Spor ve Klasik Araba Kulübü sosyal sorumluluk projeleri ile sürekli gündeme geliyor.
Dernek, 8 Mart Pazar günü “Hazine Avcıları” etkinliği ile eski kulüp başkanları Said Muhyi için anma etkinliği yapacak.
Klasik arabalarla start yerinde olan hakemler tarafından şoförlere bir fotoğraf verilecek ve şoförler, bu fotoğrafların yerini bulmaya çalışacak. Yarışmanın finali ise verilecek yemekle son bulacak.
Spor ve Klasik Araba Kulübü Başkanı Samavi Aşık, “Teknik olarak hatalı yapılmış olan yollarımızla alakalı olarak alt yapı sorunlarımız var. Bunun yanında şoförlerin dikkatsizliği de trafik kazalarına sebebiyet veriyor. Bunun önüne az da olsa geçebilmek için salon rallileri düzenliyoruz. Gençlerin içinde olan hız tutkusunun önüne geçebilmek için yarışlar düzenleyerek, gerçek hayattaki hız tutkusundan uzaklaştırıyoruz” dedi.
Günümüzdeki arabaların markalarını uzaktan anlamak oldukça zor ve bu arabaların yanına gitmeden markasını öğrenebiliyoruz diyen Semavi Aşık Klasik arabalar hakkında “Her arabanın bir karakteri vardı. Arabalara baktığımız zaman hangi marka olduğunu anlayabiliyorduk” dedi.

Soru: Öncelikle sizi tanıyabilir miyim?
Semavi Aşık: 68 yaşındayım. Lefkoşa’da doğdum. Tahsil hayatımın dışında sürekli Lefkoşa’da yaşıyorum. Hep kendi işimin başında oldum. Her hangi bir devlet işine girmedim. Evliyim, iki çocuk babasıyım.
Soru: Spor ve Klasik arabalara tutkunuzu ne zaman fark ettiniz?
Semavi Aşık: Spor ve Klasik araba tutkusu çocukluktan beri içimde olan bir tutku oldu. İngiltere’deki okul yıllarımda, ilk eski araba aldığım 1954 model Ford Popular’dı ve arabada sürekli fotoğraf makinası gezdirirdim. Eski ve klasik araba gördüğüm zaman hemen fotoğrafını çekerdim. Şimdi ki gibi cep telefonları yoktu, illaki filmli fotoğraf makinası ile geziyordum. İngiltere’de veya civarında bir etkinlik varsa mutlaka gider, izlerdim. Çocukluktan beri bu tutu benimleydi. Klasik otomobil etkinliklerine sürekli ödünç arabalarla başladım. Kulübümüzün kendi üzerine kayıtlı klasik arabalarımız vardı. Ödünç arabalarla etkinliklere girdim.  Zamanla içerisinde benimde klasik arabam oldu. Şimdi kendi klasik arabası olmayanlara ödünç veriyoruz ki bu yokluk dönemini atlatsın ve kendi klasik arabası olana kadar yanlarında duruyoruz.
Soru: 2020 döneminde ki arabalarla geçmişteki klasik arabalar arasında ne gibi farklıklar var?
Semavi Aşık: Eskiden, arabalarda bir estetik ve emek vardı. Şimdiki gibi bilgisayarla hareket eden arabalar gibi değildi. Şimdiki arabalara baktığınız zaman, arabaların markalarını yanına gitmedikçe ayırt edemezsiniz. Eski arabalarda durum böyle değildi. Her arabanın bir karakteri vardı. Arabalara baktığımız zaman hangi marka olduğunu anlayabiliyorduk. Eski arabaların üzerindeki saçla şimdi üç tane araba yaparsınız. Şimdiki arabalar plastiğe döndü, saçları inceldi, teknolojinin ilerlemesiyle arabaların arızasını öğrenmek için motorları bilgisayara bağlayıp sorunlarını anlamak mümkün. Halbuki eski arabaların arızasını öğrenmek için makinistler, doktorun hastasını steteskopla muayene ettiği gibi aynı o incelikle motorun sesini dinleyerek arızanın nerden geldiğini dinleyerek tespit ederlerdi. Artık arabaları bu şekilde tamir etmiyorlar. Bizimde makinist açısından sıkıntılarımız var. Eski arabalardan anlayan makinistlerin sayısı oldukça azaldı.
Klasik araba camiası çok elit bir camiadır. Kulübümüzde sürekli bir yardımlaşma var. Örneğin üyelerimizden birisinin arabasına parça ihtiyacı varsa, hepimiz seferber oluyoruz. O parçayı bulmak için sürekli arayışlara giriyoruz.
Türkiye’deki bütün Klasik Araba Kulüplerinde bizim bu konuda iş birliğimiz var. Bu konuda bir birimize sürekli destek çıkıyoruz.
Soru: Kulübünüz kaç kişiden oluşuyor?
Semavi Aşık: 1000’in üstünde üyemiz, birkaç yüz otomobil kulübümüze kayıtlı ancak bunların içinde sürekli etkinliklere katılanların sayısı yüz civarındadır.
Özellikle gençlerin son zamanlarda; ya atalarından, dedesinden kalma arabaları restore ederek veya bulabileceği buradaki klasik otomobilleri satın alarak bu camiaya üye olmaları beni oldukça mutlu ediyor.
Hemen hemen  her gün bir ya da iki tane klasik arabaları kulübümüze kayıtlarını yapıyorum. Camiamız gittikçe büyümektedir. Önümüzde ki Pazar günü camiamızın kurucularından ve eski başkanlarından olan rahmetli Said Muhyi’nin sekizinci anma etkinliği olacak. Rahmetli Said bu işe ilk baş koyanlardandı ve bu işe ilk gönül verenlerdendi. Bu bizim kendisine bir vefa borcumuzdur. Öldüğünden bu yana Said Muhyi’yi anmak için ya bir Rally ya da bir gezi düzenleyerek, kendisini anmış oluyoruz.
Pazar günü yapacağımız etkinliğimiz, hazine avcılığı şeklinde olacak. Hazine avcılığı, start hakemleri yarışa katılanlara bir fotoğraf verecek ve şoförler o fotoğrafın yerini bulmaya çalışacak. Fotoğrafta olan yeri bulan şoförleri başka start hakemleri olacak bir başka fotoğrafı yine şoförlere vererek, şoförler tekrardan fotoğraftaki yeri bulacak. Adanın bazı bölgelerini dolaşarak en son verilen zarfta yemeğin yeneceği yerin fotoğrafını verirler ve o yeri bulacaklar. Topluca bir yemek yenecek. Bu etkinlik tamamen bir eğlence amaçlı olacak. Yarışmanın birincisi ve ikincisi olmayacak.
Salon yarışlarımız vardır. Onu da gençlerin sokakta hız yapmak yerine pislerde hız yapıp deşarj olmalarını sağlayacak bir etkinlik yapıyoruz. Çünkü bizim Klasik Rallilerinde sürüşler yavaş oluyor. Yarış içerinde olan kişiler tabelaları algılama yetisini geliştiriyor. Çünkü şoförlerin hız değişim tabelalarını kaçırmaması lazım, trafik kurallarına uyması lazım, verilen süratin altında veya üstünde gitmemesi lazım. Zaman içerinde araba kullananların bu yetenekleri gelişiş olacaktır. Salonda ise tamamen süraate dayanıklı pislerimiz oluyor. Gençler gelip burada yarışıyor. Bu sayede dışarı çıktıklarında deşarj olarak çıkıyorlar. Dolayısıyla gençleri sokaklarda hız yapmak yerine pistlerde hız yapmaya davet ediyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerimiz vardır. Örneğin; kan kampanyaları düzenleyip, yönetim olarak bizler da kan vermeye gidiyoruz. Lösemili çocukları aileleri ile birlikte kendi Klasik Otomobillerimizle piknik alanlarına götürüp piknikler yaptık. Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar için bir gece düzenledik. 300’den fazla Çam Kese böceğini yiyen bir kuş türü var ve o kuşlar için yuvalar yaptık. Çam Kese hastalığının olduğu bölgelere kuş yuvalarını monte ettik. Göçmen kuşlar geldiği zaman bizim yaptığımız kuş yuvalarında barınsın ki o bölgede ki ağaçları kurtarmak istedik
Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Üyelerini etkinliklerimize sürekli davet ediyoruz. Kendi engellerine göre donanımlı kendi arabaları ile onlar için düzenlediğimiz etkinliğe katılıyorlar. Engelsiz Hayaleler Kupası diye bir kategorimiz var. Bizimle aynı şartlarla kendi aralarında yarışıyorlar. İki yıldır mart ayında Emes Hastalığı farkındalık ayı olduğu için Emes Derneği yönetimini davet ediyoruz. Yılardan beri Başbakanlığa bağlı Uyuşturucu İle Mücadele Derneği Komisyonuyla işbirliği içinde sürekli olarak uyuşturucu konusuna dikkat çekmeye çalışıyoruz.
Soru: Yaptığınız etkinliklerle insanların dikkatini çekmeyi başardınız. Kuzey Kıbrıs’ta sürekli yaşanan trafik kazları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Semavi Aşık: Ne yazık ki hataların sadece şoförlerde olmadığı gibi sadece alt yapı sorunuyla alakalı da değildir. Teknik olarak hatalı yapılmış olan yollarımızla alakalı alt yapı sorunlarımız da vardır. Bunun yanında şoförlerin dikkatsizliği de var. Az önce dediğim gibi, Klasik Otomobil Rallilerine katılan üyelerimiz zaman için tüm tabelaları algılama yetisi geliştiriyor. 30 veya 50 sürat takibi yoldan geçerken, pek çok şoför o 50’yi fark etmeden 70 veya 100 ile geçiyor. Bir  radar yoksa araba kullanan kişiler bu trafik kurallarına çok dikkat etmiyor. Bizim üyelerimiz zaman içerisinde bir  disiplinle tabelaları okumaya başlıyorlar.
Bunların dışında yurtdışı etkinliklerine katılıyoruz. 2013 yılında Almanya’dan Ürdün’e 21 gün Klasik Arabalarla seyahat ettik. 2019 yılında Almanya’dan Gürcistan’a, Doğu Anadolu’dan Güney Doğu Anadolu’dan Kuzey Kıbrıs’a yarışlar düzenledik.  Daha önce televizyonlarda da bunu söyledim; çok aşırı Milliyetçi olduğumdan değil ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayraklarını alarak araçlarla Yunanistan’dan geçtik. Yunanistan bu durumda hiç  bir şey yapamadı. Çünkü Avrupa Birliğine kayıtlı bir Sivil Toplum Örgütü Avrupa Birliği toprakları içerisinden finalini yapacağı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayraklarını araçlarına alarak dokuz bin kilometre yol yaptılar ve Avrupa Birliği içerisinde Yunanistan polisi ne olduğunu öğrenmek için arabaları durdurdu. Hatta bu bayrakla Yunanistan’da sizi taciz ederler diye uyardı. Açık söylemek gerekirse bu kolay yapılacak bir şey değil. 86 tane araca A4 boyutunda arabaların iki tarafına astık. Avrupa Birliği topraklarında bir sorun yaşamadık fakat Gürcistan’a girerken bize müdahale ettiler.
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç

Editör: Mehmet Kasimoglu