Niyetinden bağımsız olarak tüzel kişiliğinin temsilcisi olacaktır.

Önce kendini ifade edecektir, sonra birincil tüzel kişiliği olarak seçtiği Kıbrıs Cumuriyetini ve o devlete verilen kontenjandan seçime katılıp seçildiği partisini.

Bunda şaşıracak, öfkelenecek üzülecek ya da sevinecek bir şey yoktur.

Hayat onun hayatı, tercihini çoktan yapmış ve o tercihin doğrultusunda dünyanın en kolay siyasi mesleklerinden biri olan Avrupa Parlamentosu parlamenterliğini seçmiştir.

AP içinde katıldığı, partisi dolayısı ile ve partisi ile beraber,  katıldığı sol gurubun AKEL üyesi iki vekilinden biri olarak davranacaktır.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, AKEL in, sol gurubun ve nihayet AP nin Kıbrıs sorunu ve cumhuriyeti, KKTC ve Kıbrıs Türkleri hakkındaki siyaseti, kararları belli.

O belli politikaların altında,  onun da oyu ve imzası olacaktır hepsi bu.

 Çözümden  sonra Girne’ye yerleşecek bir Rumun  Kıbrıs Türklerine ayrılan sandalyelerden birini alabileceğini çok doğalmış gibi söylemiş olması, Kıbrıs Türklerine seçme hakkını verip de seçilme hakkını vermekten imtina eden, edecek olan AKEL in bildiğimiz görüşlerindendir,  yine de tekrarlanması unutanlarımız için  iyi olmuştur.

Biz işimize bakmalıyız ve anlamalıyız ki; federasyon olmazsa mahvoluruz diye diye,  Anastasiedes’in federasyonu kabülünü zorlaştırıyor hatta imkansızlaştırıyoruz

İşimize bakarken, bir önceki Başbakanın ‘ evimizi temizlemeliyiz’ dediğinde,  kendi partisi ve partisin yayın organı tarafından nasıl tiye alındığını unutmadan ve bu günkü Başbakan ile hükümetin de aynı muamele ile karşılanacağını bilerek işimize bakmalı, evimizi temizlemeli mamur etmeliyiz. Bu öncelikle insan olmanın gereğidir.

Görünür gelecekte Kıbrıs Elenleri ile hele de federasyon çatısı altında bir anlaşma olası görülmediğine göre,  kendi yağımızla kendi patatesimizi kızartmak gibi bir boyun borcumuz vardır.

Şimdiki hükümet, hükümet ortağı olmayan partilerle de görüşerek KKTC nin on yıllarına damga vuracak bir tarım,  iç tüketim tarımı politikasını önceliğine almalı ve kendi gayretlerimizin ürünleri ile mutfağımızı yerlileştirmenin yolunu açmalıdır.

Ardı sıra da sağlık, eğitim ve diğerlerini getirmelidir