Kimse ama kimse elini taşın altına koymasın.
En azından benim önerim, eli taşın altına koymak değil, taşı taşın üstüne koymaktır.
Bina öyle inşa edilir ve zaten eli taşın altına koyarak taşı yerinden öyle kaldırmak çağ dışı kalmıştır.
Kaldıraç diye bişey icat edileli binlerce yıl olmuştur.
Ve hayat, kaldıracı da yetersiz bulmuş yeni araçlar geliştirmiştir.
Kaldıracımız, vincimiz hukuk olmalıdır.
Ve devleti sosyal hukuk devleti yapabilmek için elimizi taşın altına koymak değil, aklımızı vicdanımızla, dürüstükle ve adaletle yoğurarak işe başlamalıyız.
Seçim öncesinde her bir seçen ve seçilenin sorunlara bakış açılarından hareketle biz biz demesi seçim eşyasının tabiatına uygundu.
Ve fakat seçim yapıldı bitti.
Şimdi, hiçbir UBP seçmeni ve seçileni, ülkedeki örneğin genç işsizlik sorunları karşısında, bu sorunu bir yana itip de ille de Özgürgün ya da UBP demek hakkına sahip değildir.
Ve bu CTP, HP,TDP, DP,YDP hatta meclise vekil sokamamış partiler ve onların genel başkanları için de geçerlidir.
Kuraklık parası, doğrudan teşvik gibi, yanlışlıkları yıllar içinde kendini defalarca kanıtlamış politikaların devamında ısrar etmek, ısrarcıların ellerini taşın altına sokarak ezmeleri ve dahası tarımı, köyü ve köylülüğü ezmektir ve yıllarca da yapılmıştır.
Artık, salak salak elimizi taşın altına sokarak ve bir yere taşıyamıyacağımız, daha iki metre, 3 adım yol kat etmeden o taşı ve elimizi altına soktuğumuz her taşı, ayağımıza ve memlekete, hayata düşürerek ezmiş,  olmaktan yeterli dersi almış olmamız gerekmektedir.
Kim kime, dum duma günleri değildir yaşadıklarımız. Siyasi kaprisler, ben yoksam yansın ortalık günlerinde değiliz.
Mal tazmin komisyonu ve onun bütçesi, doğu Akdeniz de karbon ve gaz yatakları, gibi hayati öneme haiz dış politika sorunları, bir an önce devlet ciddiyeti ile önce doğal ve kültürel müttefikimiz Türkiye ile ve akabinde KC ile 3. Ülkeler ile pençe penç tartışılmalı ve ne doğru ise o yapılmalıdır.
Sorsak, hangi parti bu sorunları ne zaman irdeleyip gündeme alacak ve diğer partiler ile tartışarak, bir ilk adım atma noktasına gelecek diye, cevabı var mıdır, meçhuldür.
Nasıl bir çözüm, nasıl bir fedrasyon, toprak yüzdeliği gibi konularda bile bir birleriyle tartışarak bir sonuca ulaşmayı hiç aklına getirmemiş partiler ile yaşıyoruz yıllardır.
Tek bildikleri şey, bize oy ver biz çözeriz demek.
Verdi seçmenler size oy ve mamır ettiniz.
Taşı taşın üstüne koyalım ve inşaya başlayalım yarını.