Ne yapılır, yapılabilir.
Toprağa su dökersiniz çamur olur, samanla karıştırır yoğurursunuz, önceden hazırladığınız beş santim derinliğinde tahta kasalar doldurur basar sıkıştırır pekiştirirsiniz, bırakıp güneşe kurutursunuz kerpiç.
Mağaradan sonra ve tuğladan önce kerpiç odalarda barındı insan oğulları kızları.
Tuğla taş beton sonraki iş.
İnsanlaşma sürecinde önemli rolü vardır kerpicin, kerpiç yapımı ve kerpiçten odalar yapımının  büyük rolü vardır kerpicin bir yandan iş bölümünü geliştirirken bir yandan da yerleşik yaşama geçme evrimine katkı koymuştur. 
Beton evlerden daha sağlıklı bulurum ben kerpiç evleri ve lâkin bu yazının konusu benim tercihlerim değildir.
Yazının ana konusu ne yapılabilir meselesidir.
Devlet olmak için ne yapılabilir ne yapmalıyız.
Meclisten oy birliği ile çıkan devlet oluyoruz kararı yetti mi aradan geçen bunca yıla rağmen devlet olmamıza.
Hayır, KKTC’nin tanınması ya da tanınmaması değil meselem.
Az düşünsün devletin en üst makamında !!! oturanlar.
Köylerinin büyük çoğunluğunda ilkokul yok ama devlet milli olimpiyat komitesi kurmuş. Bu yapılması gereken bir şey miydi. İlkokulları kapatmak yanlıştı köyleri okulsuzlaştırdığımız bir süreçte milli olimpiyat komitesi kurmak da yanlış.
Köy dediğiniz yerleşme ve yaşama biçiminde kümes şarttır ve ağıl ahır ve köyde bir ziraat mühendisi bir veteriner ve her ikisinin de lojmanları olması gerekmiyor muydu.
Az düşünün futbol takımı ( üstelikte yabancı transferli ), meyhane, darts klübü, karakol olacak ve fakat evlerin çoğu neredeyse tümü kümessiz köy neredeyse ağılsız ahırsız koyunsuz keçisiz destabansız olacak ve dahi köy su sıkıntısı çekerken köylüler çim saha isteyecek ve hükümetler de bunu yapacak ve öyle bir noktaya gelinecek ki, köydeki ‘‘ stadyumun ’’ asla dolmayan yüz kişilik tahta tribünlerinin yanına da tuvalet yapmak için Türkiye ile protokol imzalanacak ya da böyle bir madde protokolda yer alacak. Allah aşkına bütün bu tuhaflıklar hükümetler eli ile ve ahaliden de çok da itiraz görmeden uygulanıyorsa buna devlet demek caiz midir.
KKTC yaşatılmalıdır evet.
Ama hükümetler de öncelik sırası diye bir şeyin olduğunu artık anlamalıdırlar.
Olimpiyat komitesi evet kurulabilirdi, ne zaman mı olimpik sporlarda Kıbrıs Türk sporcularına koşmaları atlamaları zıplamaları atmaları için gerekli olanaklar sağlandıktan ve onları başarıya rekorlara teşvik ettiğimiz zaman.
Asla ve katiyen ne Cumhurbaşkanının ne Başbakan ya Meclis Başkanı ile bakanların arka koltuklarına kuruldukları otomobillerde gözüm yok.
Sözüm var.
Sıvaları dökülmüş inşaat demirler görünür hale gelmiş, ha yıkıldı ha yıkılacak sınıflarda okullarda okurken çocuklar gençler, neyin makamı o makamlar ki arabaları da şart sanılıyor.
Hüzzam da bir makamdır.