‘ Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim ‘

Yukardaki sözü Pirus söylemiştir, ikibin üçyüz yıl önce.

Pirus kimdir ve bu sözü niye söylemiştiri araştıran olursa ‘ PİRUS ZAFERİ’ diye bir deyimin dünya siyaset ve askeri tarihinde niye yer aldığını da öğrenmiş olur, olur da kafa yorar akıl yürütür mü, kendine kalmış.

Günümüzü gün ederek ömür törpülemenin bir sonu var mı.

KKTC de örgütlü sendika, siyasi parti ve anayasal örgütler olmalarına rağmen, kendilerini sivil toplum örgütü zannedenlere göre yok.

Sirayet eder, iyilik ve akıl özellikle eleştirel akıl kolay kolay sirayet etmezken edemezken, kötülük ve neme lazımcılık hazla ve hızla sirayet eder.

Bu öyle bir hızdır ki, günün modası hemen davranmalıyım diye, özellikle süs köpeği diye adlandırdığımız köpeği- köpekleri sahiplenmek ve bunu facedir,  twiterdir,  instagramdır paylaşım şeylerinde reklam edip, bununla da yetinmeyip çeşitli STÖ! Kurma girişimlerini dümbür düdük edenler,  sadece birkaç gün, bilemedin birkaç hafta sonra o hayvanları sokağa terk etmekte beis görmez.

Özeleştiri diye bir mevhumun varlığını halâ hatırlayanlar, az  maaş alana az zam, çok maaş alana çok zam teklifinin UBP nin gündemine anlı şanlı sendikalar ve sendikacılar ağzı ile getirildiğini hatırlayacaktır.

Yine aynı şekilde 10 yılda- 15 yılda emekli olma seçim rüşvetine de ne sendikamsıların ne de örgütümsülerin ve partimsilerin itiraz etmediğini de hatırlamalılar.

ABD ye BM toplantıları için giden 2 Cumhurbaşkanı’nın, belki de kurucu Cumhurbaşkanının konaklamayı aklından bile geçirmediği New York’un en pahalı, ultra lüks otelinde konaklamayı seçtiğini, yıllarca korumasız dolaşan Rauf Bey’in aksine asla ve katiyen hiçbir yere korumasız gitmediğini ve makam arabasının camlarına da film taktırdığını hatırlayacaktır.

Konstantinopolis şehrini ‘Kahpe Bizans’tan’ almış gibi,  Silahtar Sarayına 101 pare top atışı ile girdiğini de hatırlayacak olanlar belki de çıkar.

Zafer kazandığına inanıyordu, o bir Pirus muydu yoksa.

Pirus Zaferini öğrenelim hatta okullarımızda ders haline de getirelim.

Yüzde iki, beş yada yedi, on yedi ne kadar isterse olsun yüzdelikli zam demek, seçilmişler, vekiller, müsteşar ve müşavirler ile üst düzeyden emekli memurlar ile işçiler, hele de sendikasız işçiler, alt ve orta düzey memur maaşları arasındaki uçurumun katlanarak artması demektir.

Zafer kazandığında Pirus ikibin üçyüz yıl öne ne demişti. Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim, demişti.

Pirus almak istemiyorsak. Cumhurbaşkanı,  başbakan,  bakanlar vekiller, müsteşar müşavir ve barem 18 ile üstü maaş alanların maaşları en azından dondurulmalı, tasarruf edilecek miktarlar sendikasız işçiler başta olmak üzere düşük gelirliler yararına bir fonda toplanmalıdır. Fonun idaresi de sendikasız işçilerin kendi aralarından seçecekleri arkadaşlarına bırakılmalıdır.