Aile bir bütündür Bölünemez  parçalarına... Aile yapısını ve işlevlerini Sarsar ayrılıklar Aile bir bütündür Fazlasıdır tüm unsurlarının Aile bütünlüğü, Hele çekirdek aileyse eğer en küçük birimidir toplumun İşlevlerinin önemi dikkate alınırsa eğer, çok güçlü olması gerek aile bağlarının.

Bilhassa unsurlarının bencil duygu ve tutumları çok zedeler  aile yapısını. Bundan da en çok zarar görenler, bakım ve eğitim-öğretime muhtaç olan çocuklar  olur haliyle Aile bütünlüğü bencilliklere  Hiç dayanamaz Bir bakarsınız en sonunda Ailenin kutsal bütünlüğü Çatır çatır bölünür parçalarına.

Çoğu kez trajik bölünmelerle Ortaya çıkan sosyal facialar pişmanlıkklara rağmen. Kolayca kavuşamaz  eski bütünlüğüne Aile yaşamı maddi ayrılıklarara da dayanamaz. Maddi bütünlük en doğru karar.

Akılla Çelişik Rejimlerin Kaderi

                                        Teoman ERSÖZ

Demokrasi aklın ulaştığı en makul ve en adil bir sistemdir, bir tanımıyla. Karşıt sıstemleri, silip süpürerek, girmiştir modern toplumlara. Demokrasi,adalet,eşitlik ilkelerini Olabildiğince kazandırmıştır özellikle gelişmiş toplumlara.

Hatta bir yaşam biçimi bile olmuştur ailede,okullarda,diğer iş alanlarında. Ve bütün sosyal yapılarda. Ne var ki siyaset ve düşünce  tarihinde... Düşünsel gelişimlere ara verilir ve hızlı ilerlemeler yasaklara maruz kaldıklarında demokratik reflekslerin uyanmasını Oldukça olumlu etkilemiştir.

Böylece siyasal rejimlerle ilgili  bilimsel ve felsefi sistemlerin doğuş ve gelişimi hızlanmış oldu Bir çok düşünsel tezler atılır ortaya  Ve tezler antitezleri doğuruyor .

Bunun sonucunda da demokrasi bir sentez olarak Bilim ve siyaset sahnesinde  yerini alıyor. Haliyle demokrasi zaman süresi içerisinde Otokratik karşıtlarını da doğuruyor. Ama her devirde akla en uygun  bir sistem olan demokrasi karşıtlarını bertaraf etmiş hatta siyaset sahnesinden silmiştir.

Çünkü demokrasi oluşturduğu kurumları ile yaşam bulmuş bir sistemdir. Bir ülkeye zorluklarla girse de demokrasiler. gülerek,sevinerek karşılar demokrasiyi uluslar ,halklar. Ama insanoğlunun doğası ile çelişkili olan otokrasiler Korkularla ve şiddetle girmeye çalışır  ülkelere.

Aslında tüm insanlığın ortak meyilidir yaşamak demokrasiyle birlikte. Bu nedenle şansı yoktur otokrasilerin yaşaması toplumlarda uzun süre.

Totaliter rejimlerse zorla ,korkuyla ve şiddetle , kalıcı olmaya çalışırlar Özellikle  geri kalmış ülkelerde Ancak ne halklar ne doğa ne de mantık kuralları hiçbir zaman buna izin vermezler