Kendine yetmeli insan ve yetinmeyip aşmalı.
Çiçek ağacın kendini aşmasıysa meyve de çiçeğin kendini aşması ve çekirdek aşarken dünü günü tohum aşmanın aşamasıdır.
Kendine yetmekle yetinen insanın kaçınılmaz sonudur paslanmak.
O halde okumalı.
İyi de ne okumalı nasıl okumalı.
Elbette ki edebiyatın klasikleri ve fakat klasikler yeter mi dünü güne günü yarına taşımaya ve taşınmaya dünümüzden yarınımıza.
Yaşar Kemal, Tolstoy ve günün edebiyatçıları.
Şiirin edebiyatın taç yaprağı olduğunu asla unutmadan ve hep hatırlayarak.
‘‘ yol ıslanmasın diye
Şemsiye tutanlara ’’
Diye başlayan şiiri Akgün Akova’nın ve ‘‘ bilginin bilgisizlikten daha çok acı verdiği yerde
burada, ’’diye süren şiirini okumuşluğunuz var mı.
Ya şuna ne demeli
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞU UYANDIĞINDA
… Bedri Rahmi Eyüboğlu uyandığında
bir ağaç olsaydı, salkım saçak olurdu
gölgesi yelken bezinden sağlam bir ağaç
dallarından sevda mektupları sarkardı
içlerinde mutlaka çılgın bir dize olurdu
okuyanlar karadut kokardı
damgaları nar çiçeği, pulları yediveren gülü
zarfları, hele zarfları, mutlaka kanatlı olurdu
Bedri Rahmi Eyüboğlu bir ağaç olsaydı
bir can kuşu gelip konar
her yaprağı bir ışık lekesi
dalları yumak yumak hikâye
her tomurcuğu bir mektupçuk olurdu
Bedri Rahmi Eyüboğlu uyandığında
bölüşmek şart bütün renkleri
bölüşmek şart
nar gibi kızarmadan önce yeryüzü”
Ve devam eder.
Edebiyat hele de şiir aşmaktır dünü ve bakmak ufka.
Akgün Akova Uyandırınca
Cumhur Deliceırmak
Yorumlar