hatta tek hücreliler için bile.
Tanrının en yüce yaratığı adem demeye bayılırız da badem kadar bile değil kendimize yetebilme uğraşımız Kıbrıs türk halkı olarak.
Bu böyle değildi evvelden, Niye mi o kutlu evvelimizi terk ettik, sorun kendinize, yanıt sadece sizde, verebilirseniz kendiniz kendinize.
Goşşi köyünde 5 ev vardı, sadece 5 ev. Kafa tutan egemenlerine adanın ve dünyanın.. 11 yıl boyun eğmeden yaşamış o köylülere kentlilere noldu sorusunun yanıtı sizin benliğinizdedir varsa benliğiniz ki korkarım yoktur demeye dilim varmıyor da yok sayıyorsunuz siz kendi benliğinizi.
Haydarpaşa camiinin minaresinde boy veren, kök salan incir bile ibret olmadı size, kök salamadınız geçmişinize, kök salamadığınız yetmezmiş gibi küçümsediniz geçmişinizin  şanını.
Dağlarda ovalarda, köylerde şehirlerde yıllar yılı direnen anne babalarınızdan utanır oldunuz da geldiniz ver yeyim eğer vermezsen verecek birini elbet buluruz kolaycılığına yattınız.
İyi uykular hepinize.
Yenir mi hakkı kendine yetmemekte doruklara çıkmış bu ahalinin, yenmez, ben de yemeyim, iyi uykular dedim ya işte o gözü açık uyumakta rekorlar kırmış ve hatta AÇIKGÖZLÜKLE UYUMAYI kendi  bireyinde kaynaştırmış bu halkın uyuması.
Kendi kendine ninni söylemekte ve geçmişinden utanırken,  geleceğini yan gelmiş yatarak, farklı kesimlerce farklı olan anavatanlarından bekleyen bir galabalığı oluşturmuş bir canlı türü oldunuz.
Kiminin anavatanı anavatan, kiminin cici kc, kiminin AB, kiminin de dolar Euro farketmez tl.
Dön baba dönelim.
Ver ver yeylim.
Çocuklarınızın geleceğini tüketiyorsunuz yedikçe desem de kulak asmayın. Ben geçmişte kalmışım, siz tüketerek tükenme çağındasınız.
Çocuklarınızın geleceği mi dedim ben, boş verin, yeyin için eğlenin, vurun davullara oynayın , haydi şimdi bütün eller havaya.