Biz sur içi çocukları bazen o narenciye bahçesinden portakal aşırmaya giderdik.

Ağzın su

Serin

Öptükce

Öpüldükce

Uçurum

Derin

Patikalarında

İnip çıkıyorum

Şiirin dağlarını

Yorulunca

Ağzından soluyorum

Nefesimi

eyAŞKgel

al beni

yatır

hiç yarın olmayacağını zannederek yaşadık hep anı ve anı yaşarken de dünü çoktan unuttuk.

sendin...

alev sarmıştı

bahçemi

hatmi çiçekleri

menekşe

turunç ve

iki dal fesleğen

indiniz gökten

kuşlardınız

sonra fesleğene baktım

turunca

ala sarıya mora

yüzünü gördüm gözlerimde

İçimden

Çıkarsan

Sen

Hiç kalır

 

Yarınımızı güzel kurmak ancak dünümüzü unutmamakla olası.

iki dudak arasında

bir zaman

adınsa

aşar dağları

iç der sesin

içimden

serden geçerim

yar yar

sapı gül dalı

demiri oyalı