Deniz sahilinde yaşamak bambaşka bir şey iyi bilirim...
Çocukken yıldızlı gecelerde, özellikle yaz aylarında, gökyüzünü ve gökyüzündeki doğa olaylarını seyretmek kah minnacık beynimle kainat denilen mucizeyi düşünebilmek, kah hayaller kurmak ... belki de gelecekteki kişiliğimin niye bu kadar duygusal olabileceğinin nedenlerinden en önemlisiydi..

Hele gökyüzü ile ilgili çocukluğun kıt bilgileri yüzünden, böylesine esrarlı bir alem hakkında muhakeme edip çıkardığım bir takım yargılara karşı takıntılarım düşünce dünyamı gelecekte de çok etkileyecekti.

Yaz ayları gecelerinde izlediklerim
hayli merakımı celbetmekteydi.
Bir yandan yıldızlar alemi
bir yandan yıldız kümeleri ve
denize dalıp dalıp tekrar
çıktıkları yere dönmiyen meteorlar
Ve o çağlardaki aklımın yetenekleri ve
bununla birlikte hayal gücümün
katkıları ile olağandışı sebep-sonuç ilişkileri...
Sanıyordum ki denize dalıp dalıp
tekrar eski yerlerine dönemiyen
yıldız parçaları meteorlar ,
denize tutsak oldukları için
yanıp yanıp sönerek üzüntülerini
anlatıyorlardı.
Sanki duygusal karakterimin oluşumunu
sonradan çok etkilemiş olabilir kanımca
bu gözlem ve hayallerim.
Zaman geçtikçe gökyüzü olayları beynimde
bilimsel olarak aydınlanmıştı.
Ama ne yazık ki doğru bilgilerim
çocukluğumdaki hayallerim kadar
beni mutlu etmemiştir.
Bence çocukluk çok eylenceli
bir çağdır insan için.
Hoşça kal çocukluğum
Hoşça kal çocukluğumun
unutulmaz oyuncakları