TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail devletinin yayılmacı politikasına ilişkin, "Son zamanlarda Güney Kıbrıs'ta birtakım üslere destek verdiklerini, birtakım askeri alet ve mühimmatın Güney Kıbrıs'a sevk edildiğini dikkatle ve hassasiyetle izliyoruz. Güney Kıbrıs'a yapılan bu askeri sevkiyatın sıradan bir askeri sevkiyat olmadığının da farkındayız." dedi.
AA’nın aktardığına göre TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ve KKTC'den bazı muhtarları kabul etti.
TBMM Şeref Salonu'nda düzenlenen kabulde konuşan Kurtulmuş, KKTC'den muhtarları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile KKTC'nin bağımsızlık ve özgürlük sürecinin birbirine benzeyen önemli noktaları olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu öncesinde Milli Mücadele'nin kahramanları, zorluklar, yokluklar içerisinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kurma cesaretini ve kararlılığını göstermişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'mizin kuruluşunda Milli Mücadele'nin ve Kuvayımilliye'nin yeri neyse KKTC'mizin kuruluşunda da en zor şartlarda mücadele eden Türk Mukavemet Teşkilatı'nın yeri aynıdır, birbirine benzerdir. Kuvayımilliye olmasaydı ve Türk Mukavemet Teşkilatı'nın direniş ruhu olmasaydı bugün ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti'miz böylesine güçlü, özgür ve bağımsız bir ülke olarak ayağa kalkabilir ne de KKTC'miz bugün fevkalade güçlü bir şekilde devlet olarak tamamlanmış, bütün unsurlarıyla güçlü bir devlet olarak varlığını ortaya koyabilirdi. Hem Cumhuriyet'imizin kuruluşunda hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin özgürlüğünü, bağımsızlığını kazanmasında büyük emekleri geçen kahramanları saygıyla, rahmetle, şükranla yad ediyoruz."
Kurtulmuş, 1974'te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı başta olmak üzere, Türkiye'nin bütün imkanlarıyla, bütün gücüyle Kıbrıs Türklerinin yanında yer almasının tarihi önemde olduğunu vurgulayarak, "O günün şartları içerisinde, Amerikası, İngilteresi, Avrupası, hiçbirisi Türkiye'nin Kıbrıs Türklerini kurtarmak için bir operasyon yapmasına rıza göstermezken, hatta 'Bunu yaparsanız, size şöyle şöyle yaparız' diye tehditler ortaya koymalarına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti iradesinden vazgeçmemiş ve Kıbrıs'ın bağımsızlığı için bir şafak vakti Kıbrıs'a çıkartma yapmıştır." dedi.
Kurtulmuş, "Kıbrıs'taki o çıkartma, 1974 Barış Harekatı olmasaydı, bugün sizler burada olmayacaktınız. Böyle bir toplantıyı gerçekleştiriyor olmayacaktık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir kimliği olmayacak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bir İçişleri Bakanı olmayacaktı." dedi.
- "Güçlü bir Kıbrıs'ı inşa etmek için var gücümüzle gayret ediyoruz"
“KKTC'nin 1983'te devlet vasfını aldığını ve adım adım güçlenmeye, yücelmeye devam ettiğini” söyleyen Kurtulmuş, kısa bir süre önce KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi'nin açılışını yaptıklarını hatırlatarak, KKTC'nin yapılarıyla artık bölgede parmakla gösterilen ülkelerden biri haline geldiğini belirtti.
“Ercan Havalimanı ayarında bir havaalanının Avrupa'nın birçok ülkesinde olmadığını” söyleyen Kurtulmuş, "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, artık bir Kıbrıs Türk Devleti olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye'nin desteğiyle, el ele, gönül gönüle, güçlü bir Kıbrıs'ı inşa etmek için var gücümüzle gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı.
KKTC'den gelen muhtarların, Kıbrıs Türk halkının milli benliğini, milli kimliğini temsil ettiğini ve her platformda bu temsili başarıyla gerçekleştirdiklerini kaydeden Kurtulmuş, "Gönlümüz arzu eder ki bütün Kıbrıs halkını burada ağırlayalım. Bu mümkün olamayacağı için Kıbrıs Türklerinin temsilcisi olarak, siz muhtar arkadaşlarınızı burada ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum." dedi.
Kıbrıs'ta barışı, birlikte yaşamayı isteyen tarafın Kıbrıs Türkleri olduğunu anımsatan Kurtulmuş, her zaman iki devletli çözümden, iki ortak halkın ve iki bağımsız kimliğin varlığından bahsettiklerini, bu istikamette atılan her türlü adıma destek verdiklerini anlattı.
Kurtulmuş, "Bugün geldiğimiz noktada, bütün uluslararası platformlarda artık ayan beyan ortadadır ki Kıbrıs'ta iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm yoktur, hiçbir yol kalmamıştır. Zaten varlığını tamamlamış olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için bundan sonraki safha uluslararası alanda daha fazla tanınırlığını sağlamaktır." diye konuştu.
Kıbrıs'ta barış istediklerini dile getiren Kurtulmuş, "Biz Ada'da barış istiyoruz, Ada'da bir arada yaşamayı istiyoruz. Biz Ada'da Rumların da Ada'nın sakini olarak huzur içerisinde yaşamasını istiyoruz ama bunu isterken asla milli kimliğimizden vazgeçmiyor, Kuzey Kıbrıs Türkü'nün yok sayılmasını asla kabul etmiyoruz. Rumlar bize on yıllar boyunca diyorlar ki, 'biz varız, siz yok olun.' Biz de Kıbrıslı Rumlara diyoruz ki, biz varız, siz de var olun ve bizim varlığımıza bir tehdit oluşturmayın." ifadelerini kullandı.
- "Eninde sonunda kazanan mazlum, garip ve mağdur Gazze halkı olacaktır"
Kurtulmuş, insanlığın "sapın samana karıştığı, hakkın adaletin batılla ve zulümle karıştığı" bir dönemden geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Eline güç alanın, güçsüz olanı ezmeyi mübah gördüğü bir çağda yaşıyoruz. Bu dönemde bizim kardeşlerimizle birlikte gücümüzü artırmak, saflarımızı sıklaştırmaktan başka çaremiz yoktur. Bu söylediğim tuhaf zamanların en şirret örneklerinden birisi, en vahşi örneklerinden birisi de yaklaşık iki yıldır Gazze'de devam eden Netanyahu ve hükümetinin sürdürdüğü soykırımdır. Dünyanın gözü önünde yaklaşık 75 bin insanı öldürmüş, on binlercesi kayıp olan bir Filistin halkından, Gazze halkından bahsediyoruz. Sadece Gazze'de değil, Filistin topraklarının her yerinde, her bir Müslümana karşı şuurlu bir şekilde baskı yaptıkları bir dönemden bahsediyoruz. Sadece elinde silah olana değil, elinde silah olmayan, zeytin ağaçlarını budayan Filistinli çiftçilerin bile eziyet gördüğü dönemden bahsediyoruz. Evinde oturan kadınların, çocukların evlerinden zorla çıkartılarak yerlerine yerleşimci adı altında baskıncı ve zalim siyonistlerin yerleştirildiği günlerden geçiyoruz."
İsrail'in Filistin'i ve Gazze'yi yerle bir etmek için yaptığı saldırıları dünyanın izlediğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Eninde sonunda kazanan mazlum, garip ve mağdur Gazze halkı, Filistin halkı olacaktır." dedi.
- "EOKA'cı hedeflerle kendi siyonist hedeflerini örtüştürmeye çalışıyorlar"
Kurtulmuş, İsrail'in yayılmacı taktiklerini ve siyasetini sadece belli bir bölgeyle sınırlı tutmadığını belirterek, “Bu bölgenin halkları olarak hep beraber saflarımızı sıklaştıracağız. Bu yayılmacılığın dur durak bileceği yoktur. Buna karşı insanlık vicdanı olarak hep beraber karşı çıkacağız." ifadelerini kullandı.
Rum terör örgütü EOKA'nın planlarının bugün Kıbrıs'ta başka bir versiyonla devam ettirildiğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Siyonist İsrail yönetiminin yayılmacı planları içerisinde, haritaları masanın üstüne koydukları zaman içerisinde Kıbrıs da vardır. Onlar açısından Kıbrıs da arzımevudun bir parçasıdır. Öyle olduğu için de Kıbrıs'ta barış ve istikrar istemezler. Kıbrıs'taki Türk halkının güçlü ve huzurlu olmasını hiç istemezler. Onun için bölgede her türlü fitneyi, her türlü sıkıntıyı çıkarmak ve birtakım desteklerle, Güney'deki yayılmacı, EOKA'cı hedeflerle kendi siyonist hedeflerini örtüştürmeye çalışıyorlar. Bunun için son zamanlarda Güney Kıbrıs'ta birtakım üslere destek verdiklerini, birtakım askeri alet ve mühimmatın Güney Kıbrıs'a sevk edildiğini dikkatle ve hassasiyetle izliyoruz. Güney Kıbrıs'a yapılan bu askeri sevkiyatın sıradan bir askeri sevkiyat olmadığının da farkındayız. Onun için biz Kıbrıslı Türklere düşen ana vatanımızla birlikte hep beraber el ele, gönül gönülle Türkiye'nin dostlarıyla bir arada Türkiye'nin de düşmanlarının karşısında olacağız.".
Kurtulmuş, kimseye kategorik olarak düşmanlık beslemediklerini sadece zalimlere düşmanlık ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Zalimlerin hepsi Türk'ten korksun, Müslüman Türk'ün gücünden korksun, Müslüman Türk'ün varlığından korksun. Tekraren söylüyorum, biz Ada'da barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Rumların da, Türklerin de kendi devletlerinin çatısı altında huzur içerisinde yaşamasını istiyoruz. Biz bugünlere kolay gelmedik. Bu büyük mücadelede Türk Mukavemet Teşkilatı'nın şehitlerimizi unutmuyoruz. Bu mücadelenin ne kadar zor verildiğini biliyoruz. Rahmetli Rauf Denktaş'ı ve Doktor Fazıl Küçük'ü bir kez daha şükranla yad ediyoruz. Onların öncülüğünde verilen Kıbrıs'ın bağımsızlık mücadelesi, inşallah kıyamete kadar özgür, güçlü, bağımsız bir Kıbrıs devletinin varlığıyla devam edecek. Kıbrıs'ta huzuru, barışı istediğimizi, barışa mani olacak, barışı zedeleyecek olan her türlü girişimi dikkatle izlediğimizi ve izleyeceğimizi bir kere daha buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Genel Kurul Salonu'nun kapısından sizlerle paylaşıyorum. Sizin vesilenizle de bütün dünyaya bu görüşlerimizi ilan ediyoruz. Allah yardımcımız olsun. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kıyamete kadar güçlü, müreffeh bir ülke olarak var olsun. 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte kıyamete kadar bir ve beraber el ele, gönül gönülde yaşasın' diyorum."
Kurtulmuş'a, günün anısına muhtarlar tarafından hediye takdim edildi. Kurtulmuş, muhtarlarla Şeref Merdivenleri'nde hatıra fotoğrafı çektirdi. Muhtarlar daha sonra Genel Kurul Salonu'nu ziyaret etti. Kabulde bazı milletvekilleri de hazır bulundu.