Sınıfta kaldık.

Kıbrıs Türkleri çaktı ve çakıldı.

KKTC vatandaşlarında yurttaşlık duygusunun gelişmemiş olduğunu dahası gerilediğini çok açık bir şekilde gördük.

Servet vergisi alınsın sloganı hoş bir slogandır ve fakat sadece slogandır ve sloganların hiçbir işe yaramadığını, yaramayacağını, yarayamayacağını da umarım gördük.

Normal gelir vergisi ALMAYAN, alamayan değil, üstüne basa basa söylüyorum ALMAYAN hükümetten- meclisten- partilerden servet vergisi talep etmek, sloganda birinci gelmek hevesinden başka bir şey olmaz.

Tam kırk yıl var ki en çok bağırılan- atılan slogan ‘ birlik mücadele dayanışma’ diye tekrarlanmıştır, tekrarlanmaktadır, tekrarlanacaktır ve ortada birlik adına, mücadele adına dayanışma adına hiçbir şey yoktur, olmamıştır olmayacaktır. Bu siyaset zihniyeti sürdükçe.

Sloganla ömür tüketenlerin, bir birlerinin doğum gününü ‘happy b’day’ diye kutlaması, yurttan, birlikten mücadeleden ve dayanışmadan ne anladıklarının da kanıtı olarak tokat gibi yüzüne vurulmuştur yurttaşlık bilincinin.

Meyhanelerinden vaz geçmeyenler oldu,  barından cafesinden, nümayişler de yapıldı, ev ziyeretleri de, kumara da gidildi siyasal partiler de köy köy  gezdiler.

Kötü yönetiliyoruz, bu tartışılması abes bir gerçek ve fakat siz, örgütler sendikalar partiler odalar birlikler de sütten çıkmış ak kaşık değilsiniz.

Hükümet tumba evet ve fakat bütün seçenler de tumba, seçenler ile seçilenler ayna ve karşısındaki bireyler gibi. Ayna yansıttı Kıbrıslıtürkbireyleri.

Ciddiye almayabilirsiniz, bir doğum günü kutlamasını ve ‘happy b’day’ zırvalamasını ama fakat sadece 40 yıl önce doğum günü kutlamaları aile içinde ve 15 yaşına kadar evlâtlarımız için vardı ve o yıllarda gösteriş, caka peşinde koşmadığımız için sloganı dilimize pelesenk değildi ama birliğimiz dayanışmamız vardı mücadele ediyorduk.

Sonra ne mi oldu.

Slogana sarıldık, orak çekiçli ya da ay yıldızlığı bayrağa ve onlara sarıldıkça başka her şeye sırt döndük, bana ne dedik, beni sokmayan yılan isterse çok yaşasın dedik ve sendikaların adı kaldı, mücadelenin sloganıi dayanışmanın da karma oy pazarlıkları.

Ticaretçiler yıllardır ödemedikleri, kendilerinden istenmeyen vergileri hatırlayarak 5000 tabak bulgur pilavı dağıtabilirdi karantina otellerindekilere ya da 5000 çanak çorba, yapmadıkları bir yana akıllarına bile gelmedi dahası mağduruz diye ağlaştılar da.

Sanayiciler ortaya 5 milyon tl koyup, işte para buyurun ihtiyacımız neyse karşılayın deyerek, işssiz kalan insanlarla bir dayanışma gösterisi sunabilirlerdi ki reklamı da cakası da çok olurdu, 5 milyon tl den çok.

Sırtını bankalara dayayan anlı şanlı sendikalar, bankalarındaki mevduatın binde biri ile erzak alıp, işsiz kalan insanlara dağıtabilirdi.

Kadın örgütleri yaraların sarılması için biz de varız. Gönüllüyüz deyebilirlerdi.

Bankalar hiçbir yasaya ihtiyaç duymadan her türlü faizden vaz geçtiklerini duyurabilirlerdi ve daha neler neler.

Yapmadınız.

Kıbrıs Türkleri sınıfta kaldı, KKTC yurttaşları yurttaşlık nedir bilmiyor, öğrenme niyetleri de yok.