Önemli süreçlerde halkı yanıltmak, istenen doğrultuda hareket ettirmek için umut verici bazı sözler söylenip, çeşitli vaatlerde bulunulur. Ancak istenen sağlandıktan sonra verilen sözler ve vaatler geçiştirilir.
Böyle bir durumu referandum döneminde hep birlikte yaşadık.
Referandum’un gündeme girmesi ile birlikte kamuoyumuza yönelik büyük propaganda faaliyetlerine girişilmişti. O süreçte yürütülen faaliyetler kapsamında kamuoyumuza, avutma amaçlı birçok mesaj iletilmiştir.
Bu süreçte başrolü tabii ki bizi avutmaya çalışan dış güçler ile onun etkisi altında kalanlar oynamıştır.
Muhterem medyamızın da etkin bir şekilde rol aldığı süreçte kamuoyuna “müjde” diye nitelenen birçok haber iletilmiştir.
Kamuoyu böylelikle, “müjde” diye nitelenen haberlerle belirli süreler içerisinde beklentiye sokularak, avutulmaya, oyalanmaya çalışılmış ve zaman geçirilmiştir.
Dış güçlerin kamuoyumuzu yanıltma, avutma; onlara inanan bazı çevrelerin avunma ve avutma amacı ile verdikleri birçok “müjde” vardır.
Hafızaları tazelemek ve nasıl avutulmaya ve avunulmaya çalışıldığını göstermek için söylenilen bazı müjdeleri hep birlikte hatırlayalım.


*


Önümde bir gazete!..
Tarihi, 7 Ekim 2005. Manşet haberin koskocaman başlığında şöyle deniliyor:
“KKTC’ye AB müjdesi”
Onun yanında, müjdenin ne olduğunu anlatan bir diğer başlık:
“İzolasyon kalkacak”
Ve onun da altında bir başka başlık:
“Avrupa, K.Kıbrıs’a uygulanan ambargoyu iki ay içinde kaldırmak için düğmeye bastı.”
Bu başlıklar, gazetenin büyük bir bölümünü kaplıyordu ve büyüklüğü yaklaşık bir karıştı!..

*

Haber iç sayfalarda yine oldukça büyük bir başlığın altında ve oldukça geniş bir alanda yayınlanıyordu!..
Haberde, “AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Oli Rehn, yeni hedeflerinin KKTC’ye uygulanan haksız ambargo ve izolasyonların kaldırılması olduğunu söyledi” deniliyordu.
Haberin yayımlanmasının üzerinden iki ay değil, yıllar geçti.
Ancak, AB müjdesi boş çıktı.
İzolasyonlar kalkmadı!!!
Avrupa’nın düğmeye bastığı belirtiliyordu.
Fakat bastıkları düğme izolasyonları kaldırmadı.
Belki de bastıkları düğmenin herhangi bir bağlantısı yoktu.
Belki de bastıkları düğmenin mekanizması kaldırma gücünü yitirmişti.
Öyle veya böyle herhangi bir sonuç elde edilemedi.
AB’nin müjdesi olarak iki aya kadar kalkacağı söylenen izolasyonlar, yıllar geçtiği halde kaldırılmadı.


*


Önümde bir başka gazete!..
Tarihi, diğer haberden bir yıl sonrasını taşıyor. Tam tarihi, 17 Aralık 2006. Gazetenin manşet haberinde yine koskocaman bir başlık:
“Ercan’a direkt uçuşlar.”
Onun altında bir ikinci başlık:
“Blair: İngiliz uçakları KKTC’ye doğrudan sefere başlayacak.”
Size, değişik tarihlerde kamuoyumuza iletilen iki müjdeli haber örneği ilettim.
Süreçte müjde diye iletilen sözlerden bir sonuç elde edilmedi. Ama vaatlerle epey zaman geçirildi.
Bu süreçte dış güçler müjde dedikleri laflarla kamuoyumuzu avutmaya, çalıştı.
Şimdi yine bazı sözler pompalanmaya çalışılıyor. Peki, bunun bir kıymeti var mı?
Verilen sözlerle avunmaya mı, yoksa verilen sözleri onlara hatırlatıp gereğini yapmaları yönünde ısrarcı mı olacağız?