1990’lı yıllarda ‘‘ farkındalık ’’ diye bir şey musallat oldu hayatımıza.

Kime sorsan farkındalık seminerinden gelir ya da farkındalık seminerine gider. Bu seminerlerde ve dahi ‘‘ farkındalık work shoplarında ’’ sertifika filan da verilir. Radyo ve televizyon kanallarında ha bire farkındalıktan söz edilir.

Hayvan severliğin farkındalığına varmış bireyler ve fakat aynı bireyler neredeyse her sokağın köpek dışkısı ile dolu olduğunun farkında değil.

Farkındalık çerçevesinde köpek besleyenlerin büyük çoğunluğu köpek sevgisi hevesi geçer geçmez de kimseciklere fark ettirmediğini sanarak gapsalı veriyor evcil hayvancığını sokağa.

İklim değişikliği farkındalık seminerlerinden geçerek sertifika alanların çoğu da ne su tasarrufu ile ilgili kılını kıpırdatıyor ve ne de atmosfere saldığı egsoz gazı ile ilgileniyor, bütün dertleri ‘‘ farkındalık sertifikası ’’

Ortalığımız farkındalık seminerlerinden geçilmiyor da hiç biriniz hangi partiye niye oy verilmesi ya da verilmemesi gerektiğinin farkında bile değilsiniz. Bütün derdiniz arkadaşınızın, dayı amca hala teyzenizin hangi partiden aday olduğunu fark etmeye çalışmak. Aday adayları ve adayların çoğu da niye aday olduğunun ya da olmak istediğinin farkında değil.

Ülkenin içinde bulunduğu koşulları fark etmek ve koşulların bilincine varmak kimseciklerin umurunda olmadığı için cümbür cemaat içme suyu satın alıyorsunuz modanın fakında olarak.

Evet moda.

Farkındalık kavramı bir modadan ibarettir ve ortalığı kırıp geçirmektedir bu moda.

Şehrindeki, köyündeki, mahallesindeki, sokağındaki, apartmanındaki komşularının farkında olmayanlar kalabalığının tümü de farkındalık semineri ve work shopu mezunu, sertifikalı diplomalı mezunu hem de ve fakat bir birlerinin neredeyse tanımayacak aynı apartmanın sokağın sahipleri her bir birey.

Evet ‘‘ birey ’’ kavramı ile ‘‘ farkındalık ’’ kavramı aynı zaman diliminde esir aldı ezbere yaşayan ‘‘ galabalıkları ’’ ve bu kalabalıklar ezber edilmiş farkındalık çerçevesinde ne günün farkındalar ne de yarının, dünü unutturmak yok saydırmaktı her halde bu seminerlerin hedefi ve on ikiden vurdular

Dünün bilip sahip çıkmayan ne günün farkına varır ne de yarının ellerinde olduğunun bilincine