Kıbrıs sorununa çözüm bulma arayışları sırasında, “uzlaşma”, “çözüm” ve “birleşik Kıbrıs” sözcükleri sanırım en çok dile getirilen sözcüklerdir.
  
“Birleşik Kıbrıs!” ifadesi siyasi alanda çok öne çıkartılmaya çalışılan bir söylemdir.

“Birleşik Kıbrıs” ifadesi başta Rum Yönetimi olmak üzere bazı siyasi çevrelerin kullanmayı çok sevdikleri ve son zamanlarda oldukça sık dillendirdikleri bir slogan haline dönüşmüştür.
  
“Birleşik Kıbrıs” söyleminden ne murat edildiği ise genelde pek açıklığa kavuşturulmuş değildir.
  
Ancak bir dönem İngiltere’nin Kıbrıs Yüksek Komiseri olan Peter Joseph Millett, Güney Kıbrıs’ta yayınlanan Selides Dergisi’ne yaptığı açıklamada konuyu biraz olsun açıklığa kavuşturmuştu.
  
İngiltere’nin eski Kıbrıs Yüksek Komiseri Peter Millett, “Kıbrıs Rumları çözüm istiyor mu” sorusuna karşılık şöyle demişti:
  
“Çözüm istemeyen tek Rum görmedim.  Sorun ise ne tür çözüm istediğidir. Son referandum birçok Rum’un Kıbrıs Türkleriyle birlikte yaşamayı istemediğini gösterdi ve bu beni şok etti!...”
 
*
 
Peter Millett’i şok eden Rum tavrında aslında iki husus dikkat çekiyor.
  
Birincisi, Rumların Türklerle birlikte yaşamak istemediği hususudur. İkincisi ise Rumların kendilerine göre çözüm istediğidir.
  
Rumlar bu çözüm şeklini sanırım “birleşik Kıbrıs” diye adlandırıyor.
  
Ancak, Millett’in ifade ettiği gibi Rumlar referandumda uzlaşmayı reddetmiş ve birlikte yaşamayı istemediğini ortaya koymuştur. Daha sonra Güney Kıbrıs’ta yapılan birçok kamuoyu araştırması, Rumların Türklerle birlikte yaşanmak istemediği gerçeğini ortaya koymuştur.
  
Peki, Türklerle birlikte yaşanmak istemediğine göre neden “birleşik Kıbrıs” isteniyor?
  
“Birleşik Kıbrıs” ifadesinin kullanılması ile Türklerle birlikte yaşamayı istememek nasıl bir arada olabiliyor?
  
Madem Türklerle bir arada yaşanmak istenmiyor o halde sarf edilen birleşik Kıbrıs ifadesinin sebebi hikmeti nedir?
  
Bunun izahı şudur:
  
Kuşkusuz ki Rumlar, referandum sonuçları ile ve anketlerde ortaya konulduğu gibi Türklerle birlikte yaşamak istemiyor.
  
Fakat, “Birleşik Kıbrıs” arzu edildiğine göre bir kere iki bölgelilik kesinlikle reddediliyor. Ayrıca, Türk halkından ve Türk haklarından arındırılmış bir Kıbrıs isteniyordur.
  
*
 
Dikkat edilirse Peter Millet açıklamasında, “çözüm istemeyen Rum görmedim” derken “uzlaşma” sözcüğünü kullanmamaktadır.
  
Yani, Rumların çözüm şeklinde aslında uzlaşma değil kendilerine göre bir çözüm şeklinin arzusunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
  
Arzu edilen çözüm şeklinde ortaya konulan ise Türklerle birlikte yaşanmaması, iki bölgeliliğin olmamasıdır.
   
Kısacası Güney Kıbrıs’ta, Türk halkından ve hakkından arındırılmış, Rum egemenliğinin tüm ada üzerine yayılmasını öngören bir çözüm arzu edilmektedir.
  
İşte Rumlar bu çözüm şeklini, “birleşik Kıbrıs” diye adlandırıyor.
   
Güney Kıbrıs’ın ve bazı çevrelerin kullanmayı sevdiği “birleşik Kıbrıs” ifadesinin sebebi hikmeti de budur!..