Mana.

Kaç yıl olduysa bu kavram kullanımdan düşeli işte o kadar yıldır ileriye doğru evrilmiyor hiçbir kavram ve bütün kavramlar devriliyor ağzımızdaki ezberlerinin karanlığında.

Bir toprağı, üstünde doğup yaşadığın bir toprağı vatan- memleket belleyip hür yaşamak için çakar almaz stenler, ikinci hatta birinci Cihan Harbinden kalma piyadeler ve başta rahmetlik Ömer Usta olmak üzere birkaç arkadaşı ile el ve gönül birliği içinde icat ettikleri silahlarla karşı durmak Makarios zulmüne bir mana taşıyordu direnme diye.

Milletvekilsiz ve yıllarca da sadece iki milletvekili ile Denktaş’ın ve sonrasında UBP nin iç politika yanlışlarına, partizanlıklarına karşı durması ve ‘ nereden buldun’ diye soracağız demesi bir mana ile muhalefet oluyordu iktidar ve onun hot zotuna karşı.

Sanayı Holding  işletmelerinde, Cypruvex tesislerinde ve bahçelerinde işverenlere karşı işçilerin köylülerin emekçilerin hakkını aramak savunmak için sendikal hareket manalıydı.

Sonra sendika başkanları ve yöneticileri siyasete, siyaseti meslek edinmeye soyununca manası kaçtı sendikacılığın.

Siyaset dünyası ile işçi dünyası o kadar benzemezdi ki,  ülkenin en güçlü sendikasının başkanı en soldaki partiden aday olunca kaybetti seçimi ama ne gamdı ki,  artık mana defedilmişti içinizden ve ezber vardı artık. Her seçimde sendika yöneticileri aday oldular çeşitli partilerden millet vekilliği mesleğine ve bazıları kazandı hatta bakan dahi oldular ve fakat manadan o kadar uzak düşmüşlerdi ki ‘ sendikasız işçi çalıştırılamaz’ diye bir yasa yok yasalarımız arasında. Manadan uzak düşünce sendikaların başını çekenler en yüksek baremlerden emekli olmanın çeşit türlü yolunu buldular ve geldik bu günlere.

Bu yazıyı okurken bilmem kaçıncı defa ‘ be Cumhur sen de sağa hiç kızmıyor hep sola kızıyorsun diyenler, bir daha söylüyorum sağ beni çok da ilgilendirmiyor, derdim tabii ki sol ile ve fakat şunu da söylemeliyim ki UBP tek başına iktidarı kaybettiği günden bu yana tek bir sosyal konut yapılmadı KKTC de. Mana önemsenmediği içindir ki solsuz solcu bir bakan ‘ UBP çerez fiyatına sosyal konut sattı’ diye çemkirdi de hatta BRT mikrofonlarından.

Manadan o kadar uzağa düşüldü ki şimdi tegaüt Cumhurbaşkanı olmanın sefasını süren bir zat ı muhterem ‘ bu yapılan anayasaya aykırı ise sorumlusu benim, evet aykırıdır ve yaptım’ da diyebilmiştir George Bush’u demokrasiye deniz feneri ilan etmenin yanında.

Ve daha dün ‘ bu memleket bizim platformuna’ kurucu olarak katılan bazı sendikalar aynı gün işverenler ile ortak bir konseyde de kurucu oldular.

Mana olmayınca yapılanlarda, düşünülenlerde bu memlekete kimin diye sorasım var.

Manasız işler yapanlarınsa memleket hep beraber Niyazi köfteler.

Manayı yeniden hatırlamak her insanın boyun borcu, bireyler, beraber beraber berber dükkanı açsın.

İnsanlar ise,  manayı arasın insan olmanın ve memleketin manasını.