Şeyler şeylerden ayrı anlamlı olur mu.

Şeylerden taşı seçelim.

Taş başka her şeyden bağımsız mıdır. Kum şeyi taşın ufalanmış hali midir, değil midir.

Kıbrıs Türkleri çoğunlukla mıh derdi, çivi çekiçten ve tahtadan bağımsız olarak dikkate alınabilir mi.

Asfalt olmazsa ya da beton, otomobillerinin sabahın sekizinden saat on üçe kadar toprakta ya da çamurda daha hızlı eskiyeceğini düşünerek mi, öğretmenlik ettikleri okullarda öğrencilerin oyun alanları olmaktan çıkarılarak asfalt, beton oto parklar olmasını en iyimser deyimle sessizce, ortalama deyimle de sevinçle karşıladı öğretmenler.

Otoparksız otomobil ya da otomobil nedir bilmeyen asfalt mı olur.

Şeyler şeylerle anlam kazanır, iğne iplikle, davul tokmakla, masa sandalye ile, meclis koltuk ve kürsü ile.

Peki spiker, sunucu, programcı şey mi ki,  radyo ve televizyon ile anlam bulsun.

Şeyleşmek ya da şeyleşmemek canlıların elinde.

Kediler ve koyunlar, badem ağaçları ve çınarlar şey olmamak için kendileri olmayı seçerler.

Kendisi olmayan, olamayan canlının şey olması bir bakıma kaçınılmaz son ya da kaderin komik veya acınası cilvesidir.

Tutkal bir şey olmak için vardır ve tutkalla bir birine yapışacak – yapıştırılacak başka şeyler gerekir ki tutkal da şeyliğini bilsin ve kâğıt ve tahta.

Oy, seçmen, sandık ve seçim, işte bunların hangileri şeydir diye sorulursa, ya hangileri şey değildir diye sorulursa…

Oy pusulası, şey olan kağıttan yapılmış şeydir, sandık da tenekeden tahtadan ya da plastikten şeydir, seçmenin ne olduğu da en çok kendisinin sorumlu olduğu aklı ile ilintilidir.

Ya sandığa her durumda evet olarak atılan bir oy parçası olacaktır ya da ‘ hop bir dakika durun bakalım, karar alma süreçlerinde benim fikrime hiç ihtiyacınız olmadı da oturmanız muhtemel bir koltuk ortaya çıkınca mı bana güvendiğinizi söylüyorsunuz. Özür dilemiyorum sayın baylar, ben sizin şeyiniz değilim.’’ Diyerek partinin ya da hangi örgüt ise onun tutkalı olmadığını, ne aklının ne de vicdanının adaylardan eksik ya da fazla olmadığını dillendirerek sözlerini şöyle de bağlayabilecektir.

Şeyler dünyasında bile şeyler, bir birlerine şey olmak için muhtaç iken, insanlar olarak biz insanlığımızı daha da geliştirmek, halk olmak, yaşadığımız yeri yurt memleket yapmak için sevgi saygı ile ciddiye alarak, dayanışma dostluk içinde el ele vererek, bir birimizin sevgisine saygısına, aklına becerisine, fikrine ve güvenine ihtiyacımız olduğunu ne zaman anlayacaksınız.

Biz size oy verdikse bizi şey yerine koyup da güdesiniz diye değil, işleri yöneterek, organize ederek güncel hayatı kolaylaştırasınız diye verdik. Oysa