Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı İskele Bölge Müdürü Cemal Betmezoğlu, Adıyaman’daki bir binada Sivil Savunmanın neredeyse bütün gücünün kullanarak etkin şekilde çalıştığını ifade ederek, “Ülkede büyük bir deprem olursa, oluşabilecek onlarca yıkımda Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın yeterli olması mümkün değil. Ülke olarak bu konuda hazırlık yapmak zorundayız. Sivil Savunma üzerine düşeni her daim yapıyor” dedi.
Deprem olup bina yıkıldıktan sonra kurtarılacak insan sayısının çok fazla olmadığını kaydeden Betmezoğlu, “Önemli olan deprem olmadan, mevcut binaların sağlamlığının denetlenmesi..” şeklinde konuştu.
Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı İskele Bölge Müdürü Cemal Betmezoğlu ile Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar, düzenledikleri basın toplantısında Adıyaman’daki arama-kurtarma çalışmaları hakkında bilgi verdi, basının sorularını yanıtladı.
İlk sözü alan Betmezoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı’nın arama-kurtarma teknolojisi yönünden dünyada en üst noktada olduğunu vurguladı.
“Ülkede, Türkiye’de meydana gelen deprem şiddetinde bir deprem olursa insanları enkazdan çıkaracak yeterli miktarda arama-kurtarma ekibimiz var mı?” sorusu üzerine Cemal Betmezoğlu, “Maalesef yok…” dedi.
Sivil Savunma’nın neredeyse bütün gücünü Adıyaman’daki bir binada kullanarak etkin şekilde çalıştığını ifade eden Betmezoğlu, “Girne bölgesinde, İskele bölgesinde büyük binalar, apartmanlar var. Ülkede büyük bir deprem olursa, oluşabilecek onlarca yıkımda Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın yeterli olması mümkün değil. Ülke olarak bu konuda hazırlık yapmak zorundayız. Sivil Savunma üzerine düşen görevi her daim yapıyor” şeklinde konuştu.
Üniversitelerde arama kurtarma kulüpleri oluşturduklarını, buralarda sürekli eğitim yaptıklarını vurgulayan Betmezoğlu, gönüllülere de eğitim verdiklerini söyleyerek, “Bu bütçe meselesidir. Bahsettiğimiz teknik cihazlar pahalı. Gönüllülerin kendi bütçeleriyle bunları tedarik etmeleri mümkün değil. Bizim bütçemizle gönüllü ekiplerin donanımlarını sağlamız da mümkün değil. Şu anki mevcut durumda 3-5 tane bina yıkıldığı anda bizim bütün imkanlarımız sıfırlanır... Yetersiz kalırız” dedi.
Bütün meselenin bütçe ve personel olduğunu kaydeden Betmezoğlu, şunları da kaydetti.
“Devlet, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na destek verir, bütçe ve istidam olanağı sağlarsa 24 saat esasına göre vardiya usulüyle çalışabiliriz. 190 kadromuz var ancak şu anki mevcut kadromuz 120 civarında. Tüm işler bu personel üzerinden dönüyor. Vardiya yok. Herkes evinde, elinde telefon görev beliyor. Alarm durumlarında herkes göreve geliyor. Bu tip görevler vardiya görevidir, ekiplerin her an hazır durumda beklemesini gerektiren görevlerdir. Zaman çok önemli... Bir dakikanın bile önemi var. Bizim mesai saatleri dışında hazır bir ekibimiz yok. On-call görev yapıyoruz ama yetki alabilirsek, personel istihdamını artırabilirsek Sivil Savunma Teşkilatı vardiya usulü çalışacak imkana sahiptir…”

“Arama-kurtarma ekibi yeterli sayıda olmaması güvende olmadığımız anlamına mı geliyor?” sorusu üzerine Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı İskele Bölge Müdürü Cemal Betmezoğlu, şunları da söyledi:
“Doğanın gücüne karşı gelmek mümkün değil. Diyelim ki, bütün üniversitelerde akut ekipleri oluşturduk, kurtarma ekipleri tamamen yeterli oldu… Yine güvende değiliz…Esas olan yapıların sağlam olması. Bizim ülkemizde Türkiye’deki gibi binalar olmadığını umuyorum… Denetim çok önemli. Bu binalar yapılırken denetleyen kurum, kuruluşların görevlerini tam olarak yerine getirmesi çok önemli. Bazı şeyler kişilerin inisiyatifine bırakılmamalı. Dünyanın her yerinde belli standartlar var. Binaların depremlere dayanıklılık testleri var. Bunun denetleyicisi biz değiliz. ‘Deprem olduktan sonra güvende olur muyuz’ diye bir şey olamaz. Deprem olup bina yıkıldıktan sonra kurtarılacak insan sayısı çok fazla değildir. Önemli olan deprem olmadan, mevcut binaların sağlamlığının denetlenmesi..”

-"Görev yaptığımız 4. deprem... Adıyaman'a ulaşan ilk ekip bizdik"
Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın afetlere yönelik eylem planı olduğunu, Adıyaman’ın; Gölcük, Pakistan ve Kırgızistan’dan sonra görev yaptıkları dördüncü deprem bölgesi olduğunu kaydeden Betmezoğlu, İsias Otel enkazında 40 kişilik ekip, 8 araç ve tüm arama-kurtarma kabiliyetleriyle görev yaptıklarını vurguladı.
Betmezoğlu, İsias Otel’den ve yanındaki enkazdan 7 kişiyi sağ kurtardıklarını söyleyerek, “Adıyaman’a ulaşan ilk ekip bizdik. Yerli ve yabancı ekipler iki gün sonra bölgeye gelmeye başladı. Çocukların sağ kalma ihtimali çok düşüktü, bu ilk andan belliydi ama umudumuzu yitirmeden, kimseyi geride bırakmayacak şekilde çalıştık” dedi.
“Görevimizi tam olarak yerine getirdik demeye dilim varmıyor” ifadesine yer veren Betmezoğlu, herkesin dileğinin kafileye sağ ulaşılması olduğunu belirtti.
Dünyada bu tip görevlerde bulunan personele psikolojik destek verildiğini de ifade eden Betmezoğlu, “Bütün personelimizin psikolojik travma geçirdiğini tahmin edebiliyorum. Hepimizin ailesi var ve kurtarmaya çalıştığımız çocuklar ve aileleriydi. Duygularımızı kontrol etmekte zorlandık. Teşkilatımız muhtemelen bu personele psikolojik destek verilmesi konusunda girişim yapacak” dedi.

-“Mühendis değilim ama binada hiç kiriş görmedim”
Bir soru üzerine, KKTC’den iki yetkili grubun enkazdan numune almak için bölgeye gittiğini, onlara yardımcı olduklarını belirten Cemal Betmezoğlu, şöyle devam etti:
“Ben mühendis değilim ama binada hiç kiriş, yani yatay taşıyıcı görmedim. Plakalar birbirine yapıştı ve içerdekilere yaşam boşluğu kalmadı. Anıl Zeybek’in olduğu yerde mucizevi bir boşluk vardı. Asansör bölümüne yakın olduğunu düşünüyorum. Binada bundan başka yaşam boşluğu bulamadık.”
8 katlı binanın bodrumu da olduğunu belirten Betmezoğlu, “Bodrum bölgesinin köşelerinde de bir nebze boşluk kaldı. Buraları da çok aradık. Son bulduğumuz kardeşimiz de böyle bir boşluktaydı. Maalesef hayata tutunamadı” şeklinde konuştu.
Otelin yan tarafında 8-10 katlı bir bina olduğunu, bu binanın da depremde yıkıldığını kaydeden Betmezoğlu, iki binanın birleşme noktasında devasa bir enkaz oluştuğunu, bodrumdakilere ulaşmanın bu nedenle zorlaştığını anlattı.
Basın mensuplarının afetle ilgili haberlerine de değinen Betmezoğlu, basına aslı astarı olmayan bilgilerin yansıdığını kaydederek, afetle ilgili nasıl haber yapılacağı konusunun yeniden ele alınabileceğini söyledi.

-Duyar
Sivil Savunma Teşkilatı Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar da basın toplantısında soruları yanıtladı. Duyar, ailelerle aynı uçakta olduklarını, deprem bölgesine de ailelerle birlikte gittiklerini kaydederek, “Enkazı görünce umutlarımız yıkıldı ama son ana kadar elimizden geleni yaptık… ” dedi.
Duyar, paydaş kurumlardan grupların kendilerine katılmasıyla ekibin güçlendiğini de aktardı.

Editör: Mehmet Kasimoglu