Dünyamız yeni bir yıla daha girmeye hazırlanıyor. 2018 yılına girme hazırlıkları gittikçe vites yükseltmeye başladı bile. Yılın son saatleriyle yeni yılın ilk saatlerini nerede, nasıl ve kimlerle geçirileceğinin hesapları yapıldı, yapılıyor. Medya haberlerine göre ülkemizdeki hoteller hıncahınç yani yüzde yüz doluluk oranına ulaşacak yeni yılın ilk günlerinde. Ercan havaalanına yapılan uçak seferleri sayıları da olağanüstü artış gösterecek. Belki de yeni bir rekor kırılabilir 31 Aralık öncesi ve sonrasında inip kalkacak olan uçak sayısında. Şimdiden her şey güzel ve hoş olsun diyoruz ülkemiz ve tüm dünya insanları için.

Dünyada değişik ülkelerde değişik takvimler de uygulanmakla beraber, en yaygın şekilde kullanılmakta olan miladi takvime göre girilecek olan 2018 yılının başlangıcı, aslında insanların büyük bir bölümünün ortak bayramı gibi kutlanacak. Yeni yıl için kişisel, ailesel, toplumsal, ulusal ve dünya insanlığı için yeni dilekler dillendirilecek, ümitler vurgulanacak ve geleceğin daha güzel olacağı inancıyla belki de adaklar da adanacaktır.

İnsanlar daha iyiye olan ümitleri, daha güzele olan beklentilerinin verdiği güçle de manevi ya da psikolojik olarak beslenmekte, bu güçle daha bir gayretli olabilmekte ve elde edecekleri başarıların vereceği moralle yaşama daha bir dört elle sarılmakta, sarılabilmektedirler. Bunun tersi insanlar için yıkıcı sonuçlara kadar varan moralsizlikler ve başarısızlıklar da yaratabilmektedir.

Bu nedenledir ki önümüzdeki 5 yıl için yani yaşayacağımız 5 yeni yıl için görev talep etmekte olan siyasal partiler, seçmenlere her zaman yeni ümitler vermeye çalışarak, gelecekle ilgili başarı tabloları çizmeye çalışmakta, bu kurguların gerçekleşeceği plan ve programlarını halkla paylaşmaya çalışmaktadırlar.

Evet gelecek, geleceği planlayabilenler için daha da güzel olmaya adaydır. Önemli olan bu planlamayı ve gerekli programları yapabilecek bunları yürütebilecek irade veya erke sahip olabilmektir. Taa 1963’lerdeki zamanlar, bugünlerle kıyaslandığında, ilk önce çıkan husus doğu akdenizin bu stratejik adasında, Ortadoğu denen dünyanın bu kritik ve kaosların yaşandığı bölgesinde, ayakta durup herşeye rağmen varlığını ve yaşamını sürdürebilen Kıbrıslı Türkler, geleceğe yani daha birçok yeni yıllara yeni umutlarla, daha güzel günler beklentisiyle, neden bakmasın bakamasın?

Biz insanlar, bireyler olarak bir tarihe doğuyoruz aslında. Etnik kökenlerimiz, dilimiz, ırkımız ve dini inançlarımız farklı olabilir; bizden önce yaşanmış birçok olaylarla ilgili farklı öykülerin ördüğü bir bilişim ağına  gözümüzü açtığımız andan itibaren bu çeşit söylence ve söylemlerle büyütülüyor ve yetiştiriliyoruz. Bu sosyalleşme süreci içerisinde toplumsal ve ulusal kimlikler kazanarak, birey olmanın ötesinde bir toplum olma veya ulus olma bilinci de taşımaya başlıyoruz.

Burda önemli olan farklı etnisite, dil ve dini inançların tarihsel süreç içerisinde yaşanmış olaylarla da etkileşerek ve örülerek gelinen aşamada, her bireyin ve halkların, kendi zamanının, kendine özgü hikayelerini de yazabilme başarısını gösterebilmesidir. Bunu yaparken de  geçmiş yaşanmışlıklardan   tamamen kopmadan, geçmişin kısır döngülerinin esiri de olmadan, daha sağlam, daha sağlıklı bir gelecek anlayışıyla hareket ederek, farklı tarafların anlayışlarıyla da buluşabilme başarısını gösterebilmektir.

Her gelip geçen,  ve gelecek olan yeni yıllar;  çağın yaşanmakta olan hertürlü yeniliklerinin farkında olan, ve kendilerini de bir ölçüde yenileyebilen, yeniliklerle  beslenebilen, değişebilen ve dönüşebilen toplumları için gerçekte yeni ve olumlu olaylarla yüklü olabilmektedir.

Geçmişte yapılmış hataları iyice bilerek, yaşanmış olayları çok iyi okuyarak yeni yıllar bizim kapımızı çalmadan, bizler yeninin ve yenilikerin kapılarını çalmayı başardığımız oranda,  gelecekte de çok daha iyi var olmanın ortak mutluluklarını yaşayacağız. Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde yetişmiş, veya bu üniversitelerde başarılı çalışmalarıyla bilinen genç insanlarımızın oluşturduğu yeni siyasi filolarımızla Kıbrıs Türk toplumu olarak bu adada sonsuza kadar, onurumuzla var olmanın sonsuz adayı ve savaşçılarıyız.

Yeni yılda yeni bir meclis ve yeni bir hükümetle onurlanırken, 2017 yılını geride bırakıp 2018 yıına bayağı girmiş olacağız. Hepimize de kutlu olsun.