Kaç adet futbol topu var şu canım KKTC’de diye sorsam var mı cevabını bilen.
Kaç futbol takımı var sorusuna yanıt vermek çok kolay.
Kaç futbol takımı var sorusuna cevap vermek çok kolay ve fakat bu kadar futbol takımına gerek var mı sorusu spor kamu oyunun ve hükümetlerin ve dahi futbol federasyonun aklına bile gelmiyor.
Hiçbir fanatik futbol taraftarı iyi kalite 22 futbolcunun adını bir çırpıda sayamazken ben KKTC’de 82 çim futbol sahasının olduğunu acı çekerek söyleyebilirim.
Girne kazasında ( ki siyasi partiler dahi KAZA kavramı yerine İLÇE demeyi tercih ederken hiçbir İLİ olmayan ülkemizde İLÇE icat etmiş olmanın haklı teslimiyetçiliğini yaşıyorlar ) Girne kazasında 10 tanesi Girne Belediye sınırları dahilinde olmak üzere yirmi kadar çim futbol sahası var.
Şimdi doğru oturup doğru konuşalım Doğan – Ocak efsanevi derbi maçlarında bile seyirci sayısı 500 kişiyi bulmazken bunca sahaya ve takıma ne gerek var.
Çevre köyler, şehir takımlarına futbolcu alt yapısı oluştursa gerek sportif olarak ve gerekse şehir ve köyler, belediye ve bağlı köylerin sağlıklı, daha sağlıklı ilişki içinde olmaları anlamına gelmez mi.
Her köyde bir futbol takımı ve hem de çim futbol sahası olması plansız programsız rast gele gün geçsin keyfimiz yerine gelsin ve fakat her köyde bir ilkokul olması taleplerine kulak tıkayalım ve hatta her köye ilkokul açarsak bu okullar için gerekli branş öğretmenlerini nereden bulacağız aptal sorusundan hareketle, branş öğretmenlerini köy köy gezdirmek yerine köy çocuklarını sabahın köründe şehirlere taşımayı tercih etmiş olmamız hangi pilava kaşık sallamaktır acaba.
Evet Deniz’lerin, Sinan’ların Harun’ların Mahir’lerin PLANLI EKONOMİ, PLANLI KALKINMA GELİŞME dedikleri yıllarda Türkiye’yi Başbakan olarak yönetmekte olan Süleyman Demirel ve onun sultasındaki Adalet Partisi bize plan değil pilav lazım deyip ekliyordu, halk plan yiyemez pilav yer.
Evet plan değil pilav tercih edilince işler sarpa sarar battos olur, nitekim de oldu.
Ah siyasetçiler ah size ne deyim köyler ve köylüler köylerindeki ilkokullar modern eğitime !! geçiyoruz safsatası ile kapatılarak köy çocukları şehir merkezlerindeki ilkokullara sürgün edilirken bırakın itiraz etmeyi alkışlamışlardı bile hatta öğretmenler ve öğretmen sendikaları da itiraz etmemişti.
Kaç adet top var diye başlayıp kaç adet çim saha kaç adet kulüp diye iz sürünce kaç adet antrenör, teknik direktör ve daha beteri spor akademisi mezunu ve daha da beteri kaç adet spor akademisi öğrencisi var sorularına varırız.
İyi de kaç adet ahşap doğrama atölyesi kaç adet söküğünü dikme kursu var.
Sıfıra sıfır elde sıfır demeden önce içerikli kaç siyasi akım var acaba.
KKTC’nin hiçbir köyüne hükümetler bir veteriner lojmanı, bir ziraat mühendisi lojmanı yaptırmayı akıl edememiş bunca yılda.
Niye mi.
Niyetleri yok ve planlama değil dertleri pilavdan öte vizyonları yok.