Eski Eşini Darp Ederek Burnunu Kıran Zanlı Teminatla Serbest Bırakıldı Eski Eşini Darp Ederek Burnunu Kıran Zanlı Teminatla Serbest Bırakıldı

(Kamalı Haber)-Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde kanunsuz tabanca taşıma, tasarruf ve kanunsuz patlayıcı madde taşıma ve tasarruf suçlarından yargılanan sanık  Babajan Hudayberdiyev 2 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’dan oluşan heyetin verdiği kararı,Candaş okudu.
Yargıç, sanığın yargılandığı 4 davadan suçlu bulup mahkum ettiklerini açıklarken, ceza takdir ederken
Yüksek Mahkemenin cezalandırma ilke ve prensiplerini, suçların işleniş şeklini, ciddiyetini, vahametini, sonucunu, sanığın kişisel durumunu; meseleye özgü tüm koşulları birlikte değerlendirdiklerini ifade etti.
Yargıç, kamu mal ve can güvenliğini etkileyecek hallerde ceza takdir ederken, kamu menfaatinin korunması faktörünün ağırlık kazanması gerektiğini söyledi.
Ağır ceza yargıcı, “Mahkemeler işlenen suçun ağırlığı ile orantılı ve toplumu, toplum bireyleri arasında tedirginlik yaratan suçlardan koruyan cezalar vererek, toplumun hukuka ve adalete olan saygı ve güvenini sağlanmak ve korumakla yükümlüdür. Mahkeme suçun tüm olgularını ve suçlunun durumunu kamu yararını gözeterek, suçluya uygun cezayı saptamalıdır” dedi.
Candaş, ciddi ve özellikle yaygın olan, toplumun huzurunu kaçıran suçlarda, mahkemenin yasa koyucunun saptadığı azami ceza haddini de dikkate alarak, kamu yararı gereği gerek suçluyu gerekse başkalarını benzer su işlemekten caydırıcı bir ceza takdir etmesi gerektiğine değindi.
Yargıç, sanığın mahkum olduğu ikinci dava konusu suçun 10 yıl, diğer davaların ise 7 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü kaydetti.
Yargıç Candaş, “Öngörülen cezalar suçların ne denli ciddi ve vahim olduğunu yansıtmaktadır. Yine gündemimizdeki davalardan da görüleceği üzere maalesef işbu suçlar oldukça ciddi şekilde yaygınlaşmıştır. Bu tür suçlar kamu menfaatini, can ve mal güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmekte, toplumda oldukça ciddi bir huzursuzluğa yol açmaktadır. Yüksek Mahkememiz de can güvenliğini tehdit edip, son yıllarda yaygın hale gelen kanunsuz tabanca ve patlayıcı madde ithal, tasarruf ve taşıma suçları gibi ağır suçlara kamu yararının korunması prensibine ağırlık verilmesi ve başkalarını caydırıcı ve ibret verici ceza takdir edilmesi gerektiğini kararlarında vurgulamıştır” ifadelerini kullandı.
Suçun işleniş şekline değinen Candaş, sanığın 4 Haziran 2022 tarihinde herhangi bir tasarruf ve taşma ruhsatı olmamasına rağmen Ö.H.’ye ait tabancayı ve canlı mermileri Ö.H.ile araçta birlikte yolda gittikleri esnada kendisine vermesi üzerine tasarruf edip, taşıdığını söyledi. Yargıç, sanığın bu suç ile ilgili tahkikat sonrası teminata bağlanarak serbest bırakıldığını kaydetti.
Candaş, bu suçtan takriben 2 yıl sonra 5 Mayıs 2024 tarihinde yine aynı model ve türdeki tabancayı ve canlı mermileri kanunsuz olarak tasarruf edip taşıdığını söyledi. Yargıç kararına şöyle devam etti:
“Bu olgulardan görüleceği üzere sanık ateşli silah ve patlayıcı madde tasarruf ve taşıma suçlarından teminata bağlı iken 2 yıl sonra aynı suçları tekrar işlemiştir. Sanık ülkemizde çalışma izniyle ikamet etmekte olan bir kimse idi. Ülkemizin dürüst ve temiz bir şekilde çalışmaya gelen kimselere ekmek kapısı olması, kişilerin maddi olarak zor durumda olan ailelerine ülkemizde kazandıkları parayla bakmaları ve bu kişilerin bizim de ekonomimize katkı sağlamaları pek tabi ki ülkemiz için de iyi bir durumdur ancak maalesef üzülerek gözlemlemekteyiz ki ülkemize çalışmak için gelen birçok yabancı ülkemizde çok ciddi suçlara karışmakta, ülkemizin suç oranını artırmakta, toplumumuzun güvenliğini tehdit etmektedir. Ülkemizde çalışma izinli olarak bulunan sanık bir suç işlemiş, Mahkeme tarafından teminata bağlı şekilde davasını beklerken korkusuzca aynı suçu tekrarlamıştır. Bu gibi kişilerin ülkemizde yeri yoktur ve bu sanığa hoşgörüyle yaklaşmamız mümkün değildir.”
Yargıç Candaş, diğer  taraftan sanığın sabıkasız olmasını, suçunu kabul ederek adaletin erken tecellisine katkı sağlamasını, özür dilemesini, pişman olmasını, bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi olmasını, gönüllü ifade vererek polise yardımcı olmasını, suç tarihinde genç sayılabilecek yaşta bir kimse olmasını ve sanığın tutuklu geçirdiği süreyi lehine değerlendirdiklerini belirtti.
Yargıç, sanığın mahkum olduğu suçların oldukça ciddi, ağır ve kamuyu yakından ilgilendiren ve yaygınlaşmış suçlar arasında olup gerek öngörülen azami cezalar, gerekse suçun işleniş şeklinin vahameti de değerlendirildiğinde hapis cezası takdir etmeyi uygun gördüklerini ve 2 yıl 6 ay hapse mahkum ettiklerini açıkladı.