Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), KKTC üniversitelerindeki öğrenci sayısındaki ciddi düşüşe işaret ederek, rekabetten geri kalmamak için artırılan burslu öğrenci sayısının niteliği artırmak yerine, hem geliri, hem de niteliği düşüren bir etki yarattığı eleştirisinde bulundu.
DAÜ-SEN, "KKTC’de yükseköğretim sektörü artık ‘üniversite’ olmaktan çıkıp, ‘burslu öğrenci turizmine’ evirilmiştir. 2025 YKS verilerine bakınca anlaşılıyor ki, bu topraklarda eğitimde kalite değil, öğrenci sayısı ve burs pazarlığı ön plana geçmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
DAÜ-SEN, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarıyla ilgili açıklamasında, geçen yıl 12 bin 180 olan YKS ile KKTC üniversitelerine yerleşen toplam öğrenci sayısının 2025’te yüzde 5 gerileyerek 11 bin 587'ye düştüğünü vurguladı.
Eşdeğer (ödenen ücrete bağlı) yerleşimlerde ise yüzde 11'lik ciddi bir düşüş yaşandığı kaydedilen açıklamada, nitelikli öğrenci tercihinin giderek azaldığının görüldüğü ifade edildi. Artan burslu öğrenci sayısının niteliği artırmak yerine, hem geliri hem de niteliği düşüren bir etki yarattığına dikkat çekildi.
- “Eğitimde kalite değil, öğrenci sayısı ve burs pazarlığı ön plana geçmiştir”
Öğrenci kaybı nedeniyle gelir kaybıyla karşı karşıya kalan birçok üniversitenin de sayıyı artırmak için burs oranlarını yükselten bir sarmalın içine girdiği savunulan açıklamada şunlar kaydedildi:
“2025’te burslu öğrencilerin oranı toplamda yüzde 89,4’e ulaşarak yaklaşık 10 bin 377 burslu öğrenci olmuştur. Bu bursların çoğu karşılıksız ve sürdürülebilir olmayan bir mali yük yaratmaktadır. KKTC’de yükseköğretim sektörü artık ‘üniversite’ olmaktan çıkmış, ‘burslu öğrenci turizmine’ evirilmiştir. 2025 YKS verilerine bakınca anlaşılıyor ki, bu topraklarda eğitimde kalite değil, öğrenci sayısı ve burs pazarlığı ön plana geçmiştir.”
Açıklamada, bu yıl KKTC üniversitelerine Türkiye’den yerleşen öğrencilerinin yüzde 40,1’i tam burslu, yüzde 48’i yarı burslu ve yüzde 1,3’ü yüzde 25 burslu olduğuna işaret edilerek, öğrencilerin sadece yüzde 10,6’sının tam ücret ödeyerek KKTC’ye gelmeyi tercih ettiği vurgulandı.
Eğitimin ikinci planda kaldığı ve asıl hedefin öğrencinin yurt, kafe, market, eğlence gibi yan sektörlerde tüketim yapmasının hedeflendiği bir ortamda, öğrencinin ise üniversiteleri “tatil köyü” olarak gördüğü savunuldu.
Açıklamada, “Yani KKTC üniversitelerinin büyük bölümü, öğrenciye eğitim vermekten çok, onu tam burs ile cezbedip kampüs içinde harcama yapmasını bekleyen ‘turizm ofisleri’ gibi çalışmaktadır.” denildi.
- Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümete çağrı
Bu yıl burssuz öğrencilerin yüzde 74,3’ünün ise DAÜ’yü tercih ettiği bildirilen açıklamada, diğer üniversitelerin “eğitime para ödemeye değer görülmediği” değerlendirilmesinde bulunularak, Eğitim Bakanlığı ve hükümete çağrıda bulunuldu; artık uyanılması ve yükseköğretime değer katılması gerektiği belirtildi.
Açıklamada Türkiye vatandaşlarına verilen yüzde 100 bursların yüzde 42’sinin de KKTC’deki iki devlet üniversitesi olan DAÜ ve LAÜ’nün verdiği duyurularak, bu kapsamda hayata geçirilmesini beklediği politikalar şu şekilde sıralandı:
“KKTC ve Türkiye arasında devlet üniversiteleri merkezli, niteliği önceleyen, denetimli ve sürdürülebilir bir burs politikası acilen oluşturulmalıdır. Bu politika, aynı zamanda araştırma fonlarıyla desteklenmeli, üniversitelerin sadece ‘öğrenci kapan’ kurumlar değil, bilim ve gelişim merkezleri olması sağlanmalıdır. Yükseköğretim turizme benzeyen bu kontrolsüz modelden çıkarılıp, gerçek bir devlet politikası haline getirilmelidir.”
Açıklamada, bu politikaların uygulanmadığı takdirde, kontrolsüzce çoğalan küçük üniversitelerle birlikte KKTC yükseköğretim sisteminin hem akademik hem ekonomik olarak iflas edeceği ileri sürüldü.