Uçmak, kollarımı açıp uçmak.
İnsanın uçması olasıdır.
Has bir şiir uçurur, yazması da uçurur okuması da.
Has bir şiir okumamış olmak insanlaşma sürecinde büyük eksikliktir.
Ömrü boyunca has bir şiir okumamışlar geçti diye suyun başına yaşıyoruz bu kötü zamanları.
koskoca bir ağaç görüyorum / ufacık bir tohumda / o ne ağaç ne tohum / om mani padme hum
ben bir meyvayım / ağacım âlem / ne ağaç / ne meyva
Asaf Halet Çelebi’nin bu şiirini, şiirlerini okumuş bilmiş olmasını beklemiyorum bu yazıyı okuyanların ve fakat koca bir eğitim kurumunun Asaf Halet Çelebi’den habersiz olmasıdır bu kara kapkara günlerin sebebi.
Asaf Halet dedim diye Asaf Halet’e takılıp kalmayın.
Şiirsiz bir eğitim düzeysizliğinden söz ediyorum ve felsefesiz bir eğitimden.
Şiirle yatıp kalkmalı anlamı çıkmasın bu okuduklarınızdan ve fakat şiirsiz olmadığını olamayacağını da anlamalısınız.
Anlayacak mısınız çok umudum yok.
Has şiir uçurur.
Karacaoğlan yazmıyordu ki söylüyordu, nasıl aştı çağları dağları kıtaları da vardı bu güne  Homeros  Nesimi ve Yunus.
Kuşkanadında aşar şiir çağları dağları.
Şiirsiz, edebiyatsız felsefesiz mantıksız bir eğitim sistemimiz var ve böylesi bir eğitimle varılabilecek yer tam da burasdır.
Vardık buraya ve boyumuzun gölgesi işte bu kadar.
İki ay sonra, iki ay bile kalmadı okullar açılacak ve hiçbir okulumuzun eğitim yılına hazır olmadığı korkutmuyor Milli ! eğitim bakanlığı kurumunu ne de hükümeti.
Neden mi.
Çünkü eğitim felsefesi diye bir dertten muzdarip olan tek bir kişi bile yok koca kurumun içinde ne de hükümette.
Biat itaat ve hakaret ki bu üçlüdür gündelik hayatın ‘‘ trendy ’’leri.
Bir taraf sınıf okul laboratuar yapmak varken bayrağa sancağa sarılmayı, diğer taraf da incir çekirdeğini doldurmayan lakırdılar ile laf sokmayı hakaret yağdırmayı ve kendi yazdıklarını ‘‘ LİKE ’’ lemeyenleri hakaretlemeyi aşağılamayı marifet sayar.
Geldik bu güne.