Ara bölgedeki dikenli teller oldukları yerde duruyor Ara bölgedeki dikenli teller oldukları yerde duruyor

İsrail ile sıkı bağları bulunan Rum yönetiminin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emri karşısında “çaresiz olduğu” bildirildi.
Alithia’nın “Hükümet Çaresiz… ‘Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu Hakkında Tutuklama Emrine Hiçbir Yorum Yok” başlıklı haberine göre, Rum yönetiminden adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Reuters’e yaptığı açıklamada, Rum yönetiminin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama kararının “prensipte bağlayıcı” bulduğunu söyledi.
“Karar inceleniyor ve konu hakkında yapacak bir yorumumuz yok. Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarına saygı duyulur ve prensipte bağlayıcıdırlar.” şeklindeki açıklamayı İsrail’in “The Jerusalem Post” gazetesi de aktardı.
Öte yandan Politis, “Netanyahu Konusunda Kıbrıs: Emri Yerine Getirmek Zorundayız” başlıklı haberinde, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Perşembe günü verdiği tutuklama kararının Rum yönetimini de zor durumda bıraktığını, Güney Kıbrıs’a gitmesi halinde, Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini uygulamaktan başka seçenekleri olmadığını yazdı.
Gazete, Uluslararası Ceza Mahkemesi emirlerinin 124 taraf ülke için bağlayıcı olduğuna dikkat çekerek, Netanyahu, gideceği ülkenin İsrail büyükelçilik binasında olsa dahi tutuklama emrinin yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Habere göre, diplomatik bir kaynak “Kıbrıs tutuklama emrini yerine getirmek zorunda.” ifadesini kullandı.
Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un, tutuklama emri öncesinde yapmayı düşündüğü İsrail ve Filistin ziyaretlerini gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinin bilinmediğine işaret eden gazete, Kombos, İsrail’e gitse bile Netanyahu ile görüşmeyeceği için herhangi bir sorun çıkmasının beklenmediğini belirtti.
Habere göre, İsrail’in Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Oren Anolik tutuklama kararını “yanlış ve itibar sahibi her ulus ve halk tarafından reddedilmesi gereken bir karar.” sözüyle yorumladı. Mahkemenin tutuklama kararını Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin “güvenilirliğini ve adalet kurumu olarak meşruiyetini zedeleyen ölümcül bir karar” olduğunu savunan Anolik, mahkemeyi “misyonunu savunmak yerine siyasi araç haline gelmekle” suçladı. Oren Anolik “Artık Orta Doğu’daki barışı ve güvenliği istikrarsızlaştırmaya çalışan daha radikal unsurlara hizmet ediyor” suçlamasında bulundu.
Filistin’in Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Abdullah Attari ise mahkeme kararını “doğru ve gerekli” buldu. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bu kararının “pratikte uygulanmasının kritik olduğu” görüşünü de belirten Attari, "Mesaj net: uluslararası adalet, gecikmeli de olsa, adaleti restore etmek istiyor. İsrail Başbakanı’nın sürekli antisemitizm suçlamasında bulunması, (antisemitizmin) önemini azaltıyor e ırkçılık karşıtı mücadeleyi zayıflatıyor.” dedi.
AKEL, Uluslararası Ceza Mahkemesi emrinin “Netanyahu’yu koruyanlara şamar” olarak niteledi. Parti tarafından yapılan açıklamada “tutuklama emri bütün dünyanın bildiğini, yani İsrail ve Netanyahu hükümetinin seri halde savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediğini doğruluyor” vurgusu yapıldı.
Haravgi haberi, “Kıbrıs Cumhuriyeti Uluslararası Ceza Mahkemesi Üyesi Olarak Emri Yerine Getirmek Zorunda… AKEL: Karar Netanyahu’yu Koruyanlara Şamar” başlığıyla aktardı.

Editör: Mehmet Kasimoglu