1917, Komünist Devriminden itibaren , dünyamız 1990 lı yıllara kadar, iki kutuplu bir dünya olarak ömrünü sürdürdü .
1990 ‘ da , Sosyalist blokun başını çektiği Sovyetler Birliği, dağılma noktasına gelince . Sosyalist Bloktaki , bazı devletler , Rusya Federasyonu altında şekil değiştirerek , federal bir yapıda , Rusya ile ömürlerini sürdürmeye başladılar .
Tabii , 1990 ‘ dan sonra , Komünizme karşı ve bu rejimi ortadan kaldırmak için batılılar , Alexsandr Yeltsin diye birini ülkenin başına getirdiler .
Bu rolü en başta ABD ve onun o zamanki başkanı üstlendi .
Yeltsin , ABD Başkanının tekliflerini kabul ederek , IMF ‘ ten kredi alma yoluna gider .
Zaman içinde , alınan kredinin faizleri ödenemeyecek duruma gelir .
Rusya , İMF ‘ nin kıskacı altına girer .
Bu arada , ABD ve NATO , ekonomik krizden yararlanarak , Rusya etrafındaki federasyona dahil olan ülkeleri, kendi saflarına geçirmek için kolları sıvarlar .
Rusya’ya sınır komşusu olan ve en son Başkanı Gorbaçof’un ülkesi olan Gürcistan’dan işe başlanır . ABD ‘ de hukuk eğitimi alan , Şalo Kaşbili’yi , dolarları da dökerek , seçimlerde Gürcistan’ın başına getirirler .
Arkasından da ver elini NATO .
Tam bu sıralarda , Rusya’da , ABD ‘nin Rusya üzerindeki emellerini gören Putin diye biri , aktif politikaya atılarak , Rusya için öngörülen bu emellerin akışına takoz koymak için harekete geçer .
Seçimlerle , Rusya’nın başına geçer .
IMF ‘ ye olan tüm borçları , Rus Halkının geçici bir sıkıntılı hayat çekmelerini , göze alarak , hepsini öder ve siler .
Faizlerin bağışlanması uğruna , Putin , tüm borçları faizleri ile öder .
Dedik ya , Gürcistan ile , ABD , Rusya’ nın böğrüne girmeye çalışır .
ABD ve batılılar , Kaşbili’yi , Nato ‘ ya girmeye teşviklerinde devam ederler.
Teşvikten de öte , yönlendirmeye çalışırlar .
Bütün bunlar karşısında , Kaşbili , Rusya’ya kafa tutmaya başlar .
Osetya ve Obezya ‘ da sorun çıkarmaya çalışır .
Osetya’ya , girer .
Sonuçta , Osetya da , Obezya da , bağımsız iki devlet olarak , bağımsızlıklarını ilan ederler .
Batı tanımazmış .
Tanısa ne yazar .
Tanımasa ne yazar .
ABD ve Nato , buradan ders alacağına , o yollu olmadı .
Ayni şekilde , Ukrayna’daki yönetimi saf dışı ettirerek , Ukrayna’yı AB ‘ ne arkasından da , Nato ‘ ya dolayısı ile de ABD ‘ nin uydusu haline getirmek ve ABD ‘ yi , Rusya’ ile komşu yapmak için uğraş verdi.
Yani , ABD , Rusya ‘ nın , ön bahçesi olacaktı .
Vallahi bu batılıların hiç kafası işlemiyor .
Yahu arkadaş .
Ortada bir Gürcistan örneği var .
Bu örnek , ABD ‘ ye hiç mi ders olmadı .
Eşeledi eşeledi , Yeltsin zamanında , batı taraftarlarının elde ettikleri hakları ve kazanımların hepsinin elden gitmesine ön ayak oldu .
Tabii , buna da , Ankara Hükümeti bir anlamda dahil oldu .
Avrupa’nın , enerjide bağımlı olduğu bir ülkeye , batı hangi , ambargoyu uygulayabilir ?
İki elin parmağı kadar sayıda olan kişilere, yaptırım uygulamaya gidiliyor .
Gürcistan olaylarından ders almayan batı , acaba Ukrayna olaylarından ders aldı mı ?
Putin’in Rusya’sı , SSCB ‘ deki sınırlarını şu veya bu şekilde korumak kararındadır .
Rusya , SSCB ‘ de , sıcak denizlere inmişti .
Bundan geri gidecek bir adımı Putin , kesinlikle geri attırmaz .
Bulunan enerji kaynakları ile de Rusya , ekonomisini düzeltmiş .
Enerji ihraç eden bir duruma gelmiştir .
Almanya ‘ nın Rusya ile olan serbest ticareti küçümsenmeyecek bir orandadır.
Bir o kadar da Fransa’nın .
Avrupa’nın , Rusya’ ya yaptırım uygulayacak takati , var mıdır ?
Referandumla bağımsızlığını ilan eden Kırım , birkaç gün içerisinde de , Rusya ‘ ya bağlanmak için harekete geçecektir .
Sn . Obama , Avrupa’ ya gidecek miş !
Gitse gitmese ne yazar .
Gelişen olayları ve sonucu değiştirebilir mi ?
Rusya , eski sınırlarını terk etmemek için , her hareketi ve atağı göze almışa benzer .
Zaten göze almasa , sonuçlar bu şekilde gelişmezdi .
1992 ‘ de özerkliğe kavuşan Kırım’ın . ABD ‘ nin ve AB ‘ nin eşelemesi ile
Özerkliği de gitmiştir .
Kırım Tatarlarının , bu gidişi önleyecek , oy yüzdeliğine sahip olmadıklarını ABD ve AB bilmiyor muydu ?
Gelişen olaylar karşısında , batı , dizlerini dövmekte .
Kim ne derse desin .
Ukrayna ve Kırım’daki gelişmelerden bir numaralı sorumlu ABD ‘ dir .
İkinci sorumlu ise AB ‘ dir .
Olayların bu kerteğe geleceğini, bu güçler, bilmiyorlar mıydı ?
Biliyorlarsa , bunların önlemini düşünmediler mi ?
Düşündülerse , sonuçta bunun, militarist bir güce de, ihtiyaç hasıl olacağını .
Bunun için de , silahlı güce gereksinim duyulacağını , bilmiyorlar mıydı ?
Ortada bir Gürcistan, bir de Suriye örneği var .
Buna rağmen, o ülke halklarını , boş vaatlerle umutlandırarak ve arkalarında olmamak sureti ile Rusya’nın kucağına atmış, olmadılar mı ?
AB , Ukrayna’daki yeni yönetime, bilmem kaç milyonluk Avro para yardımında bulunmuş .
Para her kapıyı açmıyor maalesef .
ABD ve AB .
Bu olayda , belki zaman süreci içerisinde , bu ülkeleri kazanabilirlerdi .
Bence , Ukrayna’nın üzerine rasatsız gittiler .
Mal , daha rasatlanmamıştı .
Ne yapalım .
“ Kendim ettim .
Kendim buldum .”
Yine Ukrayna ve Kırım’da olanlara baktığımızda , olanlar “ çayırlara olmuştur .”
Bu olaylar da göstermektedir ki , dünyamız , süper ülkelerin dünyayı paylaşım mücadelesinde , sıcak savaşın eşiğine gelmiştir .