Bizim hazırlayacağımız bir paket olacak mı.

Aklıma geliyor bir önceki Başbakan Tufan Erhürman’ın ‘ kendi evimizi kendimiz temizlemeli, kendimiz bayındır etmeliyiz’ mealindeki açıklamalarının başta CTP nin yayın organı olduğu zannedilen ( kısa bir zaman öncesine kadar doğru bir sanıydı bu şimdi değil ) gazete  başta olmak üzere nerdeyse tüm örgütümsüler tarafından ‘ kendi evimiz mi, gazoz devleti, teneke devlet, çalı süpürgesi ve gargolit sabınıynang mı’ gibi bayağılıklarla tiye alınmaya çalışıldığı da.

Çalışıyordu  bir önceki dörtlü koalisyon hükümeti paket üzerinde ve örgütümsüler o hükümetin de Türkiye’nin kuklası olduğunu söylüyordu.

Olmayacak, görünür bir gelecekte bizim bir paketimiz olmayacak.

Yarını düşünmek, gelecek nesilleri düşünmek için örgütlerin kendi halklarını, yurtlarını sevmeleri ve gelecek nesilleri düşünmesi gerekir ki ; ben böyle bir örgütün var olduğunu göremiyorum.

İş zaten sevmekle de bitmez. Bilgi, donanım da gerekir.

Şarttır gelecek 5-10 yıl içinde hangi bölgelerimizde kaç ve ne türde okullara ihtiyacımız olacağını düşünmek planlamak projelendirmek.

Öğretmen örgütlerinin en birinci vazifesi olması gereken bu konuda,  öğretmen örgütlerini ‘ ‘çağdaş eğitim istiyoruz’ dışında bir fikri,  bir tasarrufu olduğunu hiç gördünüz mü. Ben diyorum ki her köyümüzde ilkokul şarttır ve okullarımızda ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılık pratikleri olmalıdır. Her ilkokulda kümes olması hiç de fena olmayacağı gibi, teknolojik zıplamalarla kümes hayvancılığı ve veya küçük – büyük baş hayvancılıkta verimlilik artırılabilir.

Sorum çok basit

Sık sık siyasal çıkışlarını gördüğümüz mühendis ve mimarların,  Doğancı köyünün tarım çeşitliliği ve su ihtiyacı ile Serdarlı köyünün hangi ürün çeşitlerinde daha olumlu sonuç alabileceğine dair bir çalışması var mı.

Orman mühendislerimiz,  okulların öğrenciler eliyle ağaçlandırılmasına ve sonrasında da her köyde bir okul koruluğunun  yeşermesine öncülük edebilemez mi.

Birkaç hayırsever dışında hangi örgüt ve parti ‘ kalp hastalıkları hastahanesinin’ yapımı için bir kampanya başlatı ve 100 er 100 er külüp bileti alır gibi hastane yararına satışa çıkarılan biletlerden aldı.

Kaç sendika var ki üyelerini işlerini aksattığı için disiplin, ( sadece ihtar ha) cezası ile cezalandırdı.

Biz paketimizi hazırlamayı akıl edinceye kadar bu böyle sürecek ve ne yazık ki pakete karşı çıkanların ikinci cümleleri de mecburdur verecek olacak.

Birinci cümle mi, tek kelimelik.

 VER.

Şimdi yazı bitti, sevgili okuyucu hatırla,  bu paketin yarından fazlasını bizim partilerimiz yazdı. Hepsi de bu paketin sahibi. Bu paket bizim. Örgütümsülerin derdi başka