Erdemden yoksunsa Bir insan, Ondan ne şah olur Ne de padişah...
Ne de doğru dürüst bir adam. Örneğin ondan bir yargıç olmaz Çünkü yapısında onun bencillik ve taraf olmak var.
Adaleti bilir bilmesine Hukuk bilgisi de tamam Ama vereceği kararda Ne adalet,ne de tarafsızlık var.
Herkes bilir,söyler de karar eyleme geçerken Envai etkiler çıkar ortaya Ve başlar tarafla tarafsızlık, Doğru ile yanlışlık Haklı ile haksızlık çarpışmaya...
İşin içerisinde Bir de çıkar hesabı varsa Vicdan denilen iç dünyamızda yaşattığımız yargıçın işi çok zor.
Bir taraftan doğruyu,haklıyı savunan vicdan Diğer taraftan çeşitli baskılarla güdülmeye çalışılan bilinç. Kolay mıdır tarafsız olmak.
Bir de başlarsa tehditler. veya cazip teklifler.... Kolay mıdır doğruluktan ve haklılıktan yana olmak.
Ve doğruluk,haklılık adına direnmek.. İşte bu durumlarda kalırsa insan Ve eğer sonuna kadar İnsan kalmayı kendine amaç edinmişse Sadece vicdanının sesini dinler Çünkü bilmektedir ki Erdem sahibi insan Vicdanın sesidir öncelikli tercih.
Çünkü vicdanın sesi Allah'ın da sesidir aynı zamanda.