Karanlıktı.
Karanlıktı zifir
evveldi karanlık zifirdi. toz ve alev tozdan ve alevden top, sürdü karanlığın içine kırdı hükmünü karanlığın
Tozdu ateşten
milyarlarca yıl sürdü yırtılmıştı karanlık ve alev
alev ateşe döndü ateşti sesin sahibi ses kendini yazdı ateşe ve soğudu kayaya taşa toza kesti sonra toprağa
ve
su dedi ateş.
toprak toprak ve topraktı içti
içti suyunu çamura kesti ateş
canın serencamı başlıyacaktı
ALDI ATEŞ
Ateşim ben alevden üflenen kıvılcımdan hani ten içre olan tenden evvel tin olan yanmak için yar ile
yaren olmak için inceden derinden yârin bakışı ile çakan şimşeklenen yanan ve yakan herşeyi önceden önceden
ALDI SU
suyum ben
aziz
Zamanlar öncesinden
suyum hani çektiğiniz yerin derininden en derininden ve arşın engininden toplanan bulut bulut ve yağan yağmur olup toprağınıza milyar milyar yıl öncenizden aktığımdır derine masal ve yırtıp kayayı çıktığım masal öncenizim ben tanrıçanın kendisi
ALDI TOPRAK
Evinizim
arştan inen kor alevin ve damla damla biriken bulutlarda suyun
açtım kollarımı gel dedim
geldiler ateşle su oldular bağrımı yaktılar söndürdüler soğuttular buz kestim sonra kaya taş oldum suyla seviştikçe sonra toz soğudum suylan kendimi buldum suda.
suylan çamur oldum
ALDI İNSAN
toprak dedim su dedim emek dedim
aşk dedim
toprak sıcaktı arındı deniz tuzundan buharla yağdı toprağa YAĞMURRRR
dedim çamur dedim insan ve yoğurdum yoğurdum kerpice karıp suyla samanla emekle aşkla aldı insan
karanlıktı zifir sular da karanlıktı köpürüyordu bin yıl sürdü on bin yıl milyon yıl karanlık
milyon yıl köpük
ay aydı, aylasından sular aydınlandı duramazdım suda yüzdüm önce yüzdüm yüzdüm yüzdüm
yürüdüm sonra bastım toprağa gün karşıladı beni ve ağaç ot zeytin mersin ve defne şinya
onlar vardı önce ben sonra
kaldırdım kaldırdım başımı baktım.
baktım göğe
baktım ufka