59 Yıl önce 1 Nisan 1955’te , EOKA terör örgütünün , adayı Yunanistan’a bağlamak yani Enosis’i gerçekleştirmek için , faaliyete geçtiği gündür .
1955’te altı yaşındaydım .
“Çocukluk anıları hiç silinmezmiş “ derler .
Doğrudur .
I nisan 1955 ‘i , Baf’ta dün gibi hatırlarım .
1 Nisan 1955’in ilk saatlerinde , EOKA terör örgütü , ilk terör faaliyetini, adanın tüm kazalarında , eşdeğer zamanlı olarak başlattı .
İdareye karşı , baş kaldırışları , resmi daireleri koruyan , polis ve görevlileri , etkisiz hale getirip , patlayıcılarla , tüm adada terör havası estirmeleri idi .
İkamet ettiğim , Baf – Kasabasında da ayni yöntemlerle terör estirdiler .
Baf Türk’ü , neye uğradığını şaşırarak “ neler olduğunu “ araştırmak ve öğrenmek için , bir birlerine sorular sormaya başladılar .
İngiliz idaresinin , patlamalarla ilgili olarak , halkı aydınlatma girişimleri ,
Baf Türk’ünü tatmin edemedi ve çok kısıtlı olanaklara rağmen , kendi can ve mal güvenliğini sağlamanın yollarını aramaya başladı .
Ateşli silahları olmadığı için , delici ve kesici savunma aletleri yapmaya başladılar .
Bir çok kişi , köylerden , çobanların kullandığı ve topuz olarak nitelendirilen
sopaları temin etmeye başladılar .
Evlere giriş kapılarını , daha dayanıklı hale getirmeye , daha sağlam , kilit
ve sürmeli pekilerle güçlendirmeye çalıştılar .
1 Nisan 1955’teki terör örgütü EOKA ‘nın bu hareketinin gayesi ortaya çıktıktan sonra , Türk Halkının Rumlara karşı olan güveni sıfırlandı .
İki toplum arasında , ciddi bir güven bunalımının doğmasına neden oldu .
Rum’ların çoğunlukta olduğu karma köylerdeki Türk’ler can güvenlikleri tehdit altında olduğu için , Türk nüfusun yoğun olduğu bölgelere göç etmek zorunda kaldılar .
Baf’ta , EOKA terör örgütü tarafından şehit edilen ilk kişi Abdullah Çavuştur.
Abdullah Çavuş , Solomo’nun ayakkabı tamir dükkanında , sohbet ederken ,
EOKA mensubu bir terörist tarafından , arkadan gelinerek , tabancayı , vücuduna dayamak sureti ile vurulmuştu .
Ağır yaralı olmasına rağmen , EOKA’cıyı bir müddet kovalamış ve ateş ederek yaralamıştı .
Semt Rum’ların yoğunlukta olduğu bir bölge olduğu için , Rum’lar , teröriste
sahip çıkarak korumuşlardı .
Abdullah Çavuş , kan kaybından , şehit olmuştu .
Abdullah Çavuşun cenazesine , tanıyan tanımayan , tüm Baf Türk’ü mahşeri
bir kalabalıkla katılmış ve terör örgütüne karşı tepkisini dile getirmişti .
EOKA terör örgütünün , kurucusu bilinen , baş terörist Grivas’tı.
Grivas , adaya , Baf Kasabasına bağlı , tamamı ile , Rumlardan oluşan ,
Loraga köyüne sahilden bir sandalla çıkmıştı .
Sahildeki bir mağaraya saklanmış ve bilahare de , örgütün başına geçmişti .
Bazı çevreler , EOKA’nın , bir bağımsızlık ve özgürlük örgütü olduğunu
dile getirirler .
EOKA’nın felsefesinde , adanın bağımsızlığı yoktur .
EOKA’nın felsefesi , ENOSİS temeline dayanmaktadır .
1960’tan 1963’ kadar ada bağımsız değil miydi ?
Bağımsızlığın iki ayağından biri olan , Türk Halkını Akritas Plan’ı ile niye
Soykırıma tabi tuttular ?
1974 darbesinin altında yatan gerçek , adanın Yunanistan’a bağlanması değil miydi ?
Dün , Rum tarafında , EOKA’nın 59 ‘cı yıl dönümü törenlerle kutlandı .
Tüm Rum siyasiler , bu törenlere katıldılar ve ölen teröristleri andılar .
Rum tarafındaki partilerden sağcısı solcusu bu günü törenlerle kutlar ve anar.
Adayı Enosis yapmak için , binlerce Kıbrıslı Türk’ü katlederek şehit ettiler .
Daha bir çok Türk’ün kemikleri, hala daha , meçhul yerlerdeki toprak altında.
Her hafta bir ikisi bulunmaktadır .
Bunlar hep EOKA tedhiş örgütünün, ENOSİS uğruna kurban ettiği, Kıbrıslı Türkler değil midir ?
Hala daha , ENOSİS için , Ulusal Konseylerindeki tüm partilerin imzası durmuyor mu ?
Hangi siyasi parti bu imzasını geri çekmiştir ?
Geçenlerde Sn . Talat’a Elam tarafından yapılan saldırı bile ciddi şekilde güneyde ele alınmadı .
Göstermelik olarak , polis müdürü görevden alınmış .
Hiçbir Elam mensubuna, şimdiye kadar dava okunduğunu duymadım .
Örgüt tüm faaliyetleri ile devam etmektedir .
Meşara Ormanında , silahlı eğitime devam edilmektedir .
Bu eğitim kime karşı yapılmaktadır ?
Bir gerçeği aklımızdan çıkarmayalım .
En ılımlısından en radikaline kadar , bizimle bu adada , sahip oldukları hiçbir hakkı paylaşmak ve bir arada yaşamak niyetleri yoktur .
Sn. Talat , bütün uğraşına rağmen , bunu başaramadı .
Bu uğurdaki tüm çabalarına karşılık , bir de saldırıya uğratıldı .
Elam, bu işi yalnız yapmadı .
Arkasında ciddi siyasi güç bulunmaktadır .
Bu , güneydeki idarenin de üzerinde bir güçtür .
Şu andaki güneyde iktidarda olan parti de , EOKA ruhu ile kurulmadı mı ?
EOKA’nın ilkelerini taşımıyor mu ?
Günümüze değin , EOKA terör örgütünün şehit ettiği Türk’lerle ilgili olarak , güneyde herhangi bir parti tarafından :
“ Bu yapılanlar , Kıbrıslı Türklere karşı büyük haksızlıktır . Onlardan özür diliyoruz diye “ ben bir kelam duymadım . Duyan varsa , bana da haber versin .
EOKA terör örgütünün , ENOSİS uğruna şehit ettiği binlerce , Abdullah
Çavuşlara ,Yüce Tanrıdan rahmet diliyorum .
Onların , bıraktıkları , ilke ve ideallere sahip çıkarak , onların yattıkları yerde
rahat uyumalarını sağlama görevi bize düşer .
Bu görev , BAĞIMSIZLIK VE EGEMENLİĞİMİZE sahip çıkarak, yerine getirilebilir .
Kıbrıs Türk Halkının başka alternatifi ve savunacağı felsefesi yoktur .
Bunun dışındaki alternatifler :
“ SAMAN ÜSTÜNDEKİ KAZIĞA “ BENZER .
Bunu kafamıza kazıyalım .
Kıbrıs Türk Halkının , seçmiş olduğu bazı siyasilerin ise , Türk Halkının çıkarlarını korumak yerine , başkalarının çıkarlarını korumak ve kollamak gayretleri de , ibretle , acıyla izlenmektedir .
Utanmasalar , EOKA’nın anma törenlerine bile gidecek kadar , Kıbrıs Türk Halkından kopmuşlardır .
Kıbrıs Türk Halkının ada üzerindeki haklarını savunanlara , bu bazı çevreler “ barış düşmanlığı sıfatını “ taktıklarını yazmıştım .
Dün arkadaşlarla bu konuları sohbet ederken , birisi bu konuya değindi .
“ Yahu , toplumun hakkını savunan barış düşmanı oluyor da , toplumu satmaya çalışan ne düşmanı olur ?”
Bir diğer arkadaş söze katılarak bunun yanıtını veriyor :
“ Bunlar da olsa olsa , Türk Halkının düşmanıdırlar.”
Siz ne diyorsunuz ?