İyi pazarlar sevgili okurlar. Bu hafta 24 kasımda yaşanan öğretmenler günü dolayısıyla bize ödenemez emekleri geçen öğretmenlerimizle ilgili birkaç satır yazmak, ayrıca   başarılı bir arkadaşımızın  başarılarını paylaşıp kendisini tebrik etmek ve 7 Ocak 2018 seçimlerinin görülmeye başlayan etkilerini okurlarla paylaşmak  istedim. Bu yazılar nedeniyle Türkiyede BMM’de 1958-59 dönemine Kıbrısla ilgili   meclis tutanaklarına yer veremedik. Gelecek hafta devam etmek üzere sağlıkla ve mutlulukla kalın
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
24 Kasim Öğretmenler günü. Bizde adettir. Her şeyden 2 tane olmalı. Öğretmenler günü de iki tane. Öğretmenlerimiz buna  ne der bilmem. Ben, işin o tartafına karışmıyorum ama 24 kasım vesile oldu, öğretmenlerimize bir kez daha teşekkür etme fırsatı bulduğumuz için  memnun oldum.
Tüm öğretmenlerimiz bizim için değerlidir ama, kronolojik sıra takipedecek olursak, bahsedeceğim ilk kişiler, doğduğum köy olan Laptada öğretmenlik yapan öğretmenlerimizdir. 
Fikriye hocanım ile Mehmet Ali Tilki öğretmen, 1930 lu yılların başında Lapta İlkokulunda öğretmenlik yapmışlardır. O dönem Kıbrıs Türk Eğitim tarihinde çok önemli yıllardı. Türkiye’de Harf devrimi yapılmış, Latin harfleri kullanılmaya başlanmıştı. Kıbrıslı Türkler, kimseden talimat almaksızın, bu devrime ayak uydurmak istemişlerdi. Lütfiye hocanım ile Mehmet Ali Tilki öğretmen, Latpada hem ilkokul öğrencilerine yeni harflerle okuma yazma 
öğretiyor, hemde yetişkinlere, ücretsiz, karşılık beklemeden, gece kursları düzenleyerek yeni harflerle okuma yazma öğretiyorlardı.  Bu iki saygıdeğer insan, bununla da kalmamışlar, Lapta Türkleri arasında dayanışmanın fitilini ateşlemişlerdi. Fikriye hocanım köy kadınlarına nakış işlemeyi öğretiyor, Mehmet Ali Tilki öğretmen de üretilen nakışları Girneye götürüp İngilizlere ve  diğer ecnebilere satarak köylülerin bir gelir elde etmesine yardımcı oluyormuş. Toplanan paralarla yardıma muhtaç kızlara çeyiz yapılıyormuş. Her ikisini de rahmetle anıyoruz. (Daha Fazla Bilgi Göç Destanı ve Göçmenlik Yılları adlı kitaplardan bulunabilir) Daha sonra Laptaya Hasan Nihat öğretmen gelir.  Onun Öğret  menlik dönemi de çok zordu. İkinci Dünya savaşı tüm dünyayı kasıp kavuruyordu. Türkiye savaşa girmemişti ama, İngiliz idaresi vardı ve Türkler, İngilterenin problemlerinden çok Türkiye Cumhuriyetinin bekasını düşünüyordu. İngiliz ordusunda görev almak zorunda olanlar vardı ama, öğrencilere Türkiye sevgisini aşılamak, en başta ilkokul öğretmenlerinin göreviydi. Okuttuğu Laptalıalrdan bir kısmı hayatta değildir ama, Laptada kendisinihatırlayan pekçok insan bulunmaktadır. Hasan Nihat öğretmen, Posta Dairesi  emekli müdürü ve Çağlayan Bölgesi komutanlarından Aysel Erduranın babası ve  Karayolları Dairesi eski müdürlerinden Hasan Nihat Erduranın da dedesidir. Hasan Nihat öğretmenimize de allahtan  rahmet diliyoruz.
Lapta İlkokulu  öğretmenlerinden en son bahsedeceğim Arif Hasan Tahsin hocadır. 1960-1963 yılları arasında Laptada öğretmenlik yapmıştır. Eşi de  kendisi gibi öğretmendi.  Küçüklere eşi, büyüklere kendisi ders veriyordu. Arif hoca da Tilki öğretmen gibi gece kursları düzenliyor,  dayanışma  aşılıyor, milli günlerde köylülerde kaynaşmak için etkinlkler düzenliyordu.
Arif hoca 63 olaylarında Boğaz sancaktarıolarak görev yaptı, siyasete girdi, muhalif kesimde önemli bir konuma geldi. Kendisini birkaç sene önce kaybettik. Ölümünden önce, cenazesinde  dini tören düenlenmemesini vasiyet etmiş. Bu nedenle rahmet okumayacağım ama yine de kendisini, bize aktardığı bilgi ve yaşam deneyimlerinden dolayı saygıyla anıyorum. Ortaokula ATATÜRK ENSTİTÜSÜ’nde başladık. Ortaokula sınavla girilirdi. Okul binamız, Sarayönünde Posta binasının arkasındaydı. Öğrenci azdı. Bayraktar Ortaokulunda ise fazla öğrenci vardı. Bu nedenle Bayraktar Ortaokulundaki bir kısım öğrenci, bizim okula aktarıldı. Bina sığmayınca da okul, bugünkü Belediyeler Birliğinin olduğu binaya taşındı.  O dönemde de birçok öğretmen bize bişeyler öğretmek için çaba gösterdi. Hepsine teşekkürlerimi sunuyorum. Ama bir tanesi, sadece benim değil, tüm KıbrısTürklerinin kalbinde yaşamaya devam edecektir. Beden Eğitimi öğretmenimiz Şehit Hüseyin Ruso. Ruhu şad olsun.
Benim yaşıtlarımın ortaokul dönemi çok büyük problemlerle geçti. Orta I de iken 1963 olayları başladı. Bir sene okula gidemedik. Ertesi sene iki sınıfı birden okuduk. Okul binası, bugünkü Belediyeler Birliği olarak kullanılan binaydı. Sabah bir grup, öğleden sonra diğer grup olmak üzere yaklaşık on saat eğitim yapılıyordu ve öğretmenlerin birçoğu günde 4-5 saat aralıksız ders vermek durumundaydı. Sonsuz teşekkürler değerli öğretmenlerimiz.  Hepsini teker teker yazamıyacağım ama resimdeki öğretmenlerimizin olsun isimlerini vermek istiyorum. Solda İngilizce hocamız Mustafa Refet, yanında  matematik öğretmenimiz Remziye Yeşilada, Oğuz hocamız ve yine unutamıyacağım bir isim, değerli müdürümüz Fikri Duran. Tüm öğrencileriniz adına teşekkürlerimi sunar, ellerinizden öpüyorum. (Fikri Duran öğretmenimizle eşi Lütfiye Duran hocanımın kısa  biyografilerini KIBRISTA YAŞANANLAR adlı kitapta bulabilirsiniz. Öğretmenler gününüz kutlu olsun)
Lisenin daha kolay koşulalrda geçtiğini sanmayın. O dönemde öğretmenlerle öğrencileri aynı mevzide nönet tutuyor, henüz sınırları bile belli olmayan vatan topraklarını koruyordu. Öğrencinin çavuş, öğretmenin er olduğu bir durumu düşünün. Nöbetler öncelikliydi, dersler ikinci sıradaydı. Tüm öğrencilik yıllarımda, karneme sadece bir kez kırık not gelmişti. 1967 Geçitkale olaylarında günlerce nöbet tuttuk. Derslere gidemedik. Sınav günü geldiğinde de ben sorulara, sorular bana bakıyorduk. O zorlu günlerin ardından, Türkiyenin  baskısıyla izolasyonlar kaldırıldı, öğrenciler yıllardan sonra yüksek tahsile gönderildi. Köylerden gelip mücahitlik saflarına yeni katılanlar oldu. Nöbetler hafifledi. Bütün yaz çalışıp bütünleme sınavlarında tam not aldım. Fizik öğretmenimiz Vural Niyazi bu duruma inanamadığını ifade etmişti. Ona ve diğer hocalarımıza en içten minnet duygularımı ifade ediyorum. İngilizce hocamız Sami Tecen, matematik öğretmenimiz Özten Lütfi ve Kamil bey, Tarih öğretmenimiz Vergi Bedevi, Almanca öğretmenimiz Ali Rıza Değirmencioğlu diğer hocalarımız ve müdürümüz, unutulmaz bir isim, merhum Erol Özçelik  ile muavinlerinden Salih Mecit hocamız.  Sağ olanların Elllerinden  öpüyoruz. Sağolun, varolun. Ahirete intikal etmiş olanlar: Yattığınız yer nur olsun.En son olarak, yurt dışında eğitim seferberliğinde görev yapmakta olan bir öğretmenimiz. Ayşe Ahmet Sarpoğlu.  Ayşe öğretmen, bir taraftan Londradaki öğrencilere  müfredat çerçevesinde ders veriyor, diğer taraftan çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yaparak sesini çıkaramayan, haksızlığa uğramış ama hakkını aramaktan yoksun kişilerin sesi olamay çalışyor. Kendisini tebrik eder çalışmalarında başarılar diliyoruz. Öğretmenler günün kutlu olsun (Ayşe Ahmet’in kısa bir biyografisini 22 Ekim 2017 tarihli vatan gazetesindeki sayfamızda bulabilirsiniz)

MUSTAFA TEKAKPINAR
Bu hafta,muhtemelen  tanıdığınız bir ismin son günlerdeki başarılarından söz etmek istiyorum. Mustafa Tekakpınar benim 25 yıllık dotumdur. Eskden, internetten bilet almanın henüz başlamadığı tarihlerde, turizmcilik yapıyordu. Biletlerimizi onun yardımıyla alırdık. O dönemde ülkedeki birçok haksız durumların yaşanmakta olduğunu görüp nasıl düzeltilebileceği  konusunda kafa yoruyorduk. Konu, devlet çalışanları ile özel sektör çalışanları ve kendi hesabına çalışanlar arasındaki farklı uygulamalardı. Sonuçta bir adım attık. Ben, Mustafa Tekakpınar, Savaş Çelik (Çeliksan Ltd), Remzi altay ve birkaç arkadaş daha KUZEY KIBRIS SOSYAL SİGORTALILAR DERNEĞİ’ni kurduk. Uzun yıllar uğraş verdik. Sonra emekliye çıktık, uzun süre birbirimizi görmedik. Ama son zamanlarda Mustafanın başarı hanerlerini alıyorum. Sporcu olarak mücadeeye devam ediyor. Limasol Maratonu, Lefkoşa Türk Belediyesi Maratonu ve son oalrak Larnak Maratonund adereceye girip kürsüye çıkmış. Kendisini tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Yolun açık olsun Muustafa Tekakpınar.

SEÇİM DALGALARI – 
KTMMOB’ de 
Olağanüstü Genel Kurul
7 Ocak 2008 de yapılacak olan erken genel seçimler için henüz bazı partiler adaylarını tam olarak belirlememiş, bazıları ise adaylarını ilan etmiştir. CTP nin sivil toplum örgütlerini kendi safına çekmek için uygulamış olduğu yöntem, bazı sivil toplum örgütlerinde dalgalanmaya yol açacak gibi görünüyor. Kontenjandan listeye alınan bazı adaylar, başkanı oldukları sivil toplkum örgütlerindeki görevlerinden istifa edeceklerini açıkladı. Bu kapsamda  KTMKOB Genel Başkanı Ahmet Hüdaoğlu görevinden istifa etti. Başkan seçmek için 25Kasım 2017 de KTMMOB’de olağanüstü Genel Kurul yapıldı ve Selcan Akyel Başkanlığa seçildi. Selcan Akyele yeni görevinde, Ahmet Hüdaoğluna da milletvekilliği seçimlerinde başarılar dilerim.