Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili adayı olarak açıklanan Tacan Reynar, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP), 24 vekilinin yanında bir vekil daha alması sonrası hükümetin farklı bir boyutta şekillenebileceğini kaydetti.
TDP’den yapılan yazılı açıklamaya göre Reynar, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) ise 18 vekilinin yanında artı bir vekil daha alması durumunda muhalefetin çok sesli hale gelemeyeceğini ifade ederek, TDP’nin meclise girmesi durumunda çok sesli bir muhalefet oluşturulabileceğini kaydetti.

-Reynar: “TDP Meclis’e girdiğinde toplum üretken muhalefeti görecek”
Diyalog TV’de yayımlanan “Güne Merhaba” programına katılan  Reynar, Meclis’e girmesi durumunda nasıl bir siyaset izleyeceğinin sorulması üzerine, muhalefetin sadece parmak hesabıyla yapılamayacağını kaydetti.
Reynar, “TDP’nin Meclis’e girmesi, toplumun daha üretken bir muhalefet biçimini görmesi açısından önemlidir. TDP Meclis’e girerse toplum, şu an yapılamayan üretken muhalefeti orada görecek. Gerek denetim gerek yasa tasarıları gerekse ses yükselterek bunu göstereceğiz” dedi.
Meclis’teki muhalefetin, gündemi iktidarın belirlemesine izin verdiğini ve yeterli bir muhalefet yapamadığını söyleyen Reynar, Meclis’e girmesi halinde TDP’nin bir grubu olmadığı için komitelere direkt katılım sağlanamayacak olsa da gözlemci statüsünde katılabileceklerini söyledi.
Reynar, “Mesela suçla mücadelede ciddi sıkıntılarımız var. Buna göre bir mevzuat düzenlemesi ne iktidar ne de muhalefet açısından sorun teşkil etmez ama bu tasarılar hazırlanmıyor. Sadece bir haftada bile kimsenin hayır demeyeceği ve ihtiyaç duyulan birçok yasa değişikliği yapılabilir” dedi.

-“Toplum hep iktidarın gündemini konuşuyor”
Reynar, “Biz bunu konuşuyoruz ama bu Meclis’te konuşulmuyor. Ne hükümet ne de muhalefet tarafından. Toplum hep iktidarın gündemini konuşuyor ama diğer yandan Kıbrıslı Türkler yurtsuzlaştırılıyor. Tüm bunların yanında suçla mücadele ile ilgili yasaları iyileştirmek işin en basit yanıdır. Ama yapılmıyor” ifadelerini kullandı.

-“Biz iktidarın gündemi belirlemesine izin vermeyeceğiz”
Eğitimde yaşanan kaosa da dikkat çeken Reynar, çocukların hala kendi dönemlerinde olduğu gibi kilolarca ağırlığı olan çantalarla okula gittiğini söyledi ve bunun da “vizyonsuzluk” nedeniyle olduğunu vurguladı.
Reynar, “Bu kaos da yine iktidarın belirlediği bir gündem. Eğer koltuk derdiniz yoksa, önünüze koyulan programa göre hareket etmezsiniz. Biz iktidarın gündemi belirlemesine izin vermeyeceğiz. Çünkü koltuk kaybetme gailemiz yoktur. Dolayısıyla bir kişi de birçok şey yapabilir” dedi.
Alışılagelmiş bir muhalefet biçimi olduğunu ve bunu değiştirmek istediklerini söyleyen Reynar, bu alışılagelmiş durum nedeniyle muhalefetin muhalefet etkisinin sürekli sorgulanır halde olduğunu kaydetti.

-“Vergi toplanmıyor, kamusal alanlara yatırım yapılmıyor, sağlık ve eğitim özele itiliyor”
Ülke genelinde birçok alanda sorun olduğunu ancak bunların en başında ekonominin geldiğini kaydeden Reynar, "bu noktada en büyük problemin ise vergi toplanamaması olduğunu, bunun oranının da yüzde 90’lara vardığını" söyledi.
Reynar, “Bunun istenilirse başarılabileceği noktasında birçok örnek ve veri var önümüzde. Küçük bir ekonomi olabiliriz ancak özellikle kamusal eğitim, kamusal sağlık, kamusal elektrik enerjisi ve güvenlik gibi konularda vergi toplanamamasının eksikliğini yaşıyoruz. Bu alanlara yatırım yapılmıyor ve sağlık ve eğitim sürekli özele itiliyor” diye konuştu.
UBP’nin 24 vekilinin yanında bir vekil daha alması sonrası hükümetin farklı bir boyutta şekillenebileceğini söyleyen Reynar, CTP’nin ise 18 vekilinin yanında artı bir vekil daha alması durumunda neye yarayıp yaramayacağını sorguladı ve TDP için durumun böyle olmadığını söyledi.
Reynar söyle konuştu:
“TDP baraj altında kaldıktan sonra üzerine düşeni yerine getirdi ve CTP dışındaki iki büyük sol parti olan TKP ve TDP birleşti. Bir sonraki genel seçimde bizim için bir baraj problemi kalmadı. Bu neye işaret? O boş koltuğa TDP girmeli. Girmeli ki hem iktidarı denetlesin hem de hali hazırdaki muhalefete mesaj versin. Çünkü biz halkın gerçek anlamda sesi ve sözü olacağız.” 

Editör: Mehmet Kasimoglu