Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), KIB-TEK’te yaşanan olayların sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla Girne Polis Müdürlüğü’ne resmi şikayet sunacağını ve sürecin hukuki takipçisi olacağını bildirdi.
EL-SEN, taleplerinin; “Uzlaştırma Kurulu’nun derhal toplanması, iş güvenliği ihlalleri ve yönetim zafiyetleri hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılması ve kamuoyunu yanıltan açıklamalarda bulunan yöneticilerin hesap vermesi” olduğunu kaydetti.
El-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Peksever yazılı açıklamasında, EL-SEN ile KIB-TEK yönetimi arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi çerçevesinde ciddi sorunlar yaşadığını, kuruma ait işyerlerinde her geçen gün artarak devam eden yapısal problemler bulunduğunu ve defalarca ilettikleri yazılı taleplerine hiçbir şekilde yanıt verilmediğini ileri sürdü.
Bu nedenle, anayasal ve yasal hak olan grev hakkını kullanmak üzere dünden itibaren Teknecik Elektrik Santrali’nde grev başlatma kararı aldıklarını ancak grev başlamadan hemen önce Bakanlar Kurulu’nun, grevi 60 gün süreyle ertelediğini anımsatan Peksever, şunları kaydetti.
“Yasal çerçevede bu karara uymakla birlikte, grev gerekçelerimizi kamuoyuyla paylaşmak ve sürecin şeffaf şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla Teknecik Elektrik Santrali önünde basın açıklaması gerçekleştirdiğimiz saatlerde, Teknecik Elektrik Santrali’nde çalışan personelde sebebi bilinmeyen nedenlerle nefes darlığı, öksürük, kusma ve boğaz yanması gibi sağlık sorunları baş göstermiştir. Bu olay, işyerindeki yönetsel zafiyetlerin ve iş sağlığı-güvenliği önlemlerinin yetersizliğinin bir sonucu olarak, her an yaşanabilecek hayati riskleri bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Toplamda 3 kurum çalışanı ve 1 özel sektör personeli, zehirli gaz maruziyeti nedeniyle acil servise kaldırılmıştır. Bu olay, yalnızca bir iş kazası değil; açıkça yönetimsel ihmalin ve sorumsuzluğun bir sonucudur."

-KIB-TEK Yönetimi Gerçeği Örtbas Etmeye Çalışmaktadır
KIB-TEK yönetiminin bu ciddi olay karşısında hatalarını kabul etmek yerine, kamuoyunu yanıltmayı tercih ettiğini iddia eden Peksever, açıklamasında, "Kurumun resmi web sitesinden yapılan ilk açıklamada, ‘grevi farklı şekilde uygulamaya teşebbüs’ ve ‘azot gazı vanalarına müdahale’ gibi asılsız iddialarla sorumluluk çalışanlarımıza yüklenmek istenmiştir. Ancak çok geçmeden yapılan ikinci açıklamada, bu kez ‘herhangi bir gaz sızıntısı yaşanmadığı’ belirtilmiştir. Bu çelişkili açıklamalar, gerçeğin değil; algının yönetilmeye çalışıldığını net biçimde ortaya koymaktadır.” ifadelerini kullandı.

KTOEÖS hizmet içi eğitimde yaşanan olayı protesto etti, Bakanlık önüne siyah çelenk bıraktı
KTOEÖS hizmet içi eğitimde yaşanan olayı protesto etti, Bakanlık önüne siyah çelenk bıraktı
İçeriği Görüntüle

-"Sabotaj varsa yapanlar neden hala kamuoyuna açıklanmıyor?"
Peksever, Başbakan Ünal Üstel’in, KIB-TEK yöneticisi Gürsel Uzun’dan aldığı bilgiler doğrultusunda yaşanan olayı “sabotaj” olarak tanımlamasının da "kabul edilemez ve sorumluluktan kaçma girişimi" olduğunu iddia ederek, "eğer gerçekten bir sabotaj varsa, halkın canını ve ülkenin enerji güvenliğini tehdit eden bu kişiler neden hâlâ kamuoyuna açıklanmamaktadır?" diye sordu.
Peksever şunları ileri sürdü:
"Ağustos 2024’te yakıt temin edilmedi, yedek parça alınmadı, bakım yapılmadı, üretim durdu. Adına sabotaj dendi. Ağustos 2025’te, Güneşköy Trafo Merkezi’nde yaşanan büyük arıza sonucu ülke 17 saat karanlıkta kaldı. Yine sabotaj ve siber saldırı iddiaları ortaya atıldı. Şimdi, Teknecik’te zehirli gaz maruziyeti yaşanıyor. Yine aynı iddia: Sabotaj. Peki Sayın Başbakan, eğer gerçekten bir sabotaj varsa, halkın canını ve ülkenin enerji güvenliğini tehdit eden bu kişiler neden hâlâ kamuoyuna açıklanmamaktadır? Yok eğer bu iddialar, sadece kötü yönetimin üzerini örtmek için ortaya atılıyorsa, o zaman asıl sabotajı yapan kimdir?”