Tarihi kitaplardan öğrenelim hem de Türk entellerce bir ‘ barış havarisi olan Makarios Druşotis’in ‘ Karanlık Yön Eoka’ kitabından başlayarak.

Sayfa 1, ilk çümle ile Türklerin yok sayılması bir.

‘ Üç asırlık Osmanlı İŞGALİNDEN sonra Kıbrıs 1878’de İngiliz yönetimi altına girdi. Bu değişim, İngiliz döneminin ULUSAL BÜTÜNLEŞME yani Yunanistan’la Enosis  tutkusunun gerçekleşmesi yönünde geçiş aşaması olacağına inanan Kıbrıs HALKI tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.’ ( Makarios Druşotis – Karanlık Yön EOKA sayfa 1 )

Osmanlı’nın işgalinden söz eden ‘barış’ havarisiİ  iş İngiliz’e gelince özenle işgal değil ‘ dönem’ kavramını kullanıyor ki bu da neredeyse bütün Elenlerin zihin, anlayış refleksinin küçücük bir göstergesi.

Bay Druşotis’in Kıbrıs HALKINI  tümüyle Elenlerden oluşan bir anlayışla yazmaya başlaması ile Gizikis’e yazdığı 2 Temmuz 1974 tarihli ünlü mektubunda ‘ Kıbrıs Cumhuriyeti ancak ENOSİS olacaksa yok edilmelidir, eğer ENOSİS OLMAYACAKSA KIBRIS CUMHURİYETİ GÜÇLENDİRİLMELİDİR’ diye yazan orijinal ve daha meşhur Baş piskopos Makarios arasında Kıbrıs adasının Yunanistan’ın malı olduğu konusunda zerre kadar bir anlayış farkının olmadığının kanıtıdır.

Sayfa 1 daha ilk cümlesinde Türkleri yok sayan Bay Druşotis nasıl bir önsöz yazdı kitaba derseniz bir de ona bakalım.

‘ .. 1955 – 59 mücadelesinin vardığı sonuç bir yana EOKA, KIBRIS HALKININ ENOSİS TUTKUSUNUN vücut buluşuydu.  Ayaklanmanın sürdüğü 4 yılda HALK  hemen hemen bir BÜTÜN olarak mücadeleyi kucakladı. Ona inandı ve başarıya ulaşması için fedakârlıklarda bulundu. EOKA mücadelesi boyunca büyük anlar ve eşsiz yiğtlik, fedakârlık örnekleri yaşandı. Mücadele içinde Grigoris Aksentiu, Kriyakos Matsis, Markos Dragos ve Stilyanos Lenas gibi tarihi simalar yükseldi. Ayrıca ÖZGÜRLÜĞÜNDEN  başka hiçbir beklentisi olmadan mücadeleye elinden gelen katkıyı koyan isimsiz bir sürü insan vardı’

Bay Druşotis’e göre de Yunanistan’a İLHAK anlamına gelen Enosis ile bağımsız devlet anlamını da içermesi gereken ÖZGÜRLÜK,  hiç farksız aynı şeylerdi , ancak Bay Druşotis’in bunca yıldan ve akan kandan savaştan  sonra bile Makarios, Grivas ve Ezekias Papayuanu’nun öncülüğünü yaptığı 1950 lerin örgütü EOKA  için   hem de  ‘barış’ havarisi kisvesi ile   bu sapkın yaklaşımı ve saptamaları 2000 li yıllarda sitayişle övgüyle kutsayarak yapıyor olması zihniyetin hiç ama hiç değişmediğinin bir göstergesi değil de nedir.

Önsöze devam edelim.

‘ Mücadelenin HALKIN katlımı ve katkısı açısından muhteşem olduğu şüphe götürmüyor….

…ENOSİSci bir hareket nasıl oldu da Enosisin gömülmesine neden olarak, Kıbrıs’taki TÜRK TALEPLERİNE YOL AÇTI’

Bay Druşotis adaşı olan ‘ uçurum stratejisinin mucidi Makarios’tan farklı düşünmüyor.

Aynılıkları şu  Elen siyasetçileri ve halkı olarak EOKA ve ENOSİS hata değildi ve fakat bir yerlerde, yöntemde taktik de hata yapmış olmalıyız ki kutsal amacımız sekteye uğradı. Bundan sonrası için daha dikkatli ve temkinli davranmalıyız,  AMAÇ ancak o şekilde gerçekleşebilir demeye mi getiriyor.

Kitaba, kitaplara devam edeceğim.

( Meraklısı Akritas planını okuyabilir çok detaylı bir şekile Anastasiades ve Ezekias Papayuannu ile Dimtiri Hristofyas’ın izinden giden Andros Kiprianu’nun milli hedef stratesindeki taktiksel duruşları orda çok açık şekilde görülebilir. Yazılacaktır. Kitaplardan öğrenmeye devam, okuyunuz okurmuşşşş gibi yapmayınız )