Kaçmaya çalışan fakat Uçmayı başaramadığı için Ne uçabilen ne de kaçabilen Bir serçe yavrusu düşmüştü ağaçtan ayaklarımın önüne.... Onu yakaladım ve avucumda bir süre sakladım. Kendi kendini koruyabileceğinden , Kesin olarak emin değildim.

Özgürlüğe terkedilse Kendi kendine yaşaması olanaksızdı.  Hatta katledilebilirdi  başka canlılar tarafından.  Bir başka deyişle yem olabilirdi  bir caniye, doğa yasaları gereği... Haliyle çok da korkmuştu.

Tiril tiril titriyordu avucumda Avucumda titreyen Uçabilmek için Yeterince olgunlaşmayan Bir kuş yavrusu söz konusu idi... Elimden bıraksam tekrardan uçmayı deniyebilirdi Deneyecekti de bana göre. Doğal olarak.

Üstelik canlılarda kaçış En güçlü bir içgüdü olduğu malumdu. İnsanda bile Çünkü yaşam savaşında  Kaçamazsa döğüşür insan. Tehiikeden kaçmak canlı için her zaman öncelikli bir davranıştır.

Bu olasılıkları tartışırken kendimle Yavru kuşun yaşamını riske atmamam gerektiğine karar verdim. Onu bir yuvada korudum. Besin verdim,su verdim Bir gün baktım ki onu uçabilecek kadar  Olgun gördüm Eskisi kadar ürkek de değildi sanki Onu yuvasından  aldım Başaracağımızdan emin olarak Özgürlüğe salıverdim.

Eminim uçarken çok mutluydu Çünkü artık her kuş kadar özgür olma sevinciyle. Ve doğanın kendisine sunduğu doğal yaşama kavuşma mutluluğu ile yeni bir yaşama başlıyordu anılarımdan çıkmayan güzel kuş.

Benciller De Severler Ama...

                                        Teoman ERSÖZ

Benciller de severler, Sevgiden yoksun değildir onlar da. Beğendikleri her şeyi severler Bir elmayı şırak diye ısırırken Bir lokma eti kemiğinden çekiştirip ağızında çiğneyip yuvarladıktan sonra yutarken. Dahası bir çiçeği koklarken,bir güzele bakarken, Gezerken, tozarken, Sevdikleri  müzikleri dinlerken, Daha daha eşlerini,varsa çocuklarını,dostlarını.... Özetle her normal insanın sevdiği çok  şeyleri onlar da severler.

Ama bencildirler. Belki bencil olduklarını kabul etmezler Ama herkes bilir ki onlar benciller. Öyle mi doğdu benciller Yoksa yaşadıkları çevre mi  Bencilleştirmış kendilerini İşte bu  bir problem... Araştırılması gerek O halde severken farkları ne ki diğerlerinden... Veya normal insan dediklerinden.

Belki bir elma sevilerek yenirken Elma sevildiğini farketmez Bir film sevilerek seyredilirken  seyircinin sevgisini bilmezler. sevildiklerini farketmezler. Bir elbiseyi severek giyersiniz bir ayakkabıyı da öyle Bir arabayı da severek kullanırsınız Uzar gider bu örnekler....

Ama ne elbise,ne ayakkabı Ne zevkle kullanılan araba Sevildiklerini bilmezler İnsan sevgisine gelince İşte bu noktada Bencillerle,normaller ayrılırlar birbirlerinden. Benciller sadece bir şeyi ihtiyaç duydukları için severler.

İnsanı severken de farklı değiller Hatta sevdiklerinden  sevgi bile beklemez benciller. Ama bencilce sevilenler insansa eğer Karşılıksız sevgiyi hissederler Ve bundan dolayı kendilerini aşağılanmış hissederler. Çünkü bilinir ki her zaman Karşılıklıdır sevgiler. İşte buna aşk derler.