İngiliz partisi, Fransız partisi ve Rus partisi.

Modern Yunanistan  tarihinde ülke de kurulan ilk üç partinin isimlerini okudunuz dersem inanmaycak, inanamayacaksınız amma ve lâkin hakikatlar sizin inanmanızla ilgilenmiyor.  Yunan, modern Yunan devletinin ilk partileri ne yazık ve garip ki bunlar.

Osmanlı-Yunan savaşının devam ettiği yıllarda,  henüz oluşmasa da Yunan devletinin ilk başkanı olarak Rus Çarı’nın eski bakanlarından olan İoannis Kapodistrias karşımıza çıkmaktadır.

Ne garip değil mi tarihin derinliklerinden gelen- geldiği kabul edilen bir ahalinin başkanı Rus Çarlığının bir bakanı.

Dahası da var elbette.

‘’3 Şubat 1830’da İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan Londra Protokolü, Yunanistan’ın bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkışını simgelemektedir. Protokole imza koyan devletler, yeni devletin kuruluşunda “protecting powers”, yani “koruyucu güçler” adı altında söz sahibi olmuşlardır. Bu noktada, Yunanistan’ın bağımsızlığının, gerek protokole imza koyan devletler gerekse protokolün niteliği açısından, aslında yeni bir dışa bağımlılık projesinin hayata geçirilmesi anlamı taşıdığını da vurgulamak gerekmektedir. Londra Protokolü’nün birinci maddesi Yunanistan’ı bağımsız bir devlet olarak kabul ederken, üçüncü maddesi Yunanistan’da devlet şeklini ve yönetim biçimini tanımlamaktadır. Buna göre üç himayeci devlet, bağımsızlığı kabul etmenin bedeli olarak Yunanistan’ın verasete dayalı bir monarşiyle yönetilmesine ve 6 Temmuz 1827 tarihli Londra Antlaşması’na imza atan devletlerle akrabalık bağı olmayan (doğrudan bağlantılı olmayan) ve “Yunanistan’ın Hükümdarı” unvanını taşıyabilecek bir krala teslim edilmesine karar vermişlerdir. Yunanistan Krallığı’nın başına önce Saxe-Coburg Hanedanından Prens Leopold getirilmek istenmiş, ancak prensin büyük devletlere sunduğu birtakım istekler kabul edilmeyince Leopold krallığı reddetmiştir.  Bunun üzerine büyük devletlerin, Yunanistan tahtı için belirledikleri isim, Bavyera Kralı I. Ludwig’in ikinci oğlu olan Otto Friedrich Ludwig von Wittelsbach olmuştur. Otto’nun23 Yunanistan’a kral olarak tayin edilmesine dair yapılan anlaşma 7 Mayıs 1832’de Londra’da imzalanmıştır.

Bavyeralı Kral Otto’nun Yunanistan tahtına geçiş anlaşması, Osmanlı Devleti’nden koparak bağımsızlığını ilan eden Yunanistan’ın, başından beri büyük güçlere olan bağımlılığını gösteren önemli bir belge niteliği taşımaktadır. Zira bu anlaşmaya Yunanistan taraf alınmamış, yalnızca Londra Protokolünde garantör devlet sıfatına sahip olan İngiltere, Fransa ve Rusya ile Bavyera imza koymuşlardı.’’ İlk Kralları da Avusturyalı ve devlet de Prensesin cehizi. Dünürler hediye etmiş

Şimdi modern Yunan devletinin emperyal güçlerle sıkı fıkı ilişkiler içinde olmasının tarihsel köklerini anlamamız daha da kolay olacaktır. Hele de batının, batıcılık uğruna antik Yunan medeniyetini uygarlığın beşiği olarak lanse-dikte ettirmeye merakını ve ne yazık ki bizim de bu salaklığı kabul edişimizi düşünürsek. ( batının en doğusundadır Yunanistan ve Yunanistan’ın doğusunda medeniyet görmek batıyı çıldırtır )