(Kamalı Haber) - Şener Levent’in Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Ocak’ta çıkan olayları azmettirdiğine yönelik açtığı dava reddedildi. Kıdemli Yargıç Musa Avcıoğlu’nun huzurunda görüşülen dava da Şener Levent şahsen hazır bulundu. Avcıoğlu, dün saat 11.30’da okuduğu davada, Şener Levent’in davasında dava sebebi belirtilmemesi ve yabancı devlet başkanlarının yargı muafiyeti olduğuna bulgu yaptı. Avcıoğlu, Şener Levent’in şahadet ve emare sunmadığına ve sadece hitap yaptığına ancak bunun yeterli olmadığına değindi. Kıdemli Yargıç Musa Avcıoğlu, tüm hususlara değinip, istidayı ret ve iptal ettiğini açıkladı. Mahkemede kararının ardından basına açıklama yapan Şener Levent, şunları kaydetti: “Yargıcı ve mahkemeyi, davanın haklı gerekçeleri olduğuna dair ikna etmem gerekiyordu. Okunan bu karara göre, bu istidada yapılmamış fakat ikinci bir reddedilme gerekçesi, birinci sebebi ortadan kaldırıyor. O da şudur: Özellikle yabancı devlet başkanlarının dava muafiyeti vardır. Hangi şartlarda, bu muafiyetin ortadan kaldırılabileceği ve davanın açılabileceği belli değildir. Muğlak tutulmuştur. Yani zaten birinci gerekçeyi söylemesine gerek kalmadan, ikinci gerekçe istidayı ortadan kaldırıyor.yabancı devlet başkanlarının diyor ki, yargı muafiyeti vardır ve ilginç bazı örnekler de getiriyor. Getirdiği örnek, Muammer Kaddafi örneği. Muammer Kaddafiye, böyle bir dava açmak istemişler fakat kabul edilmemiş. Onlar Muammer Kaddafi’ye açamadı, biz Recep Tayyip Erdoğan’a açabilir miyiz? Yalnız yabancı devlet başkanlarına tanınan yargı muafiyeti, gerekçe olarak gösterilse, dediğim gibi geriye kalanlar hakkında hiçbir şey söylememek de mümkün. Ben yargıyı ikna edebildim, haklı sebebim vardır veya yoktur. kararda da, falan tarihte Bursa’da yaptığı konuşma ve bu gazete için söylediği sözler, herkes tarafından duyulmuş ve bilinen bir olaydır. Bunu mahkemeye sunup, ispat etmemiz. Gerekmiyor. Dünya çapında çıkmış bir olaydır ve biz de bunu istidamızda ortaya koyduk. Madem ki, yabancı devlet başkanlarına yargı muafiyeti vardır. Boşuna çaba sarf etmemek lazımdır. Kıbrıs’ın güneyinde veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde mevzuat nedir? Hukukçularla bunu görüşeceğim. Kıbrıs’ın güneyinde veya AİHM’de mümkünse, dava açacağız. Kendi ülkemizdeki hukuksal prosedür tamamlanmıştır. Sayın yargıcın okuduğu bu kararı, alıp, AİHM’e taşıyıp, yabancı devlet başkanlarına dava açılıp, açılamayacağını görmek isteriz. Yargıç, dava açılabilmesi için çok ciddi bir sebebin olması gerektiğine işaret etti. ”