Muharip dernekler TMT Anıtı'ndaki törende "TMT ve EOKA'yı aynı gören zihniyetleri" kınadı
Muharip dernekler TMT Anıtı'ndaki törende "TMT ve EOKA'yı aynı gören zihniyetleri" kınadı
İçeriği Görüntüle

Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik hakaret içeren “Dümbük” kitabına sert tepki gösterdi. Harmancı, geçmişle yüzleşirken eleştirilerin insani sınırlar içinde yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Aklın kaybolduğu yerde duygusal tepkiler zirve yapar” dedi.

Harmancı'nın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Aklın kaybolduğu yerde duygusal tepkiler zirve yapar. Sağda da solda da ötekileştirme, kimin konuştuğuna değil, ne söylediğine bakmadan tavır alma hali hepimize bulaşmış durumda.
Güneyde EOKA, kuzeyde TMT birer yeraltı örgütüdür. Yani kanun dışıdır; ister kurtuluş hareketi deyin, ister savunma mekanizması, bunlar kendi iç kurallarıyla yönetilen yapılar. Bu süreçte yanlışlar, bireysel girişimler, çoklu liderlerin işlediği günahların sahibi yoktur; çünkü kanun da nizam da kaybolur.
Toplumlar, bu tür süreçlerin ardından bir yüzleşme dönemine girer; yargılar ya da affeder. Ancak bizim gibi sürecin hâlâ devam ettiği, sadece ara çözümlemelerin olduğu yerlerde bu mümkün değildir.
Tüm bunların yanında, hayat dediğimiz önemli bir olgu var. Örneğin, babam TMT üyesi bir mücahitti. O, ülkesi için yapması gerekeni yaptı. 15 yaşında bizler okul planları yaparken, onlar o günün şartları neyi gerektiriyorsa onu yaptı. Kimseyi yargılama cesaretim olmadı; çünkü o ayakkabıları hiç giymedim, o sokakta hiç yürümedim, o tarihte hiç bulunmadım.
Ben, bir daha o acıların yaşanmaması, hiçbir çocuğun o şartlara maruz kalmaması için bir yol seçtim ve kalıcı barış dedim. Herkesi bir anda akıldan koparan ve adeta bir silaha dönüşen milliyetçilik yerine yurtseverliği seçtim.
Bizim gibi her şeyin iç içe geçtiği küçük toplumlarda, zaman akarken hayat da durmaz. İnsanlar bir araya gelmek zorundadır.
Sayın Denktaş’ın düşüncelerine katılmadım, yolunu da desteklemedim. Yaşımdan dolayı kendisiyle çok vakit de geçirmedim. Ama kızı Ender Abla ile tanıştım; hem aynı mecliste çalıştım hem de aynı sofrada buluştum. Onun bir gün bile üzülmesi bana acı verir. Düşündüğünü açıkça söyler, ama aklından bir an bile fenalık geçmez. Benim için yeri başkadır başka da kalacak.
Eğer babama bir o lafı etse ben dünyayı yakarım; ama onlar Denktaş Bey’in kızları ve oğlularıdır diye sukenetle mi karşılayacaklar olanları, elbette hayır.
Demem o ki, kimi isterseniz eleştirin, kimi isterseniz yargılayın; ama bunu, herkesin bir ailesi, bir geçmişi olduğunu düşünerek yapın. Eleştirilerinizde insaniyeti elden bırakmayın; çünkü hepimiz aynı küçük toplumun parçalarıyız ve bir arada yaşamak zorundayız.