Sabah ile öğle arasında Kıbrıs türk kadınlarının birinci gündem maddesi, öğlene ne pişireceğidir.
Ve biz erkek tayfasının sandığı kadar önemsiz bir gündem değildir bu. Erkek milleti yemeği pişmiş bulduğu için bunu önemsemez ve kadınlar da birkaç gün üst üste ‘ ne pişireyim öğlene’ meselesinde grev yapmayı düşünmedikleri için bu böyle sürüp gider.
Öyle ya da böyle öğlen yemeği sorunu aşıldıktan sonradır ki, ikindi vaktinde yani, akşama- geceye ne pişirileceği düşünülmeye başlanır.
Yaşam biçemimizin en önemli sorunsallarından biridir bu.
Günün sabahında bile gecesini düşünmemek- düşünememek.
Sabahtan geceyi düşünmeyen insanlar kalabalığının,  yarını, gelecek haftayı, Temmuz ayını, 2019 u düşünmesini beklemekle ham hayaller içindesin Cumhur Deliceırmak diyorum kendi kendime.
Evet,  evlatçıklarınızı özel ana sınıflardan başlayarak özel okullara gönderirken bunu onların yarınlarını düşündüğümüz için yaptığımıza inandırmışız kendimizi ve bu inandırmanın aldatma olduğu aklımıza bile gelmez.
Siz evlatçıklarınızı özel okullara gönderirken onların yarınını değil,  kendi bu gününüzü düşünüyoruz bal gibi. Bu günün modasını ve el alem ne der safsatasını.
Sabahtan geceyi düşünen birisi, ana dilini öğrenmemiş bir çocuğun yabancı bir dilde matematik öğrenmeye zorlanmasının abukluğunu bilir ve bunu aklına bile getirmez.
Düşünün, ingilizce bilmez aritmetik de toplama çıkarma çarpma bölmeyi bilmez ve bunları, bilmediği bir lisanda öğrenmeye çalışacak daha 6-7 yaşında.
Ve sevgili veli niye diye sordun mu kendi kendine, inceledin mi tonla lira karşılığı yarım ton döviz ödediğin yabancı dilli okullardaki öğrenimin- öğretimin devlet okullarından farkını.
Ve daha da önemlisi hangi dersleri okuyorlar.
Misal; bilgisayar yazılım dersi mi var o okullarda.
Yoksa coğrafyayı ingilizce öğrettiklerinden mütevellit İngilterenin başşehri olarak LONDON diye mi ezber ediyorlar.
Bir düşünün istedim.
Öğlene ne pişirileceğinden nerelere gelmişiz, peeeeee
İyi de, 2030 günün ikindisi kadar yakın.
2030 gecesine ne pişirelim.