Deniz sahilinde yaşamak bambaşka bir şey iyi bilirim... Çocukken yıldızlı gecelerde, özellikle yaz aylarında, gökýüzünü ve gökyüzündeki  doğa olaylarını seyretmek kah minnacık beynimle  kainat denilen mucizeyi düşünebilmek, kah hayaller kurmak... Belki de gelecekteki kişiliğimin niye bu kadar duygusal olabileceğinin nedenlerinden  en önemlisiydi..

Hele gökyüzü ile ilgili çoculluğun kıt bilgileri yüzünden, böylesine esrarlı bir alem hakkında muhakeme edip çıkarsadığım bir takım yargılara karşı takıntılarım düşünce dünyamı gelecekte de çok etkileyecekti.

Yaz ayları gecelerinde izlediklerim hayli merakımı celbetmekteydi. Bir yandan yıldızlar alemi bir yandan yıldız kümeleri ve  denize dalıp dalıp tekrar çıktıkları yere dönmiyen meteorlar Ve o çağlardaki aklımın yetenekleri ve bununla birlikte hayal gücümün katklıları ile olağandışı sebep-sonuç ilişkileri... Sanıyordum ki denize dalıp dalıp  tekrar eski yerlerine dönemiyen yıldız parçaları meteorlar, denize tutsak oldukları için yanıp yanıp sönerek üzüntülerini  anlatıyorlardı.

Sanki duygusal karakterimin oluşumunu sonradan çok etkilemiş olabilir kanımca bu gözlem ve hayallerim. Zaman geçtikçe gökyüzü olaylari beynimde bilimsel olarak aydınlanmıştı.

Ama ne yazık ki doğru bilgilgilerim çocukluğumdski hayallerim kadar  beni mutlu etmemiştir. Bence çocuklukluk çok eylenceli  bir çağdır insan için. Hoşça kal çocukluğum Hoşça kal yakamozlarım.

Şairane Bir Özdeyiş

                               Teoman ERSÖZ

"Karnı açlardan çok kalbi açlara acırım" demişti şair, yazar ve gazeteci Şinasi... Haksız mıydı şairimiz    Kalbin açlığı belki  romantik gelir başlangıçta insana. Veya müstesna ve zarif bir duygu. gibi sanki,hatta bir lüks sanki sevda.

Böyle bir duygunun çok romantik ve entellere mahsus bir duygu olarak da nitelendirildiği de vaki bazı sosyal ortamlarda... Belki de gerçek açlık varken dünyamızda ironik de sayabilir kalbin açlığı. Böyle düşünceler de haksız olmıyabilir.

Ancak yaşam deneyimleri arttıkça insan, kalbi aç olanların da Ne kadar acınacak durumda olduklarını öğrenir. Hele empati yapabildiğinde insan acitasyon da yaşayabilir birlikte. Ve bu duygunun ne kadar, çekilmez bir dert olduğunu da yaşayabilir yüreğinde.

Kalbleri aç olan bireyler ne sevebilirler.  ne de sevemedikleri için sevilebilirler. Mutluluğun bir sevgi paylaşımı olduğunu idrak edince insan sevgiden yoksun olanların ne kadar acınacak durumda olduklarını hisseder ve  Onlar adına üzülür durur.