Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 35 bin 418 olduğunu duyurdu.
Erdoğan, "Dünyadaki uzmanların tamamının da ittifakıyla Kahramanmaraş depremleri büyüklüğü, yıkıcılığı ve ardı ardına yaşanmasıyla istisnai bir tabiat olayı olarak değerlendiriliyor." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından koordinasyon merkezi olarak kullanılan Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı Merkez Binası'nda düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Türkiye'nin, 6 Şubat'ta yaşanan iki büyük depremle tarihinde eşi benzeri görülmemiş genişlikte bir alanda ve şiddette sarsıldığını ifade eden Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin 1939'daki Erzincan depreminden sonraki en büyük iki afetinin aynı gün ardı ardına yaşandığını vurguladı.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremle Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğündeki depremin aynı gün meydana geldiğini hatırlatan Erdoğan, artçı sarsıntıların sayısının 3 bin 170'i bulduğunu, yaklaşık 13,5 milyon vatandaşın yaşadığı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır'da ağır yıkımlara yol açtığını söyledi.
Erdoğan, depremlerin yakın çevredeki bazı illerde de küçük çaplı hasarlara neden olduğunu bildirdi.

- "Kahramanmaraş depremleri doğrudan yerleşim yerlerimizin altında yaşandı"
Depremin kırılan fay uzunluğuna bağlı olarak yıkım etkisinin yaklaşık 500 kilometrelik, hissedilen etkisinin ise 1000 kilometreden fazla alana yayıldığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyadaki pek çok ülkenin toprak bütünlüğünden daha geniş bir alanda yaşanan felaketin tarihteki diğer büyük depremlere göre 7 kilometre gibi yüzeye yakın bir yerde gerçekleşmesi, çarpan etkisiyle yıkımı artırdı. Ardı ardına yaşanan bu depremler, en güçlü atom bombalarının yüzlercesine denk büyüklükte bir enerji ortaya çıkardı. Dünyadaki büyük depremlerin çoğu okyanuslarda gerçekleşip, karaları etkilerken Kahramanmaraş depremleri, doğrudan yerleşim yerlerimizin altında yaşandı. Nitekim dünyadaki uzmanların tamamının da ittifakıyla Kahramanmaraş depremleri, büyüklüğü, yıkıcılığı ve ardı ardına yaşanmasıyla istisnai bir tabiat olayı olarak değerlendiriliyor."
Türkiye topraklarında güneye doğru 3 metrelik kaymaya yol açan depremin ciddi can kayıplarını beraberinde getirdiğine işaret eden Erdoğan, "Depremde hayatını kaybeden 35 bin 418 vatandaşımın her birine ayrı ayrı Cenabı Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yıkıntıların arasından kurtulan veya arama-kurtarma ekipleri tarafından kurtarılan 105 bin 505 yaralımıza Rabb'imden acil şifalar niyaz ediyorum. Yaralılarımızdan 13 bin 208'i halen hastanelerimizde tedavi altındadır." diye konuştu.
Erdoğan, dünya deprem tarihinde bile eşine az rastlanır büyüklükteki iki afetin üst üste yaşanmasının, karşılaşılan tabloyu daha da ağırlaştırdığının altını çizdi.

- "Depremin vurduğu şehirlerimize ulaşmak için devlet ve millet olarak seferber olduk"
İlk depremde hasar gören bazı binaların ikinci depremde tamamen yıkıldığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Enkaz haline gelen 19 bini aşkın binadan 15 bininin müdahalesi tamamlandı. Şu ana kadar deprem bölgesindeki yaklaşık 369 bin binadaki 1 milyon 850 bin ev ve iş yeri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından incelendi. İlk belirlemelere göre deprem bölgesinde 47 bin binadaki 211 bin konutun yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Bir hafta içerisinde bitirilecek hasar tespit çalışmaları tamamlandığında kesin sayılar ortaya çıkacaktır. Deprem bölgesindeki hasarın büyüklüğü yanında çetin kış şartları ile ulaşım ve enerji başta olmak üzere, altyapıda yaşanan yıkımlar işimizi çok zorlaştırdı. Tüm bu sıkıntılar, ilk etapta hem arama-kurtarma hem yardım çalışmalarında ciddi aksamalara sebep oldu. Buna rağmen bölgedeki şehirlerimizin ayakta kalan kapasiteleri ile yakın şehirlerden başlayarak ülkemizin tamamındaki kamu imkanlarını hemen harekete geçirdik. Afet bölgesinin genişliğine, yıkımın büyüklüğüne ve kış mevsiminin yol açtığı engellere rağmen şartları sonuna kadar zorladık. En kısa sürede ve etkinlikte depremin vurduğu şehirlerimize ulaşmak için devlet ve millet olarak seferber olduk. Ayrıca ulaşım ve enerjinin yanı sıra şehirlerimizin hasar gören içme suyu ve kanalizasyon altyapıları da depremzedeler ve yardım ekipleri için ilave sorunları beraberinde getirdi. Böylesine büyük bir felaket dünyanın hangi ülkesinde yaşanırsa yaşansın görülebilecek aksaklıklar elbette bizde de yaşandı."
Erdoğan, devletin bakanlıkları, kurumları, belediyeleri, sivil toplumuyla uluslararası yardım kuruluşlarıyla tüm imkanlarıyla deprem bölgesine bir an önce ulaşmak ve çalışmalara başlamak için canla, başla mücadele edildiğini belirtti.
Türk milletinin de depremzedelerin imdadına yetişmek, yardım toplayarak bölgeye göndermek için kendiliğinden harekete geçtiğini aktaran Erdoğan, depremden kurtulan kamu görevlileri ile vatandaşların başlattığı çalışmalara diğer yerlerden gelen ekiplerin katıldığını ifade etti.

- "Doğrudan arama-kurtarma çalışmalarına iştirak eden profesyonel kadro sayısı 35 bini aştı"
Depremlerin yaşandığı ilk saatlerin ve günlerin zorlukları aşıldıkça yürütülen çalışmaların daha sistematik ve etkili hale geldiğini belirten Erdoğan, AFAD merkezi ile iller arasındaki yakın koordinasyonla depremin etkilediği yerleşim yerlerine ulaşıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge genelindeki çalışmaların arama-kurtarmadan yardım malzemelerinin dağıtımına, enkaz kaldırmadan sağlık ve güvenlik hizmetlerine kadar bütün süreçlerin düzene sokulduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Türkiye'nin diğer 71 vilayetinden gelenlerle birlikte yaklaşık 250 bin kamu görevlimiz, deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alıyor. Kamu personelinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım ekipleriyle beraber doğrudan arama-kurtarma çalışmalarına iştirak eden profesyonel kadro sayısı 35 bini aştı. Sahada görevlendirilen iş makinesi sayısı 12 bin 235'e, uçak sayısı 76'ya, helikopter sayısı 121'e, gemi sayısı 26'ya, insansız hava aracı sayısı 45'e ulaştı. Depremin üzerinden geçen uzun saatlerin ardından bile arama-kurtarma ekiplerimizin yıkıntıların altından canlı vatandaşlarımızı çıkartabiliyor olması, bu kara tablo içindeki en önemli teselli kaynağımızdır."

Editör: Mehmet Kasimoglu