Gazi Mağusa’da eski eserleri koruma ve tarihimize sahip çıkma adına önemli bir görev üstlenen “Her Daim Dostlar” kuruluşu, geçen gün yine çok önemli bir şeye parmak bastı ve belgelerle içlerindeki isyanı gazetelere aktardı.
Daha önce de bu kuruluşun, Mağusa sahil şeritlerinin çevre kirliliğini giderme çalışmaları yaptığını biliyoruz. Yani, kendilerini ülkenin güzelliklerine ve tarihi zenginliklerine adamış bir kısım yürekli insan...
“Her Daim Dostlar” Derneği, bu kez Mağusa’daki yeraltı kiliselerine değindi.  Daha da önemlisi, bütün ilgilileri bu yeraltı kiliselerine karşı duyarlı olmaya çağırdı.
Bugüne kadar kaçımızın haberi oldu yeraltı kiliselerinden?  Veya duymuşuz ama yüzeysel bir bilgi ile yetinmiş ve duyarsız kalmışız.
“Her Daim Dostlar”ın gözler önüne serdiği yeraltı kilisesinin resimlerini gördüğümde, onların isyan etmekte ne kadar haklı olduklarını anladım.
Sırf farkındalık yaratmak adına düzenledikleri etkinlikte bir de şu yeraltı kiliselerinin geçmişine parmak basmışlar...
Meğer şu yeraldı kiliseleri, hristiyanlığın yasak olduğu veya hristiyanlığın daha yaygın bir hale gelmediği dönemde insanların gizli ibadet yerleri imiş.  Ne kadar ilginç değil mi?  Belki bu konunun derinliğine insek, tarihi ve dini bir senaryo yazabiliriz.  O kadar enteresan ve insanı düşündüren yeraltı kiliseleri...
Zaman zaman yazılarımda veya geçmişte televizyonda yaptığım turizm programlarında vurgu yapmışımdır.  
“Ülkemizdeki bu tarihi zenginliği neden turizm amacı ile kullanamıyoruz?” diye...
Gerçekten bu yeraltı kiliseleri bir başka ülkede olsa, herhalde resimlerini ve özelliklerini bütün turizm broşürlerine koyup, seyahat acentelerinin de tur programlarına dahil ederler.  Hangi turiste ilginç gelmez yeraltı kiliseleri.  Özellikle din turizmi gündeme geldiğinde, bu ve buna benzer dini içerikli tarihi binalar ve kiliseler, herhalde muazzam bir farkındalık yaratır.
Yıllarca değindiğim bir diğer konu da Othello Kalesi’ydi.  O kalenin yıkılmaya yüz tuttuğu bir dönemde gerçekten acımasızda Müzeler ve Eski Eserler Dairesi’ni eleştirmiştim.
Neticede Othello kalesine sahip çıkıldı ve turizme kazandırıldı.  Fakat bir türlü zaman bulamadım gidip o kalenin son şeklini ve düzenlemesini göreyim.  Herhalde amaca hizmet edecek duruma getirilmiştir.
Tabii ki benim kafamdaki Othello Kalesi bir başka şekil içindeydi.
Örneğin İngilizler’in ünlü oyun yazarı Williams Shakespeare’ın “Othello” oyunu, bu kalenin önemini de gündeme getirmiş oldu bana göre.  Belki, demiştim...
“Belki kalenin içinde bir camlı bölmeye Shakespear’ın mumdan heykelini, dönem kıyafetlerini, ses kurgulamalarını, korsanları, kralın ve Destemona’nın çığlıklarını mizansen olarak ziyaretçilere o mekanın varlığını daha bir hissettirirler” diyordum.
Tabii ki bunun bir de ticari yönü vardır. Othello ile ilgili turistik eşya üretimi ve gelene gidene o ürünlerin satışı olmalıdır.  Belki Othello kitapçığı ve orada yaşananları anlatan bir masal belgesi satışa sunulur. Hep düşünüyorum...
Şimdi de yeraltı kilislerini düşünüyorum, Othello Kalesi gibi.
O yeraltı kilisesi ilgililerce korunmaya alınsa, girişine demir bir kapı veya eski dönemi çağrıştıran kalın ama ahşap bir kapı konsa, güzel bir restorasyondan sonra duvarlara kopyalı ikon resimleri, kocaman bir haç ve yine mumdan Meryem Ana veya İsa Peygamber’in çarmıha gerilmiş heykelleri yerleştirilse...
O mekana uhrevi bir hava vermek için sürekli bakımlı tutulsa veya turist grupların geleceği günlerde kilisenin içine mumlar yakılarak kiliselerdeki dini şarkılar fondan verilse, olmaz mı?  Bütün mesele turisti geçmiş gerçekleri ile etkilemek ve iz bırakmaktır bana göre. Ama nerde bizde öyle duyarlılık?
Belki de o yeraltı kiliseleri bazılarının fuhuş veya tuvalet mekanıdır.  Ne kadar acı değil mi?
Bereket versin ki “Her Daim Dostlar” derneği bir varlık göstererek ses getiriyor ve ilgililerin dikkati çekiliyor.
Bu insanlar daha ne yapsınlar?  İşlerini güçlerini bırakmışlar, ülkemizin tarihi zenginliklerinin değerinin bilinmesi adına hareket haratıyorlar.
Yine de hiçbir şey yapmamaktan daha iyi değil mi, eski eserlerimize sahip çıkmak için bu kuruluşun dikkat çekici hareketi?