Acele etme çocuk büyümek için.... Acele etme
Belki anımsamıyacaksın sen çektiklerini büyürken,
ama bekle... Sen bilmiyeceksin fakat doğa
koşulları da senin büyümenden taraf...
Aile ilgisi de desteği de... Ve daha da önemlisi
sevgi ve şefkat daima senin yanında. Sevgi ve
şefkat Ne kadar hoş gelir insana Sevilmek
çocukken şımartır büyüdükçe de gurur verir
insana. Doğruya doğru. Bir ayrıcalıktır sevilmek.
Bebekken veya çocukken hatta ileri yaşlarda bile.
insanın bu duygulara ihtiyacı var.
Kişiliğinin oluşmasında hele çok etkendir bu
duygular. Hele yaşam sorumlulukları henüz
başlamadan önce. Ama elinde değil çocuk,elinde
değil çocuk kalmak ilanihaye. Mecbursun
büyümeye. Büyümek demek sorumluluklarının
artması demektir bir bakıma, Görevlerin de
artacaktır buna paralel olarak. Ve mutlululuğu hep
sevilmekle değil çalışarak,uğraşarak ve yorularak
ve sorumlululuklarını yerine getirerek elde
edebileceksin bundan böyle. Ve anlıyacaksın bir
gün sen de çocuk Elbette mutluluk vardır bu
dünyada Fakat mutluluk bir kuş gibi konmaz
insanın başına Çünkü emek karşılığında elde
edilen bir ödüldür mutluluk.
Sevilmek ve şefkata muhatap olmak elbette
edilgin bir mutluluk getirmektedir insana. Ama sen
büyüdükçe çok yetersiz kalacaktır bu etmenler
mutlu olabilmen için. Bu nedenle mutlu olmak
istersen yaşarken uğraş vermelisin yeterince... Ne
kadar sevildiğini belki kesin olarak bilemiyeceksin
sen. Ama ne kadar seveceğini bileceksin mutlaka.
Çünkü aktif bir duygudur sevmek Belki zamanla
bunlar da yetmiyecek Mutluluğu yaklamak için
Daha çok e mek vereceksin,daha çok ter
dökeceksin sen o zaman. İşte bu koşullarda gerçek
mutluluğu hissedeceksin ta kalbinin
derinliklerinden...
Hayal Gücü
Yalnızlık,genelde şikayet edilen bir yaşam şekli
midir? Malum insan sosyal yaşam için yaratılmış
bir canlı olduğu bilimsel ve deneysel bir doğru .
Gerçi bazan yoğun geçen bir günün ardından
Keşke yalnız kalıp dinlensem Veya kendimi
dinleyebilsem diyebilir insanlar.
Ancak bu istem çok sürmez. İlle de insan başka
insanlarla birlikte olmak ister. Yalnızlığa tepkili
şairler,yazarlar oldukça fazla.. Bakın Fuzulinin şu
mısralarına: "NE YANAR KİMSE BANA ATEŞİ
DİLDEN ÖZGE NE AÇAR KİMSE KAPIM BAD-I
SABADAN GAYRI" Ama mutluluğu yalnızlıkta
arayanlar da az değildir mutlaka.
Dinimizden harika bir örnek Yüce
peygamberimiz yalnızlığa çekilerek Kuran-ı Kerimi
Tanrı katından indirip, İnsanlığa hediye etmedi mi?
Daha nice doğrular yalnızlık esnasında doğmadı
mı? Ve YÜCE TANRI EVRENİ YALNIZ BAŞINA
YARATMADI MI? Ünlü Alman düşünürü J.G
Fichte'nin bakın söylediği şu tümceye.
YALNIZLIĞI SEVMİYEN ÖZGÜRLÜĞÜ
SEVEMEZ" Bunun aksini söylemek ne kadar
gerçekçi. Ya değerli şair Özdemir Asaf' ın şu altın
mısraları: "YALNIZLIK ASLA PAYLAŞILMAZ
PAYLAŞILSA YALNIZLIK OLMAZ" ne kadar
manidar.
Elbette yalnızlığa özenmekle yalnızlığa
gömülme kastedilmemeli bu bağlamda. Çünkü
insan sosyalleşmenin bir ürünüdür. Ancak ünlü
Alman filozofu, Fihte'ye katılmamak olası mı?
Özgürlüğün tadını yalnızlıkta bulmuyor muyuz? En
güzel hayallerin yalnızlıkta yaşanmakta olduğu
yalan mı? Lütfen yalnızlıktan şikayet ederken daha
insaflı olabilir miyiz..??
Kalabalıklar da gerekli olur çoğu zaman
İnsanoğlunun yaşamında. Ama yaratıcılık denilen
mucize yetenek, her zaman nükseder yalnızlık
esnasında.