Boş bir kâğıt boş bir kâğıttır.
Sizin ne yazdığınız o kâğıda bir anlam değer mana katar.
Tabula rasa deyişini duymamış olabilirsiniz.
Tabula rasa boş zihin demektir ve doğum anındaki zihnin zekânın aklın durumunu anlatmak için kullanılır.
Boş beyin ile boş aklı bir birine sakın ola karıştırmayın, beyin doğal fonksiyonlara sahip olarak doğumdan öncesinden bile sahip olan bir organdır.
Bütün doğal fonksiyonlarını yârine getiren beynini yine de akıl zekâ zihin olarak boş bırakmayı başaran insanlar da olmuştur vardır ve olacaktır.
Tabiatın ya da meşrebinize göre Allah’ın bahşettiği beyin organını doğallığından geliştirerek toplumsallaştırmak, akıl ile takviye etmek, bilgi ile donandırmak düşünce ile zenginleştirmek ve iyilik dostluk vefa merhamet dayanışma gibi duygularla besleyerek olabilecek en iyi / yararlı hale getirmek kişinin / kişilerin elindedir.
Okuyan bir insanın beyni tabula rasanın / boş levhanın dolmaya başlaması ile birlikte toplumsal bir hale gelmeye başlar.
Lütfen dikkat toplumsallık ile sürüleşmeyi, toplu yaşama ile sürü halinde yaşamayı bir birine karıştırmayın.
Koyun sürüleri yüz binlerce yıl bir arada yaşamalarına karşın sürü halinden toplum haline gelememişse bu onların suçu hatası değil tabiatın hükmüdür.
Ve fakat yüz binlerce yıldan beri insan olarak toplu halde yaşıyor olmasına karşın sürü halleri sergileyen bireylerin varlığı da göz ardı edilmemelidir.
Kendi öznel kişiliğinden üyesi olduğu tüzel kişilik lehine sürekli tavizler vererek tolum içinde ancak ve yalnız tüzel kişiliği ile var olacağına değer bulacağına inananların kaçınılmaz sonu değil midir ‘‘ önceden ve örgüt sendika parti yöneticileri / başkanları tarafından saptanan sloganları ’’ bağırmak / bu sloganları bağrışmak için toplaşmak ve sonra da bir başka toplaşmaya kadar tabular asaya dönmek.
Okumak ve okuduğu ile düşünmek, düşünmek ve düşündüğü ile tartışarak bir başka kişiye / bir başka düşünceye varmak, fikir sahibi olduktan sonra o fikrin de yeterli olup olmadığını / yanlış olabileceğini de düşünmek ve giderek daha karmaşık çetrefil zor metinleri okumak ve okuduğu metni yazan ile onun yokluğunda tartışmayı göze almak insan aklını zihnini zekâsını geliştirdikçe daha güzel bir dünya yaşam ihtimali yükselir.
Buna karşın sloganlar ve özlü söz denen reçetelerle yetinmek insanı insanın aklını köreltir zekâsını dumura uğratır ve zihnin oluşmasına engel koyar.
Zihni oluşmamış bir toplumsallıktan söz edebilir miyiz.
Bir düşünün.