GÜVENLİK VE GARANTİLER KONUSU
Crans-Montana’daki görüşmelerin çökmesinde sorumlu olarak TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu gösteren Anastasiadis, Çavuşoğlu’nun yanıtlarını da analiz etti. BM Genel Sekreteri ile olan istişareler üzerinde de duran Anastasiadis, Türk tarafının, müdahale hakları ve garantilerin kaldırılmasına ilişkin belirlenen parametreler çerçevesinde esneklik göstereceği imasında bulunduğunu savundu. Anastasiadis, yemek sırasındaki uzun istişarede ve Türk tarafının BM Genel Sekreteri’nde yarattığı imajın aksine, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Genel Sekreterin bunları bildiği iddiasıyla Türk tarafının tezlerini ifşa etmeyi ret ettiğini ileri sürdü. Türk tarafının, özellikle Türk ve Yunan vatandaşlarına eşit muamele konusunda Türkiye’nin memnun edilmesi üzerinde durduğunu ileri süren Rum lider, Kıbrıs sorununun iç boyutuyla ilgili olan başlıklarda Kıbrıslı Türklerin önceden memnun edilmesi talebinde bulunduğunu ileri sürdü. Anastasiadis, BM Genel Sekreteri’nin, görüş birliğinin sağlanması mümkün olarak addedilen diğer başlıklarda olduğu gibi Güvenlik ve Garantiler başlığında da genel olarak kabul gören tezleri kaydedecek kısa bir açıklama yapılması önerisinde bulunduğunu iddia etti. Anastasiadis, kendisi ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın, “müdahale haklarının ve Garanti Anlaşması’nın sonlandırılması öngörülerinin çözümün ilk gününden geçerli olup olmayacağı şeklindeki sorulara, Çavuşoğlu’nun, Türk tarafının “15 yılda yeniden gözden geçirilmesi söylemiyle, müdahale hakkı gibi Güvenlik ve Garanti sisteminin korunması” şeklindeki tezinin değişmediğini ifşa ettiğini savundu. Politis gazetesine göre Anastasiadis, sorumluluk yükleme oyunun nasıl hareket edeceği ve BM Genel Sekreteri’nin neden bu konudan bahsetmediği şeklindeki bir soru üzerine, Guterres’in, BM parametreleri içerisinde bir çözüm çabasının açık kalması çabasında dikkatli bir tavır sergilediğini ve diplomatik dilde ne gerekirse söylediğini ifade etti. Anastasiadis, bir başka soru üzerine, (başarısızlık) sorumluluğunun kendilerinde olmadığını belirterek, esas sorumlunun, “AB üyesi bağımsız bir ülkede egemenliklerini yaymak isteyenler” olduğunu savundu. Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununda politika değişikliğinin, BM parametreleri dışındaki çözümden ve B-C planından bahsedenlere yardımcı olabileceğini söyledi.
“ÜÇ ŞART”
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, halka seslenişi sırasında, BM parametreleri içerisinde hareket etmesi gereken bir müzakereye dahil olmak için üç şart ortaya koydu. Habere göre, Anastasiadis, bunların birincisinin, “müdahale hakkı da dahil olmak üzere Garanti ve İttifak Anlaşması’nın çözümün uygulanmasının ilk gününde itibaren sona ermesi”; ikincisinin “sundukları bütünlüklü öneriyle, çözümün hayata geçirilmesinin takip edilmesi ve uygulanması için etkili bir mekanizmanın bulunması”; üçüncüsünün ise “işgal ordusunun tamamıyla çekilmesine ilişkin zaman takvimi konusunda mutabakat sağlanması” şeklinde olduğunu ifade etti.
Amacın ve hedefin, üçüncü ülke bağımlılığından kurtularak, bağımsız ve egemen bir devlet oluşturmak olduğunu savunan Anastasiadis, tüm vatandaşlara yönelik gelecek için birlikte barış içinde yaşama perspektifi sağlayacak Avrupa Birliği müktesebatına tam uyumlu çağdaş bir devletten söz etti. Kıbrıs Türk ve Türk tarafının tezlerinden de bahseden Anastasiadis, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun tezinin şu olduğunu iddia etti: “Garanti Anlaşması’nın geçerli olmaya devam etmesi ve ayrı olarak kurucu devletlere yayılması; İttifak Anlaşması’nın geçerli olmaya devam etmesi ancak üç üyeli genel merkezin kaldırılması; çözümün uygulanmaya başlamasıyla, Türk askerinin önemli derecede azaltılması; mutabık kalınan sayıya ulaşana kadar, Yunan askeriyle karşılık gelen sayıda azaltılması”
Anastasiadis ayrıca AB’yi kabul etmeyen Türkiye’nin, “İngiltere, Yunanistan, Türkiye, federal hükümetten bir Kıbrıslı Türk ve bir Kıbrıslı Rum, kurucu devletlerden birer temsilci ve başkanlık edecek BM’den bir temsilcinin oluşturacağı bir komitenin çözümün uygulanmasını incelemesi” önerisinde bulunduğunu savundu. Alithia gazetesine göre, gerek kendisinin, gerekse Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın Türk önerisini ret ettiğini söyleyen Anastasiadis, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Franz Timmermans’ın, AB’nin, AB üyesi bir ülkede Güvenlik konusunda rol oynayabileceği ve katkı sağlayabileceği şeklinde söylemde bulunduğunu ifade etti. Guterres’in taraflara, yanıtlamaları gereken üç temel soru sorduğunu belirten Anastasiadis, bunların, “Garantör ve garanti anlaşmasının yerine hangi güvenlik sisteminin gelmesi ve temel değişikliğin ne olması gerektiği? Güvenlik konusunda iki toplumun endişelerinin nasıl giderileceği? Çözümün izlenmesi ile uygulanmasının nasıl garanti altına alınacağı?” şeklinde olduğunu söyledi. Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Guterres’in 30 Haziran tarihinde Kıbrıs konferansına ilk katılımına ve devamla tüm taraflarla yaptığı istişarelerin ardından ilerleme kaydedilmesi ve/ veya altı başlıkta yakınlaşmalar sağlanması gereken parametrelerin belirlendiğinden söz etti.
“KIBRISLI TÜRKLERLE ÜÇÜNCÜLERİN MÜDAHALESİ OLMADAN YAŞAYABİLİRİZ”
Alithia gazetesi, Anastasiadis’in açıklamalarını “Guterres’in Parametrelerinde Çözümü Müzakere Etmeye Hazırız-Anastasiadis’in Basın Toplantısı: Kıbrıs Rum Tarafında Sorumluluk Yükleyenlere Açık Mesaj-Anastasiadis Kıbrıslı Türklere Yönelik Olarak: Türkiye’yle İle Mi Yoksa Kıbrıs Devletiyle Mi Karar Verin” başlıklarıyla aktardı.
Gazeteye göre, Anastasiadis, hedeflerinin, “Türkiye ile göbek bağı koparılıp, Türkiye ve herhangi bir üçüncü ülkenin bağımlılığından kurtulduktan sonra bağımsız bir devlet oluşturmak” olduğunu savundu.
Anastasiadis, “işgal ordularının Kıbrıs’tan çekilmesi durumunda Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların birlikte yaşayabileceği” iddiasında bulundu.
1974’ten sonra Yunanistan’ın, Türkiye’nin aksine, iç meselelere müdahale etmediğini savunan Anastasiadis, sonuç olarak Kıbrıslı Türklerin, Türkiye ile olan göbek bağının kesilmesi gerektiğini iddia etti. Politis gazetesi Anastasiadis’in açıklamalarını “Başbakanlarla Müzakere-Evet Ama Sadece Guterres Çerçevesinde” şeklinde verdi. Gazete, Anastasiadis’in, dün akşamki açıklamaları çerçevesinde, Türkiye’nin, içeriğinde müdahale haklarının kaldırılması ve askerin çekilmesinin bulunduğu, müzakere masasına, Guterres’in ortaya koyduğu çerçeve temelinde dönmesi durumunda, Kıbrıs Rum tarafının, başbakanlar düzeyinde güvenlik için müzakereye geçmeye açık olduğu ihtimalini bıraktığını yazdı.
Haravgi gazetesi ise Anastasiadis’in açıklamalarını “BM Sürecinde Israrlı” şeklinde verdi.
Ayrıntılar VATAN'da