Ben- biz devlet olacağız, siz de tebamız dedi Elen komşularımızın siyasi ve ruhani lideri Makarios.

1955 idi ve arayıp tarayıp, Yunan iç savaşında başta komunistler olmak üzere yüzlerce binlerce Eleni gözünü kırpmadan öldüren, öldürten General X’i, sonradan Grivas Diğenis olarak tanıyacağımız kardeş katili de,  askeri komutan seçip, hem de onu ikna etmek için birkaç kez Yunanistan’a ayağına giderek getirdi Kıbrıs adasına.

Bu Enosis davasının başlangıç tarihi değildi ama çok önemli sıçrama tarihiydi.

1955 öncesinde de biz devletiz diyordu elen komşularımız ve biz de onlara, gelin biz devlet olalım, siz devlet biz teba olmayı asla kabul etmeyeceğiz diyorduk.

Faiz Kaymak böyle diyordu, Ahmet Raik Efendi böyle diyordu, Hacı Hafız  böyle diyordu,

Kara Çete, 9 Eylül Cephesi, Volkan böyle diyordu, Sönmezliler Ocağı, Kardeş Ocağı, Milli Birlik Partisi, Müftü Dana Efendi, Ahmet Midhat Berberoğlu, Necati Özkan, Fadıl Korkut, KATAK, Dr Fazıl Küçük, Burhan Nalbantoğlu böyle diyordu.

Mansura böyle diyordu, Dllirga böyle diyordu, Luricina, Sinde, Gönyeli, Vreçça böyle diyordu.

Rauf Denktaş böyle diyordu. TMT,  böyle diyordu.

Uzlaşmazlık vardı Kıbrıs Elenleri ile aramızda, onlar tepeden bakıyordu, sahip sanıyorlardı kendilerini, buna inanmışlardı,  AKEL de dahil inanmışlardı. Alicenaptık biz.

Denediler onlar devlet biz tebayı, denediler onlar sahip biz köleyi, olmadı. Oldurmadık.

Uzlaştık, biz devletiz olduk Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Elenleri olarak ortak devlet olduk.

Sonrasını herkes bilir.

İhtirası aklından büyük, ve  Türkler düşmanımızdır inancı tanrısına olan inancından kat be kat fazla olan Başpiskopos ‘ ben devleti düşmanlarım olan Türklerle paylaşamam, ortaklık içeren bu anayasayı değiştiriyorum’ dedi ve yeniden enosis kalkışmasını başlattı. Yıl 1963 idi.

O günden bu güne kadar biz Kıbrıs Türkleri, Mücahitler olduk,  yapmayın etmeyin ortak bir devlette eşit halklar olarak yaşayabiliriz dedik dinletemedik.

Kendini alemin en açıkgöz örgütlenmesi sanan AKEL de ‘ ortak mücadele ortak vatan’ diye yeniden kurnazlığa soyundu. Bir türlü ortak devlet diyemediği gibi şimdi bir de utanmadan arlanmadan,  ortak komiteye de OXİ diyor.

Evet,  işte Kıbrıs Elenlerinin sözüm ona en barışçı, en federalist partisi, ‘ ortak mücadele ortak vatan’ diye kükrüyor ama, iş karbonu ortak komite kararı ile arayalım,  kararları ortak komite olarak alalım teklifine gelince, ‘ben – biz devletiz, kararları ben- biz alırız, siz de kuzu kuzu kabul edersiniz, edeceksiniz’ esas stratejisine sığınıyor.

KKTC Cumhurbaşkanlığı ve KKTC Dışişleri bakanlığı, sakin soğukkanlı bir tavırla ’yok öyle yağma’ diyor.

Ne diyelim ki.

Anastasiedes, AKEL ve Kıbrıs Elenlerinin önünde iki seçenek var, ya devleti bizimle ortaklaşacaklar paylaşacaklar  ya da adayı .