Anayasa , Partiler Yasa’sı ve Seçim Yasa’sı, ileriki günlerde Meclise gelebilir.
Siyasal partilerde, bu konuda ciddi çalışmalar var .
Bundan önceki dönemdeki mecliste de , bu konuda çalışmalar olmuştu .
O dönemde , bazı siyasiler , ciddi ciddi Anayasanın 162 ‘ ci maddesinin kaldırılmasını istediler .
Gelen tepkiler üzerine ise , hangi maddelerin değişikliğinde , halka gidilemeyeceği üzerinde durdular .
Durdular da , o dönem siyasi ömürleri tükendiği için ele alamadılar .
Şimdiki yasama döneminde ise , yine Anayasa değişikliği gündemde .
Geçen yazımın bir bölümünde de bahsetmiştim .
162 ‘ ye dokunan siyasi parti olsun , vekil olsun .
Kim isterse olsun .
Kıbrıs Türk Halkından korkuyorlardır demek .
Halkın elinden anayasa referandumunu veya her hangi bir maddesinin değiştirilmesi ile ilgili olarak oy kullanma hakkını almak . Bu halk iradesi ile o makamlara oturanların , kendilerini seçen halktan , korktuklarının bir işareti olsa gerek .
Geçmişte öne sürülen gerekçe , referanduma gitmek masraflı bir yol .
Sanki , her ay anayasa değişikliği yapacaklarmış gibi .
Vallahi , bu yetkiyi aldıktan sonra , bu meclisteki bu vekiller, onu da yapar .
Bu memlekette , Yerel , Genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmaktadır.
Anayasa referandumlarını, bu seçimlere denk getirmek bu kadar zormuş gibi.
Bu anayasa değişikliği de , ya Yerel, yada Cumhurbaşkanlığı seçimlerine denk getirilmek istendiği gibi .
Şimdilik 162’ci madde ile ilgili , herhangi bir açıklama yok .
“Ortada fol yok yumurta yok “ denilebilir .
Neme lazım . Ben hatırlatayım da , 162 ‘ ye gelen tepkiler hatırlansın .
Hep söylüyorum :
Batılı çağdaş demokrasilerde , her hangi bir yasa maddesi değiştirileceğinde veya yenisi ekleneceğinde , halkta o tasarılar tartıştırılır .
Halk benimser mi, yoksa benimsemez mi ?
Yok ki, halkın yaşam biçimini oluşturacak bir maddenin, halkın iradesinden kaçırılıp , yine halkın seçtiği vekillerin iradesine verilmesi düşünülsün.
Halkın iradesinden, korkmak anlamına, gelmez mi ?
Tabii ki gelir .
Bu konuda , ilerleyen günlerde , siyasal partilerin düşüncelerini sarih olarak göreceğiz .
Bu uyarım . 162 ‘ ci maddeye neşter vurulmadan yapılmaktadır .
Hani denmesin ki “ bu konuda her hangi bir uyarı gelmedi . öyle ise , vurun 162 ‘ nin kellesine .”
Bu maddenin değiştirilmesine evet diyecek olan vekiller , çağdaş demokrasiden nasibini almamış olan vekiller olacaklardır .
Gelelim halkı, çok yakından ilgilendiren hayati bir konuya .
Belki bir kesim için, hayati olmayabilir !
O da , kapalı yerlerde yasak olmasına rağmen , sigara içilmesi .
Kapalı yerlerde, sigara içmek yasak .
Bu yasağı koyan, Meclis .
Meclis koydu koymasına. Fakat , gelin görün ki meclisteki bazı vekiller bile buna uymuyormuş .
Bu doğru ise , Sn . Siber’e büyük görev düşüyor .
Sn . Siber , ayrıca bir de çevre gönüllüsüdür .
Kapalı yerlerde sigara içmeme yasağına rağmen , sigara içilmesi . Ülkede kahvehane kültürünü de ortadan kaldırmakla karşı karşıya gelinmiştir .
Çağın rahatsızlığı olan , kalp , astım v. b hastalıklar karşısında , insanlar , sigaradan kaçmaktadırlar .
Bunun sonucu olarak da , kahvehane , kulüp , lokal gibi yerlere sağlıklarını korumak açısından gitmemektedirler .
Aslında hasta olanlar ve sigara içmeyenler de bu gibi yerlere sigaradan rahatsız oldukları için gitmemektedirler .
Meclisimiz , ha babam yasa çıkarıyor .
Bununla da siyasilerimiz övünüyor .
Nutuk atıyor .
Çıkardıkları yasalar ise , raflarda çürümeye terk ediliyor .
Önemli olan , yasa çıkarmak değildir .
Önemli olan, o yasaları uygulamak ve denetlemektir .
Ülkede hukukun üstünlüğünü tatbik etmeyeceksen , günde bin yasa çıkar .
Kime ne fayda ?
“ Kanun hakimiyetini “ sağlamayan hükümet, hükümet olur mu ?
Buna halk karar versin .
Gelelim esas hükümetin can alıcı noktasına :
“ Hükümet çatırdıyor “ muş .
Allah Allah .
Niye çatırdasın ki ?
LAÜ ‘yü paylaşamadılar .
Hükümet Programında LAÜ Yönetim Kurulunun Başkanlığı, DP –UG ‘ lere verilmiş .
Geçen gün toplanan LAÜ yönetimine başkan seçilmeye geçilmiş , DP ‘den tek aday olarak başkanlığa soyunan , Sn . Tokel . Bir de ne görsün , karşısında Sn . Nekipzade’de başkanlık koltuğu için soyunmuş .
Yani, minderde iki güreşçi .
Bu durumu gören, DP-UG üyeleri, toplantıyı terk ettiler .
Yani peşreve bile gidilmeden , güreş yarıda kaldı .
Bu durum karşısında , konu muhtemelen , Genel Başkanlar tarafından bir çözüme ulaştırılacaktır .
CTP ‘ ni bu yola iten ne ?
Hükümet programının dışına CTP niye çıktı .
Niye Sn . Nekipzade aday olarak mindere çıktı veya çıkarıldı .
Bunu nerede arayıp bulmak gerek ?
Bunun altında , DP- UG arasında UBP ile yerel seçimlerde yaptıkları ittifakta bulmak mümkün mü ?
Öyle ya “seni hükümete ortak alacağım, sonra da gidip başkaları ile bana karşı ittifak yapacaksın . Ben de sana bunu yapayım da , gör “ mü ?
LAÜ olayının, altında yatan bu mu ?
İlerleyen zaman dilimi içerisinde , minderdeki ikilik, bire inecek mi ?
Yoksa , çatırdama devam edecek mi ?