Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin Suriye ve Mısır’la ilişkilerine ilişkin, “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Endonezya'nın Bali adasında Türk gazetecilere açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile G20 Zirvesi kapsamında yaptığı görüşme hatırlatılarak, Macron'un zirve öncesi yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin Afrika'da özellikle emperyal tavırlar sergilediği emperyalist olduğu" yönündeki iddialarının gündeme gelip gelmediği sorulan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Her konuyu, her yerde gündeme getirmek o konunun ciddiyetini ortadan kaldırır. Ben ona sadece dedim ki 'Emmanuel, bazı yerlerde bana sataşıyorsun, daha önce de konuştuk. Sen dedin ki 'Hanımlar gayet iyi anlaşıyor ama biz anlaşamıyoruz.' 'Yok, yok anlaşıyoruz, bugün burada gayet iyi görüşmelerimiz oldu.' dedi. 'Bundan sonra da bu böyle devam etsin. Herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeyelim.' dedim. Bu konularla ilgili olarak da yine aynı durumu koruduk. Ancak biliyorsunuz bizim Fransa ile en önemli konulardan bir tanesi SAMP-T meselesi. Bu konuyla ilgili İtalya Başbakanı ile yaptığımız görüşmede dedi ki 'Teknik bazı sorunlar kaldı, bunları da çözmek suretiyle üçlü olarak Fransa-İtalya-Türkiye SAMP-T meselesini de kısa zamanda çözelim.' İtalya Başbakanı ile ilk görüşmemizdi ama çok ciddi, kararlı bir görüşme yaptık. Özellikle de savunma sanayisine yönelik yaptığımız görüşme iyi oldu. Bunun yanında enerji ile ilgili yaptığımız görüşme iyi oldu. Libya konusunda iyi bir görüşme yaptık. Göçle ilgili iyi bir görüşmemiz oldu. 'Bu konularla ilgili kısa zamanda sizleri Türkiye'ye bekliyoruz. Türkiye'de bu konuları ilgili arkadaşlarımızla beraber de ele alarak sürdürelim.' dedik. O da not etti."

- "Sayın Putin'le Sinop'u da görüşmüştüm. Orada da inşallah dört türbin inşa edeceğiz”
Endonezya ziyareti öncesi, "Türkiye'nin yaşanmakta olan enerji krizinin çözümü bakımında da anahtar konumda olduğunu hatırlatacağım." açıklaması ve enerji üssü kurulumuna ilişkin gelecek günlerde somut bir adım atılıp atılmayacağı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Enerji konusunda Türkiye olarak şu an itibarıyla iyi bir konumdayız diyebilirim. Birilerine muhtaç değiliz. Hele hele Akkuyu olayı şurada 2-3 sene içinde bittiği anda, oradan da çok ciddi bir kapasiteyi elde etmiş olacağız. Ardından ben yine Sayın Putin'le Sinop'u da görüşmüştüm. Orada da inşallah dört türbin inşa edeceğiz ve Akkuyu kadar -belki daha fazla- oradan da elde edeceğiz. Bunları da elde ettiğimiz andan itibaren Türkiye'nin zaten enerjiyle ilgili bir sorunu kalmayacak. Çok daha iyi bir konuma geleceğiz. Ve biz, enerji ihracına da rahatlıkla başlayabiliriz."
Bu arada Türkiye'ye "Sizi enerji noktasında da destekleyebiliriz" diyen ülkelerin de bulunduğunu aktaran Erdoğan, "Bu konuda onlarla da bu ilişkilerimizi devam ettireceğiz. İnşallah gerekirse oralardan da kendimiz için olmaktan öte alıp ihracını yapma, yani SWAP diyebileceğimiz bir süreci de başlatma şansımız ayrıca var. İsim vermeyeyim, onu gidip görüşüp, karara bağladıktan sonra açıklarız." dedi.

-"Siyasette ebedi olarak dargınlık olmaz… Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz."
Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirdiği hatırlatılarak, "Siz, 'Vakti, saati geldiğinde Esad'la da görüşebiliriz.' demiştiniz. Bu açıklamanızın ardından Rusya, 'Böyle bir görüşme olursa, ev sahipliği biz yapabiliriz.' demişti. Bu iki ülke ile ilgili son gelişmeler ne durumda?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz." cevabını verdi.

- Ahmet Kaya'nın kabrinin nakli
Şair, yazar ve fikir insanı Sezai Karakoç ve sanatçı Ahmet Kaya'nın vefat yıl dönümü olduğu ve haklarındaki düşüncesi sorulan Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Her ikisine de Allah rahmet eylesin. İki gün önce de Ahmet Kekeç kardeşimin vefat yıldönümüydü. Onu da rahmetle anıyorum. Tabii Sezai Karakoç zaten sürekli olarak şiirlerini okuduğumuz, terennüm ettiğimiz bir üstadımız. Ahmet Kaya da ben cezaevine girerken Yedikule'de Kazlıçeşme'de yapılan programa gelmişti. Bu anlamlı günümüzde onun orada yaptığı konuşma, söylediği parçalar hakikaten unutulmazdı. Ben tabii istedim ki nakli kubur yapmak suretiyle Fransa'dan alalım, burada defnini yapalım. Aile olumlu yaklaşmadı, onun için getiremedik. Yoksa o, bu toprakların insanı. Ona yapılanları, o geceyi unutmamız mümkün değil. Kusura bakmayın, bazıları kızıyor 'niye öyle diyorsun' diye ama bu beyaz Türkler var ya; neler yaptılar malum.
Normal zamanda 'Ahmet Kaya şöyle, Ahmet Kaya böyle' Peki o gece yaptığınız ne? Neler demediler ki? Biz bir kez daha rahmet diliyoruz. Ama bizim nakli kubur teklifimiz hala masadadır. Bu teklifin değerlendirilmesiyle buna göre bir adım atılabilir. Çünkü bu topraklar, onun toprağıdır. Yeter ki aile bu konuda kararını versin ve adımı da ona göre atarız. Çünkü bu ülkede sevenlerinin olduğu kadar herhalde Fransa'da seveni olmaz."
 

Editör: Mehmet Kasimoglu