Kötü bir dünya bu. Tartışılamaz bu kötülüğü.

İyi de dünya dün de böyleydi. Dünyayı bu gün kötü diye algılamamızın bir nedeni olması gerekir.

Yaşadığımız hayat olsa gerek sebebi.

Anlamamız gerekir ki ömrümüzün nasıl süreceği hükümetlerin kötü ya da iyi siyasetleri ile biçimlenebilir ve fakat hayatımızı nasıl yaşayacağımız hükümetlere yasalara nizam ve kanunlarla biçimlenmez.

Neye güleceğimize ve ne zaman nasıl ağlayacağımıza karışmak bunlar için kanun çıkarmak hiçbir hükümetin harcı değildir.

Hoca Nasreddin mesellerini padişah fermanı ile anlatmazdı ve yeniçeriler de ahaliyi Hoca’nın karşısına mızrak kılıç zoru ile hizalamazdı. Onlar öyle yaşardı ve şahın padişahın yasal zulmü ile zorluklar içinde sürdürdükleri ömür Hoca Nasreddin meselleri ile yaşanan güzel anlar vakitler oluşurdu.

Evet kabullenmekte zorlansanız da ömrünüzü hayata evirecek şeyler siyasi durum ya da görüşlerle ekonomi ile çok da ilişkili değildir.

Recep ivedik filimlerinin hasılat rekorları kırması Türkiye’nin ve KKTC nin siyasi ekonomik durumu ile ilintili olmadığı gibi Kemal Sunal filimlerinin de 422 defa tv lerde gösterilmesi ve seyredilmesi ömür törpülüyor olunmasının kanıtıdır.

Ardı sıra bir birini tamamlayan dört cümle kurmaktan aciz yazıcılara yazar muamelesi yapmak, konuşmaya çalışırken Türkçenin başını yarıp gözünü çıkaranların heycan ve sabırsızlıkla beklediğiniz tv – radyo programcıları olması da ekonomik durumla hayat pahalılığı ile ilgili değildir.

Kayda değer hiçbir iş yapmamış, yapamamış olanların halkın önüne rol model olarak sunulması da ancak ve yalnız hayatla ilgili düşünmekten kaçınmış olmakla açıklanabilir.

İşte bu da bize özgü bir mimari tarzdır diyebileceğimiz kaç  konut ya da ofis var son yirmi yılda yapılan yirmi binden belki de otuz binden fazla inşaatın içinde.

Hangi taşı taşın üstüne koyduk biz diye sorasım var.

Taş taş üstüne konunca ocak olur ocak evdir ev sevgidir.

Hangi sevgiye sevgi ekledik biz.

Hangimiz hayatımızı güzel kılmaya çaba harcadık.

Çaba nedir caht nedir diye durup düşünmek vakti çoktan geldi geçti ve ömrünüz de geçti ömür sürerken hükümetlere laf sokmakla.

Hangi sevdalar yelken açacağınıza hangi kitabı yüksek sesle okuyacağınıza hükümet karar vermiyor.

Recep ivedikleri seviyorsunuz. NOKTA