‘‘ Kıbrıs Devleti, bu Anayasa gereğince, Cumhur Başkanı Kıbrıs Elen Cemaatı tarafından seçilen bir Elen ve Cumhur Başkan Muavini Kıbrıs Türk Cemaatı tarafından seçilen bir Türk olan, başkanlık rejimine sahip bağımsız ve egemen bir Cumhuriyettir ’’ Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasının birinci maddesini okudunuz.

  1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti biri Elen ve diğeri de Türk olan  iki cemaatın ( toplumun / halkın diye okuyup anlamak da mümkün, isteyen kendi meşrebince okur ve anlar) varlığı ve eşitliği hatta eşit egemenliği üzerine bina edilmiş bir yapıdır.

  Sözünü ettiğim eşitlik ve egemen eşitlik ya da egemenlikteki eşitlik ne benim ne de Tatar’ın, Mevlut Çavuşoğlu’nun uydurduğu veya istismar etmeye yeltendiği bir durum değil bizatihi Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının amir hüküm olarak en başa yazdığı bir durumdur.

  Ve ne yazık ki iki halkın / toplumun / cemaatin bu eşitliği Talat, Eroğlu, Akıncı ve şimdi de Tatar tarafından Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası referans gösterilerek öne sürülmemiş savunulmamış ve elimizde bulunan bu devasa önemdeki hukuki metni ( anayasayı ) değil ama her KKTC Cumhur Başkanı’nın meşrebince kendi görüşlerinin hamaseti referans gösterilerek eşitliğimizin yeniden kabulü istenmiştir.

  Kıbrıs Elenleri ve Yunanistan tarafından 1960 Anayasası ile kabul edilmiş olan ve gerek gafletle gerekse hasbel kader olarak kabul ettikleri ve çok kısa zaman içinde pişman olarak kurtulmaya çalıştıkları kurumsal ve hukuki eşitliğimizi yeniden kabul etmelerini beklemek ( ki bu beklenti eşitliğimizi yeniden ve yeniden tartışmaya açmak demek oluyordu oldu ve olmaktadır ) ham ve saf bir hayal olmaktan ileri gitmesi mümkün olmayan ve fakat eşitliğimizden geriye çekilme tuzağına düşmemize yol açabilirdi ve açtı da.

  Bay Talat, çok talihsiz bir şekilde ya da Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasını lafzı ve ruhu ile yeterince bilmemesinden kaynaklanma ihtimali hayli yüksek olan bir anlayış ile Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Elenlerinin kurumsal siyasi eşitliğinin, ve aynı şekilde egemenlikteki eşitliğinin / egemen eşitliğinin en net göstergesi olan ve anayasa tarafından amir hüküm halinde en başta belirtilen  AYRI SEÇMEN KÜTÜKLERİ ve AYRI SEÇİMLERİ ( aynı gün ve fakat ayrı seçimler bkz KC Anayasası ) elinin tersi ile iterek ne demek olduğu kendisi tarafından bile doğru dürüst anlaşılacak şekilde izahı yapılamayan ÇAPRAZ OY  saçmalığını kabul ederek eşitliğimizin fiilen ortadan kaldırılmasına yol açabilecek ve daha da kötüsü bu eşitsizliğin hukuki dayanağı olabilecek adımları ne yazık ki atmıştır ve bu işimizi zorlaştırırken Kıbrıs Elenlerine de 1963 yılında Makarios tarafından başlatılan 1960 ANAYASASINDAN KURTULMA MÜCADELESİNDE yine ve hatta yeni bir kapı aralaması olmuştur.