1960 Yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adadaki iki ana topluluğun ortaklaşa verdiği bir mücadele ile ulaşılmadı.
Rum yeraltı örgütü EOKA bağımsızlık değil, Enosis (Kıbrısın Yunanstan'la birleşmesi) için mücadele vermişti.
TMT Rum tarafının Enosis mücadelesine karşı kurulmuş bir mukavemetti.
Sonuçta, tarihin, coğrafyanın tarihsel süreç içinde taşıyarak dikte ettiği sosyal ve kültürel boyutların, dönemin bölgesel ve küresel koşullarıyla beraber siyasal bir zeminde buluşturulması, Kıbrıs'ta iki siyasal eşit kurucu ortağın ortak egemenliklerinde bağımsız bir devlet üretti.
Ne ki, Enosis amacı ile yola çıkmış olan Rum kurucu ortak silahla ve kan dökererek Kıbrıs Türklerini, ya da Kıbrıslı Türkleri veya Kıbrıslıtürkleri toplumsal olarak devletin dışına attı 1963 yılında.
Tam 60 yıldır da Kıbrıs Cumhuriyeti denen devlet bir Rum devleti olarak, siyasal anlamda, kültürel ve sosyal anlamda, ekonomik ve askeri anlamda, Yunanistan'la çok yakın dayanışma içerisinde yoluna devam ediyor.
Tüm bunlar gün ışığı gibi görünen gerçeklerdir adanın 1960 sonrası tarihinde.
İki taraf arasında 1968 yılından beri yapılmış çözüm görüşmelerinin son 20 yıllık döneminde rum toplumunun somut red (OXI) iradelerine çarpıp dağıldığına da tanıklık ettik. 24 Nisan, 2004 referandumlarında Rumlar Kıbrıs Türklerinin Eveti'ne, "OXI" ile karşılık verdiler.
2017 Yılında Crans Montana'da görüşmeler masasının deviren Nıcos Crhıstodolulıdes Rum halkı tarafından rağbet görerek Rum liderliğine seçildi; yani Crans Montana'daki Rum Siyasal tutum ve hareketleri somut ve açık olarak Rum seçmenlerce kabul gördü onaylandı.
Şimdi aklımızı başımıza alalım, elimizi de vicdanımıza koyup bir düşünelim! Tüm bu gelişmeler karşısında ne yapacaktı Kıbrıslı Türk tarafı?
Bağımsız bir devlet Kıbrıs Türklerinin de anne sütü kadar helalidir, hakkıdır, hukukudur ve meşrudur.
Kıbrıs adasında ebediyete kadar yaşamaya, aynı adanın topraklarını, denzini ve havasını paylaşmaya mahkumdur Kıbrıslı Türkler ve Rumlar.
İki taraf arasında siyasal eşit varlıkları ve eşit egemenliklerine karşılıklı saygı, iyiniyetli ve tarafların çıkarlarını koruyacak bir iletişim ve ilişkiler süreci Kıbrıs adasını barış adına daha ileri noktalara taşır ve güzelleştirir.
40 Yıldır bir Kıbrıs Türk devleti olan KKTC, 60 yıldır bir Rum devleti olan K.C ile iyi ilişkilere hazırdır. Bu iyi ilişkilerin zaman içerisinde neler getireceğini ve getirebileceğini zaman ve koşullar tayin edecektir; yine tarih ve coğrafyanın ve bölgenin siyasal koşulları ortamında.